"Düzenlemeye nefret söylemini sokmak ifade özgürlüğünü kısıtlar"
"Düzenlemeye nefret söylemini sokmak ifade özgürlüğünü kısıtlar"
"Düzenlemeye nefret söylemini sokmak ifade özgürlüğünü kısıtlar"
Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu, "demokrasi paketi"nde yer alan nefret suçları düzenlemesine "nefret söylemini" koymanın ifade özgürlüğünü kısıtlayacağına dikkat çekti. Hükümetin İslamofobik temelli bir yasa hazırlayabileceğini belirten Prof. Dr. İnceoğlu, "İslamofobik temelli bir yasa Müslümanların azınlığı oluşturduğu bir ülkede anlamlı olabilirdi ancak nüfusun yüzde 99'unun Müslüman olduğu söylenen bir ülkede çok da anlamlı değil" dedi.
Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde öğretim üyesi Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu, Başbakan Erdoğan'ın önceki gün açıkladığı “demokrasi paketi”nde yer alan nefret suçlarına ilişkin düzenlemeyi ANF'ye değerlendirdi.
"Müslümanların Masumiyeti" filminin gösteriminden sonra iktidardan gelen açıklamaları hatırlatan Prof. Dr. İnceoğlu, "Müslümanların Masumiyeti filminin gösteriminden sonra iktidardan gelen açıklamalardan İslamofobik temelli bir yasayı çıkarma hazırlığı içinde olduklarını gördük" dedi.
İnceoğlu, "İslamofobik temelli bir yasa Müslümanların azınlığı oluşturduğu bir ülkede anlamlı olabilirdi ancak nüfusun yüzde 99'unun Müslüman olduğu söylenen bir ülkede çok da anlamlı değil. Özellikle de ateistlerin, gayri Müslimlerin potansiyel nefret suçları mağdurları olma riski varken... Ayrıca bu yasaların çoğunluğu azınlığa karşı değil aksine, özellikle azınlığı çoğunluğa karşı korumak için çıkarıldığı düşünülürse..." dedi.
Prof. Dr. İnceoğlu, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerdeki nefret suçu düzenlemesine ilişkin şu bilgileri verdi:
“Avrupa Birliği üyesi ülkelerin büyük bir çoğunluğu nefret saikiyle işlenen suçları ya ceza kanunlarına genel bir ağırlaştırıcı hükümle veya ayrı bir Nefret Suçları Yasası çıkarmak suretiyle farklı hükümlere tabi kılmaktadırlar. Avrupa Konseyi üyesi ülke ve kurumları da nefret suçları için ayrı yasa ve politikalar belirlemektedirler. Nefret suçlarının, farklı bir muameleye tabi tutulması gerektiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin değişik kararlarında da dile getirilmiştir.”
'TOPLUMSAL ADALET VE HUKUKA GÜVEN İÇİN'
Prof. Dr. İnceoğlu, nefret suçları konusunda neden ayrı bir düzenlemeye gidildiğini konusu ise, "Nefret suçları nefret saikiyle işlenen, mağdur ve mağdurun üye olduğu gruplara mesaj niteliğinde suçlar olmaları nedeniyle, normal cezai suçlardan daha ağır suçlardır. Bunun nedeni de nefret suçlarında failin motivasyonu, işlenen suçu normal bir cezai suçtan daha ciddi bir suç haline getirmesidir” şeklinde açıkladı.
Toplumsal adalet, barış ve huzurun sağlanması, dezavantajlı grupların hukuka olan güvenlerini yitirmemesi açısından nefret suçu faillerinin cezalandırılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yasemin İnceoğlu, Nefret Suçları Yasa Kampanyası Platformu'nun 18 maddelik yasa taslağını hatırlattı.
Bu yasa taslağındaki "kasten öldürme", "kasten yaralama", "işkence", "eziyet", "cinsel saldırı", "çocukların istismarı", "cinsel taciz", "tehdit", "kişinin hürriyetinden yoksun bırakma", "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasına engelleme", "konut dokunulmazlığının ihlali", "haksız arama", "yağma", "mal zarar verme", "ibadethane ve mezarlıklara zarar verilmesi", "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması", "korku ve panik yaratmak için tehdit" maddelerine nefret saiki cümlesi eklenmiş ve ceza oranının ağırlaştırılması öngörülmüştü.
Yasaların tek başına yeterli olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. İnceoğlu, "Yasanın yanı sıra içinde sivil inisiyatifi barındıran nefret suçlarını izleme birimi, verilerin toplanması, rapor tutma, mağdurların rehabilitasyonu, kolluk kuvvetleri vs. eğitimi de gerekmektedir. Ayrıca nefret suçlarıyla mücadelenin en etkili yolu etkili bir soruşturma ve kovuşturmadır" dedi.