Dubbins: Kürtlerin mücadelesi bizim de mücadelemiz

Britanya’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle başlatılan kampanyaya öncülük eden UNITE Sendikası’nın Uluslararası Direktörü Simon Dubbins, “Kürtlerin mücadelesi bizimde mücadelemizdir” dedi.

İngiliz sendikaların daha önce Mandela’nın özgürlüğü için de kampanyalar yürüttüğünü hatırlatan Dubbins, “Öcalan’a özgürlük talebi bu festival aracılığı ile belki de Öcalan’ı hiç tanımayan yüzbinlerce kişiye ulaşacak.Bu daha başlangıçtır ve bu diğer ülkelere de yansıyacaktır” mesajı verdi.

Festival için Durham’da bulunan Simon Dubbins ile hem devam eden Öcalan’a Özgürlük Kampanyası hem de Öcalan’a adanan Durham Festivali’ni konuştuk.

Durham Madenciler Festivali, İngiltere’deki sendikal işçi hareketinin en büyük festivali haline gelmiş. Bu yılki ana teması ise “Abdullah’a Öcalan’a özgürlük”. Buna nasıl bir anlam biçilmeli?

Durham Madenciler festivali aslında 150 yıla yakındır süredir devam ediyor, resmi olarak ise bu yıl 134.’üncüsü yapılıyor. Britanya’daki en önemli, en köklü ve en değerli işçi festivali ve her yıl düzenleniyor. Ortalama 170 bin insan katılıyor ve her yıl bu sayı artıyor. Madenlerin kapanması ve Britanya’da artık madenci de olmamasına rağmen sürüyor. Son yıllarda ise artık festival, sosyalistlerin, sol hareketlerin ve demokratların bir çatı altında toplandığı yere dönüştü.

Festival bu yıl Abdullah Öcalan’a adandı ve festivalin ana teması da Öcalan oldu. Bu çok büyük ve önemli bir olay oldu. Öcalan ile ilgili mesaj bu festival aracılığı ile belki de Öcalan’ı hiç tanımayan yüzbinlerce kişiye ulaşacak. Festival aslında Öcalan ile ilgili çok büyük bir duyuru görevi de görecek. Hiçbir şekilde küçümsenmemeli ve bilinmeliki politik olarak da bu büyük bir adım. Ayrıca duyarlılığı da artıracak. Bu festival aslında diğer ülkelerde de Öcalan’ın özgürlüğü için yürütülen çalışmalara örnek olacaktır.

Festival sonrası atılacak adımlar önemli. Bu büyük adım sonrası planınız nedir?

Son iki yılda, sendikalar olarak Öcalan’a Özgürlük Kampanyası’nı geliştirmeye çalıştık. Şuanda 15 civarında Britanya’nın en büyük sendikaları kampanyaya katılmış durumda. Ayrıca konfederasyonumuz ve sendikalar çatı örgütü de kampanyaya destek veriyor. Bence tabuların yıkılmasında ve ileriye doğru adımlar atılmasında bu çalışmalar çok büyük önem taşıyor.

Bir sonraki adım ve festival sonrasında amacımız yakaladığımız bu momentumu daha da ileriye taşımak ve güçlendirerek ilerletmektir. Daha önce yaptığımız toplantılarda da tartıştığımız gibi, festival sonrasında da Alman, Fransız ve İtalyan yetkililerle de görüşeceğiz, onlara festivali videolarla fotoğraflarla göstererek anlatacağız. Onlara neden ve nasıl bunu yaptığımızı anlatacağız, hala hazırda Britanya genelinde de duyarlılığı artırmak ve kampanyaya destek almak için ayrıca Öcalan’ı tanıtmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Bunun yanında Erdoğan’ın yaptıkları ve yine Kürtlerin Suriye’de ve bölgedeki önemini de buradaki halka çok iyi şekilde anlatacağız. Aslında bu festival, kampanya açısından da ciddi bir sıçrama tahtası olacaktır. Bu yolla Öcalan’ın özgürlüğü için güçlü bir şekilde ve etkili bir şekilde çalışmalar yürütmüş olacağız.

Kampanya ile önemli bir dayanışma örneği göstererek Kürtlerin yanında olduğunuz mesajını da veriyorsunuz. Siz bu dayanışmayı nasıl isimlendiriyorsunuz?

