Yaklaşık bir aydır Geliyê Doski deyip durduk. İstenilen dikkati çekemediğimiz gibi oralarda neler olduğuna dair kamuoyunun kafasında doğru resim oluşmadı. Ta ki ölüm haberleri ardı ardına gelinceye kadar…

Geliyê Doski Bölgesini aslında geçtiğimiz bir yıl içerisinde o bölgede bulanan gerilla alanlarına yönelik neredeyse düzenli bir şekilde yapılan obüs ve havan saldırıları ile işitmiştik. Özellikle Şehit Fikret, Ş. Aziz, Ş. Rojin, Ş. Rojhat tepeleri yoğun bombardıman altında tutulmuştu.

GERİLLA HEP ORADAYDI

90’lı yıllarda gerilla güçlerinin bu bölgelerde kalıcı bir üstlenme içerisine girmesine izin verilmek istenmese de, bu bölgelere gerilla çok büyük güçlerle üstlenebilmişti. Bu dönemde gerçekleşen  bombardımanlar, buralarda gerillanın üstlenme ve alan hakimiyeti faaliyetlerini dağıtmayı amaçlamıştı. Gerilla güçleri Gever Alanına ve Hakkari merkeze doğru uzanan bu stratejik tepelerde üstlenmeyi ve buralarda alan hakimiyeti kurmayı başarmıştı. Burada gerillalar günümüze kadar hep vardı. Dönem dönem aktif ve dönem dönem de üslenme alanları etrafında, zirvelerde sınırlı kalan gerilla güçleri, 24 Temmuz saldırılarıyla birlikte alan hakimiyeti taktiği gereği bu bölgelerdeki stratejik vadi, kırsal alan ve ana yollara doğru yayılma gösterip buraları tutmuş, askeri harekete izin vermemişti.

TÜRKİYE’NİN EN UÇ KOŞESİ…

Geliyê Doski ve Oremar adıyla işittiğimiz bu çatışma bölgesi, stratejik bakımdan oldukça önemli bölgeler. Çelê (Çukurca) ile Şemzinan (Şemdinli) bölgeleri arasında bulunan oldukça sert çetin ve asi bir arazi olan bu bölgede Çerçella dağı bulunuyor. Geliye Doski ve Oremar alanının tepecisi pozisyonunda olan bu dağ birbiriyle bağlantılı olan silsileleriyle birlikte çok geniş bir arazi hakimiyetine sahip. Yıllardır çok büyük gerilla direnişlerine ev sahipliği yapmış bu bölgeye Türk askeri operasyon yapmakta çekiniyor. Çarçela dağının silsileleri biçiminde uzanan derin arazi etraftaki birçok ilçe ve kasaba üstlerine doğru yayılıyor. Zincir, Merga, Ş. Ozan, Ş.Fikret, Ş Aziz, Ş. Rojin, Ş. Rojhat tepeleri Mergezerê, Veregoz , Binbir alanları gibi şu an çatışmaların şiddetlendiği bölgeler, Çarçelanın hakim olduğu silsile ve uzantıları. Ve adını sıraladığımız tüm bu yerler, yani Geliyê Doski alanı, İran Irak, Türkiye üçgeni’ne yaklaşık 50 km kadar yakında. Türkiye’nin Güneydoğusunun en uç köşesi…

‘HPG’NİN GÜCÜ TAHMİN EDİLENİN ÇOK ÜSTÜNDE’

24 Temmuz saldırıları ardından Bakurê Kürdistan’ın birçok bölgesinde çok önemli gerilla eylemlilikleri ortaya çıkmıştı. Bu gerilla eylemlilikleri beklenen direnişin çok üstündeydi. AKP savaş planlayıcılarının hiç de beklemediği bir biçimde Kürdistan’daardı ardına gelişen gerilla eylemlilikleri ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan gerilla hakimiyeti, AKP tarafından şöyle okundu: HPG’nin hazırlık ve donanımı Kuzey Kürdistan’da beklenin çok üstünde!

KCK’nin 10 Ekim’de almış olduğu eylemsizlik kararına dek, bu bölgedeki alan hakimiyeti tümden gerillanın denetimine geçmişti. Bu bölgede bulunan çok sayıda askeri üstte bulunan personel hareket edemez hale gelmiş. Askeri operasyonlar için kullanılan birçok yol kullanılamamıştı. Askerin bu bölgede toplum üzerindeki baskısı ve varlığı ortadan kaldırılmıştı.  Öyle ki, yol kontrollerinde yakalan korucuların üzerinde karakollarda bulunan askerlere ait çok sayıda kredi ve ihtiyaç listeleri bulunmuş, bu listelerin korucular tarafından karşılanarak gizlice askerlerin lojistik ihtiyaçlarının karşılandığı anlaşılmıştı. Asker temel ihtiyaçları için bile karakoldan çıkamaz hale gelmişti.

