Esenyurt talandan, vurgundan kurtulabilecek mi?

İstanbul’un bir zamanlar göç edenlerin ilçesi olan Esenyurt, şimdi AKP’nin rant alanı oldu. Kıyasıya bir seçim yarışının olduğu ilçede, seçimin tabiri caizse nabzını tuttuk.

‘Küçük Kürdistan’ olarak bilinen ve düşük gelirli ailelerin ilk başta göç etmeye başladığı Esenyurt, artık İstanbul’un en kalabalık ilçelerinden biri. 2018 yılında yapılan sayımda 8 yüz 91 bin 120 kişinin yaşadığı Esenyurt’da insanlar, geçimlerini inşaat, tekstil, sanayi sektöründe çalışarak sağlıyor. Ekonomik kriz ile inşaat sektörünün duraklaması, ilçede yaşayanlar açısında büyük bir soruna neden oldu. İlçe merkezinde hafta içi kırathanelerin dolu olması da bu işsizliğin göstergelerinden sadece bir tanesi. Bunların yanında İstanbul’da Suriyeli sığınmacıların en yoğun olarak yaşadığı ilçelerin başında da geliyor Esenyurt.

‘HALK İLÇESİ OLDU GÖKDELEN İLÇESİ’

Kentte birçok sorun mevcut. Bunların başında da alt ve üst yapı, trafik, ilçede nüfusun artması ile birlikte eğitim başta olmak üzere yeşil alan yetersizliği ve betonlaşma… Esenyurt’ta son 5 yılda yapılan inşaatlar, gökdelenler ilçenin siluetini tamamen değiştirdiğini görebiliyoruz. İlçenin gündeminde seçimden çok geçim sıkıntı var ancak gündemde her ne kadar seçim olamadığını ifade etsek de siyasi partilerin Esenyurt’u almak için canla başla mücadele ettiğini söylemek yerinde olacaktır. İstanbul’da en çok ödenek alması karar verilen Esenyurt’ta AKP’den Azmi Ekinci, CHP’den Kemal Deniz Bozkurt, DP’den Ali Atmaca, Saadet Partisi’nden Hasan Kara belediye başkan adayı oldu.

YANLIŞ DENİLEN 200 BİN AFİŞ YENİDEN BASILDI

İlçe genelinde dev afiş ve pankartları görmek mümkün. Bu seçimde ‘enflasyon ile topyekün mücadele' edeceklerini açıklayan AKP, ilçe genelinde pankart ve afiş asmadığı tek bir nokta yok. AKP Belediye Başkanı adayı Azmi Ekinci’nin 2 yüz bin adet dev afiş ve pankartın baskıya verilip çıktıktan sonra yanlış olduğu gerekçesi yenilerini çıkarttığını öğrendik diğer parti başkanları tarafından ve bu bilgiyi ilçedeki herkes biliyor. Aslında bu kirli oyunun görünen yüzü, daha önce adı skandal bir haberle anılan AKP eski Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu görevden alınıp yerine kayyum olarak Ali Murat Alatepe atanmıştı.

SEÇİMİN RENGİNİ HDP’Lİ SEÇMENLER BELİRLEYECEK

İlçede ağırlıklı olarak iki adayın; Azmi Ekinci ve Kemal Deniz Bozkurt’un adı ön plana çıkıyor. Geçtiğimiz dönem yerel seçimde partilerin oy dağılımına baktığımızda aslında Esenyurt’ta bu seçimin kaderini belirleyecek olan parti HDP. İlçede aldığımız kulislere göre ise AKP içerisinde yaşanan çatlaklık ve meclis üyesi adaylığı sırası için yaşanan tartışma ve iç çatışmalar bir nevi durumu biraz ortaya koyuyor. AKP içinde yaşanan skandal olaylar da parti içerisinde ve yerelde partiyi destekleyen birçok kesimin rahatsızlığını ortaya koyuyor. HDP seçmeninin bu dönem seçimin kaderini belirleyeceğini söylemişken, Türkiye genelinde demokrasi güçlerini destekleyeceklerini açıklayan HDP, Esenyurt’ta CHP’nin adayı olan Kemal Deniz Bozkurt’u destekleyecek. Bu bir anlaşmadan çok ilçede yaşayan HDP’lilerin kendi kararları gibi duruyor.

TALANA VURGUNA YIKIMA YETER DEMELİYİZ

Esenyurt’ta yaşan Ahmet Yıldız, yerel seçimler hakkındaki görüşlerini şu sözlerle ifade etti: “Burada ciddi bir yağma, talan, kentleşme adı altında ciddi bir rant var. Yerel yönetime gelenlerin tümü aslında cebini doldurmak için başa gelmişler. Halkın sorunlarını çözmek, halkın daha rahat sağlıklı bir zeminde yaşaması için gerekli hiçbir adımı atmadılar. Kuşkusuz bu mevcut iktidar yönetimin değişmesi gerekiyor. Ben yıllardır Esenyurt’ta yaşıyorum. Yaşadığımız yerde insanca, onurlu bir şekilde yaşamanın olanaklarını yarabilecek bir birey anlayışı ile yaşamak isterim. Bunu pratikleştiren, bunu hayata geçiren bir belediye yönetimi ile iç içe olmak bizlere onur verir. Bu çerçevede bakmak gerekiyor meseleye. Yerel seçimler aslında genel itibari ile iktidarın belirlenmesinden önemli bir mihenk taşıdır. Soruna buradan da bakmak lazım. 17 yıllık AKP iktidarının yarattığı tahribat inanılmaz düzeyde. Değiştirmek lazım. Bu adamlara artık ‘yeter’ demek lazım. Bu talan, vurgun, soygun, insanlar üzerinde sürdürülen psikolojik baskılar, siyasi, ekonomik baskılara artık yeter demeli ve bir alternatif olarak ortaya çıkan adayı desteklemek gerekiyor.

AÇIZ, AÇ…

İlçede yaşayan başka bir kişi olan Azime Aslan ise, eşinin işsiz olduğunu ve yaşam alanlarının git gide daraltıldığını ifade etti. Aslan, “Bu seçim çok da umurumda değil aslında ama nereye baksam bayraklar, pankartlar. Sürekli kendimi bir baskı altında hissediyorum. Her yıl milyonlarca lira bu seçim masraflarına veriliyor ve biz poşete bile para öder olduk. Yaşadığım yerden, yaşamdan soğur oldum. Oy kullanmamayı bile düşünüyorum ama bu AKP gitsin istiyorum bir yandan da. Eşim işsiz ve akşama ne yiyeceğimizi bile bazen düşünür olduk. Kimse bize sormuyor aç mısın, açıkta mısın diye” dedi. Yanında duran eşi de eşini destekleyen nitelikte başını sallayarak, “Açız aç” diye konuştu.

‘SADECE NAMAZ KILANA DEĞİL İNSAN OLANA OY VERECEĞİM’

İlçe sakinlerinden olan ve bir bakkalın önünde oturan yaşlı teyzeye mikrofonu uzattığımızda ise bize, “İlk buralara geldiğimizde, bahçemizde soğan ekerdik. Baktım yavaş yavaş komşularım eksiliyor ve yerlerine kocaman binalar dikiyorlar. Köyümün yerini tutmasa da bir nefes vardı buralarda. Ne gelen olurdu ne giden ama huzur vardı kızım, artık yok. Seçim var diyorlar. Eeee! ben de oy vereceğim ama artık sadece namaz kılana değil, insan olana” şeklinde belirtti.