Bu ciddi boyutlarda bir dayanışmadır. Bu aslında somut anlamda dayanışmanın da gerçek göstergesidir. Bizler somut olarak çalışmalarda da yer alıyoruz. Ayrıca İşçi Partisi içinde de artık Kürtler kendi politik ifadelerini de ortaya koyabiliyorlar.

Kürt insanlarının her zaman kullandığı bir söz vardır, diyorlar ki “Kürtlerin tek dostu dağlardır”, biz Kürtlerin şunu çok iyi anlamasını istiyoruz: Onların tek dostu sadece dağlar değildir, hala hazırda güçlü ve kararlı bir şekilde Kürtleri destekleyen ve Kürtlerle dayanışma içerisinde olan binlerce insan var. Kürtlerin mücadelesi bizimde mücadelemizdir. Bizim mücadelemizde Kürtlerin mücadelesidir, dünyanın bu kritik topraklarında bu dayanışmayı sağlayabilmek bizler için de çok büyük bir önem taşıyor.

Ayrıca Kürt toplumuna şunu da söylemek istiyorum: Sizlere ihtiyacımız var, sendikalara üye olmanız gerekiyor, görevler sorumluluklar almanız gerekiyor sendikalar içerisinde ve ayrıca İşçi Partisi içerisinde de temsil edilmeniz kendi temsiliyetinizi oluşturmanız gerekiyor.

Çalışmaları sadece toplumun kendi içinde sınırlandırılmamanız gerekiyor, dışarıya açılmanız gerekiyor. Örneğin yürüttüğümüz Öcalan’a Özgürlük Kampanyası Kürt olmayan insanların desteğiyle büyüyecek bir şeydir, sadece Kürtlerle sınırlı tutulmamalıdır. Tüm zorlukları sıkıntıları görüyoruz fakat bu çalışmalar iki taraflı bir dayanışma örneğidir.

Sizin öncülük ettiğiniz Öcalan’a Özgürlük Kampanyası da yeni katılımlarla devam ediyor. Kampanya şuan hangi noktada?

İngiliz sendika hareketi Mandela için çok büyük çalışmalar gerçekleştirdi. Bu sebepten dolayı Mandela serbest bırakıldığında ilk buraya geldi, bizler ayrıca Filistinlilerle de ve Kübalılarla’da dayanışma gösterdik. Bu konuda bizler tecrübeliyiz. Yürüttüğümüz kampanyaları daha da ileriye taşıma konusunda tecrübeliyiz ve inanıyorum ki Öcalan’a özgürlük kampanyası çok daha büyüyecek.

Kampanya olarak çok hızlı geliştik ve hemen hemen tüm büyük sendikaların desteğini aldık, TUC’nin desteğini de aldık. Fakat daha gidilecek çok uzun bir yol var. Örneğin kampanya aslında halkın kökenine ulaştığında büyük bir etki yaratacak. Şundan emin olmalıyız ki sadece yetkili şahıslar değil ülkedeki taban olan sivil halk da bizleri iyi anlamalıdır işte o zaman kampanya çok ileri gitmiş ve gelişmiş olacak. Eğitim kursları ile ve sendikalarımızın özel programları ile de halka ulaşmayı hedefliyoruz. Sendika üyelerimizin tamamına neden bu kampanyayı kendi sendikalarının aktif bir şekilde desteklediklerini iyi anlatmamız, onları iyi bilgilendirmemiz gerekiyor.

Kürt halkına mesajınız nedir?

Biz bu festivalle ‘Bizler Kürt mücadelesini görüyor ve anlıyoruz. Her yıl düzenlenen en büyük festival ile aslında Öcalan’a özgürlük istiyoruz’ mesajımızı somutlaştırıyor ve yüzbinlere ulaştırıyoruz. ‘Yalnız değilsiniz bizlerde sizin yanınızdayız’ diyoruz.

Çok iyi biliyoruz ki bazı güçler Kürtleri izole etmeye çalışıyor. Bu güçler şehirlerinizi bombalamaktan mutlular, popülasyonunuzu terörize etmekten ve sürekli saldırmaktan çekinmiyorlar. Daha öncede söylediğim gibi ‘Kürtlerin dostu sadece dağlar değildir. Sizlerle omuz omuza bu güçlere karşı mücadele verecek arkadaşlarınız da var.’

Kaynak: Yeni Özgür Politika