Bu alanda oldukça zorlanan Türk ordusu Gever’den Oremar’a oradan da Şemzinan’a doğru uzanan ana ve tek yol üzerinde operasyonlar yapmış, bu alanı ele geçirmeye çalışmış, bunun sonucu çok sayıda askeri kayıp yaşanmıştı. Bu girişimler sonucu birçok yerde asker cenazelerini almakta zorlanmış, sivil halk aracılığıyla bu bölgelerden cenazelerini kaldırabilmişti.  

EYLEMSİZLİK BİRFIRSAT GİBİ GÖRÜLDÜ

Eylemsizlik kararı ardından bu bölgedeki gerilla güçleri diğer alanlarda olduğu gibi bizzat Murat Karayılan’ın verdiği talimat ardından üs bölgelerine geri çekilmiş, yol denetimlerini bırakmıştı.  Ancak eylemsizlik sürecine kadar küçük çapta operasyonlar biçiminde aralıksız süren çatışmalar, eylemsizlik ardından, birden, son yılların en büyük operasyonları düzeyine ulaştı. Eylemsizlik iyi bir fırsat gibi görüldü. Son olarak 20 bin kişilik bir askeri güçle bu alana operasyon düzenleyen Türk ordusu, üstlenme alanlarına geri çekilmiş olan gerilla alanlarına yönelik operasyonlar başlattı.

Bu operasyonlarla birlikte bu bölgede uzun bir süredir çok yoğun bir teknik saldırıya da maruz kaldı. Aralıksız bir biçimde bu alana yönelik yoğun savaş uçağı ve Kobra helikopter saldırıları gerçekleşti. Gece gündüz, ara vermeden bu bölgeye rastgele obüs havan ve tank atışları yapıldı.

GELIYÊ DOSKÎ BİR PROVOKASYON ALANI MI?

Hala çatışmaların sürdüğü bu bölgede son olarak biri yarbay olmak üzere üst düzey komutanlar öldü. Bu yarbay 24 Temmuz saldırıları ardından bölgede yaşanan çatışmalarda ölen ikinci yarbay oldu. Bunca saldırının sonuç almamasına rağmen askeri taktik açısından da sürdürülmesi bu bölgedeki operasyon amacını ve taktiğini sorgulayama başladı. Bu bölgeden cenazelerin kaldırılması Türkiye’de AKP’nin provokatif politikalarına hizmet ediyordu. Acaba Geliyê Dostki bir provokasyon alanı mıydı? Bunca kayba rağmen, yine gerilla güçlerinin üst alanlarına çekilmesine rağmen gerçekleşen bu olağanüstü saldırılar, bu alanın bir provokasyon bölgesi olarak ele alındığı şüphesini ortaya koyuyor.

OPERASYONA BİR HİÇ İÇİN…

Bu hususta kuşkuları artıracak bir diğer gerçekte şu: Bu bölgeyi almak için yüzün üstünde kaybı göze alan devlet, buraları ele geçirse bile, çok kısa bir süre sonra bırakmak zorunda kalacak. Kış şartlarının bu bölgelerde askerin üslenmesine olanak sunmadığı herkes tarafından bilinen bir gerçek. Tarihinin hiçbir döneminde bu bölgelerde asker kışın üstlenme yapamamış. Kış şartları altında bu bölgede yaşama olanağı olan tek güç gerilla. Yani ortaya şu çıkmış oldu; Yüzlerce kaybın göze alınarak gerçekleştirilen bu operasyonla, bu bölgeler eğer ele geçirilirse, kısa bir süre sonra yine bırakılacak. Hem de çok kısa bir süre sonra. Çünkü daha şimdiden bölgede yüksek zirveler kar tutmuş durumda. Yani özcesi operasyonlar bir hiç uğruna yapılmış olacak.  

GELİŞMELER SEÇİMİ GÖLGELEYEBİLİR

Aldığımız bilgilere göre bu bölgede çatışmalar ve operasyonlar hala sürüyor. Geliyê Doski, Oremar alanına yayılmış olan bu operasyon şimdi Şemzinan’a doğru genişletilmek isteniyor. Tüm bunlar yeni kayıpların kapıda olduğunun habercisi. Ayrıca KCK’nin eylemsizlik içerisinde olduğu bir süreçte, burada yaşananlar AKP’nin eylemsizlik kararını boşa çıkartan, siyasi ve politik anlamını gölgeleyen bir hamlesi olarak ele alınıyor.

Bu alandaki askeri operasyonların ve çatışmaların önüne geçmek görevi şu an şeçimin gölgesinde kalıyor olabilir. Ama bu çatışmaların sonuçlarının kısa bir süre içerisinde seçimi gölgeleyecek düzeye ulaşması ihtimali de var. Bu ihtimal hem de çok yüksek bir ihtimal. Bu yüzden Türkiye’de barışın kazanması için seçimden önce bu operasyonlara yüksek sesle bir dur demek gittikçe kaçınılmaz oluyor.