Diyarbakır'ın Fiskaya Mahallesi'nde 6 Aralık'tan beri OHAL görüntülerini aratmayan bir uygulama yaşanıyor. Her gün zırhlı araçlarla mahalleyi ablukaya alan polisler, mahallenin giriş ve çıkışlarında üst araması yaparak, kimlik kontrolü yapıyor. Polisin kimi zaman rastgele attıðı gaz bombaları ise yurttaşların evlerini terk etme noktasına getirdi.

Diyarbakır merkez Sur ilçesi Fiskaya Mahallesi'nde 6 Aralık'ta Dicle Üniversitesi'ne (DÜ) ait servis aracının ateşe verilip yakılması ardından mahalleliler polislerin hedefi haline geldi. O günden itibaren her akşam saat 16.00 sıralarında mahallenin giriş ve çıkışlarında önlemler hat safhaya çıkarılıyor. Mahallelerde genç, yaşlı ve çocuk demeden üst ve kimlik kontrolü yapılırken, akşam saatlerinde çok sayıda zırhlı araç mahallede bekletiliyor. Rahatsızlıðını dile getiren yurttaşlar, polise tepki gösterdiklerinde ise polislerin hakaretlerine maruz kalırken, kimi kez de polislerce darp edildiklerini belirtiyor. Bu duruma tepki gösteren mahallenin gençleri ise kimi kez polislerle çatışmaya giriyor; ancak polisin yoðun olarak kullandıðı gaz bombasından kaynaklı mahalle adeta gaz bulutu içinde kalıyor.

EVLERÝNÝ TERK ETME NOKTASINA GELDÝLER

Mahalle sakinlerinden Remziye Çolak, polislerin evlerinin içine biber gazı attıklarını ve bu saldırıda evlerinde hasar meydana geldiðini dile getirerek, "Biz evde oturuyorduk 5 tane gaz bombası evin içine attılar. Bunun üzerine balkonumuzda yangın çıktı. Komşularımız olmasaydı evimiz yanacaktı. Bu saldırıyı bilinçli yaptıklarını düşünüyorum çünkü beş tane biber gazını evin içine attılar. Evdeki herkes etkilendi benim eşim kalp hastası olduðu için nefes alamıyordu. O günden sonra her akşam bizim evlerin camlarına ışık vererek bizi rahatsız ediyorlar. Öyle bir baskı var ki neredeyse evimizi terk edip gideceðiz. Yeter artık biz bu uygulamadan çok rahatsız oluyoruz" dedi.

‘ARAMALARDAN DOLAYI KÝRAMI ÖDEYEMÝYORUM’

Fiskaya Mahallesi'nde on yıldır çay ocaðı işleten Rıza Demirbaş ise, yaklaşık 20 gündür rahatsız edildiklerini ve iki kez kahvelerinde arama yapıldıðını ifade ederek, şöyle devam etti: "Kahvemi aradıkları için kimse kahveye gelmiyor. Kimse gelmediði için ben bu ay kiramı ödeyemedim. Böyle giderse burayı kapatmak zorunda kalacaðım. Sadece ben deðil bütün mahalle rahatsız. Geçen gün de internet kafeyi basarak saða sola küfür ettiler. Böyle giderse hepimiz burayı terk edip, gideceðiz."

‘MAHALLELÝ TEDÝRGÝN’

Mahallelerinde OHAL uygulamasının olduðunu ve bu durumdan rahatsız olduklarını belirten Abdulaziz Alkan ise, mahallelerinin yaşanamaz hale getirilmeye çalışıldıðını ve evlerinden çıkamadıklarını söyledi. Alkan, fakülte yolunda sürekli 6 zırhlı aracın bekletildiðini ve mahallenin bundan tedirgin olduðunu aktararak, polisin bu uygulamasından vazgeçmesini istedi.