FEDA: Zalimin zulmüne karşı birlik olalım

HDP’li belediyelerin AKP tarafından gasp edilmesi, DAD'a yönelik saldırıları kınayan FEDA, “Yerel seçimlerde sonuç alan bu güç birliği bölünüp parçalanmak istenmektedir ve DAD’lı canlarımız nezdinde tüm Alevilere gözdağı verilmektedir” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Türkiye’de sürmekte olan AKP-MHP faşist rejiminin her geçen gün karakterini yansıtan barbar uygulamalarına yenilerinin eklendiğini belirtti.

“Son olarak halkın iradesine karşı, HDP’li seçilmişlerin yerine, tekrardan kayyum atayan Yezit Tayip Erdoğan ve RTE’nin Topal Osman’ı Süleyman Soylu bir kez daha kitle-kırım, siyasal soykırım operasyonları ile başta Amed olmak üzere tüm Kürdistan’da kin ve nefret suçları işlemektedir” diye devam eden açıklamada şunlar belirtildi: “Devlet terörü sınırsız bir şekilde halkın seçilmiş iradesine karşı, halkın kendisine karşı alenen suç işlenerek sürdürülmektedir. Yüzlerce kişi suçsuz sebepsiz yere yakalanmış, binlerce insan kolluk kuvvetlerinin saldırılarına maruz kalmıştır.

HDP ve bileşenleri, sivil kitle örgütleri ve birçok suçsuz insanın zulüm tezgahından geçirildiği bu süreçte özellikle dikkat çeken bir diğer nokta ise Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) temsilcilerinin yakalanması, evlerinin baskınlarla tarumar edilmesi ve medya üzerinden kriminalize etme girişimleridir. Başta Dersim olmak üzere Ankara ve diğer illerde DAD çalışanları ‘terör’ etiketiyle yaftalanıp içeri atılmaktadır.

Peki bununla ne amaçlanmaktadır? RTE ve Soysuz baskı ve zulümde selefleri Yezit ve Topal Osman’a taş çıkartacak bu uygulamalarla nereye varmak istemektedirler? Başta büyük şehirler olmak üzere tüm Kürdistan’da özellikle de HDP seçmenin bilinçli tutum ve tavrı ile büyük hezimete uğrayan AKP-MHP faşist kliği tekrardan savaş konseptini yürürlüğe sokarak intikam almak istemektedir. Şaşırmadık elbette, ot kökünde biter misali faşist tek adam rejimi doğası gereği barbarlığını bir kez daha ifşa etmiştir ve çökertme planında sıra artık Alevilere ve tüm demokratlara gelmiştir.

Asıl amacın yalan ve kör-ilkel milliyetçi Türk-İslam faşizminin ebedileşmesidir. Bunun için en büyük tehlike halklar arası oluşturulan önyargıların kırılması olarak görülmektedir. Son seçimlerde sistemin olmaz dediği olmuş ve tüm ötekiler demokrasi bloğu etrafında saraya kafa tutmuş ve başarı elde etmiştir. İşte tüm Alevi kurumlarının özellikle son dönemlerde ‘yolda birlik’ şiarıyla hayata geçirip hem Kürdistan ve hem de Türkiye’de örmeye çalıştığı bu sevgi kültürü, sistemi korkutmuştur, sistem açısından tehlikeli bulunmuştur.

Aleviler kurumları üzerinden devletin Alevisi, olmazsa ‘devletin çizdiği çerçevede devletin sözde muhalifi’ olmak üzere dizayn edilmeye çalışılmaktadır. Yani devletin istediği gibi bir Alevi: İtaatkar bir Alevi, çizilen çerçeveyi asla aşmayan bir Alevi, istendiğinde muhalif, istendiğinde protokol Alevisi olan, bölük-pörçük, örgütsüz, asimilasyon aracı olmaktan öteye geçmeyecek, sorgulamayan bir Alevi ve de her şeyden önemlisi Alevileri düzen içileştiren, sistem içine çekmekle görevli bir alevi profili, asla birlik olmayacak bir alevi, siyasal hedefi olmayan, kendi kendine yön veremeyen bir alevi! Tercihsiz bırakılan bir alevi, sisteme diktatörlüğe mahkum bir Alevi, alternatifsiz bir Alevi. Tüm ötekileştirilmişlerle bir araya gelemeyen bir Alevi.

İşte son seçimlerde başta DAD olmak üzere emek veren ‘bu yola canım kurban tenim tercüman’ diyerek gönül vermiş sıdkı-sadakatle bağlı canların ortak çabaları önce yolda birlik olarak pratik bir birliktelik oluşturmuş ve sonra da demokrasi cephesine taşınan bu hayat suyu fiili bir güce evrilmiştir. HDP’de kendini somutlaştıran siyasal temsiliyet, son dönemlerde daha geniş bir çerçeve kazanmış ve yezit zulmüne karşı bir demokrasi cephesine dönüşmüş bulunmaktadır.

Yerel seçimlerde sonuç alan bu güç birliği bölünüp parçalanmak istenmektedir ve DAD’lı canlarımız nezdinde tüm Alevilere gözdağı verilmektedir. ‘Ya itaat edeceksiniz Yezide ya da hapishaneye’ denilmektedir!

Ama korkunun ecele faydası yok! tek adam rejimi ve soysuzları halkların ortak direnişi ile yıkılacaklardır. FEDA olarak buradan başta kardeş, dost, müsahip Alevi kurumları olmak üzere, bütün inanç kurum ve kuruluşlarına, tüm ötekileştirilmişlere çağrıda bulunuyoruz: Gün zalimin zulmüne karşı birlik olma günüdür, direnenleri sahiplenme günüdür, Alevilerin ve tüm halkların demokratik iradesine sahip çıkma günüdür.
Son demlerini yaşayan faşizme karşı alanlara çıkıp hüseyni duruşla direnelim. Bulunduğumuz her alanı direniş sahasına çevirelim. Bugün DAD’a uygulanan yarın diğer tüm Alevilere uygulanacaktır, bugün Amed’e ve diğer Kürt kentlerine uygulanan yarın İzmir, İstanbul’a uygulanacaktır.”