Ailesini Suruç’a bıraktıktan sonra DAİŞ çetelerinin işgal saldırılarına karşı Kobanê direniş mevzisinde yerini alan YPG’li Cima Feyad’ın geride bıraktığı ailesi, Kobanê özlemlerini diri tutarak ayakta kalıyor. 1.5 yaşındaki ikizlerinden 96 yaşındaki dedesine kadar hepsinin kulağı Kobanê’den gelecek güzel haberde. Feryad’ın eşi Vahîde Mihemmed, “Tek umudumuz özgür yarınlarda beraber yaşamak” diyor.

DAİŞ çetelerinin işgal ve katliam girişimlerine karşı tüm dünyanın gündemine oturan Kobanê direnişinde sayısız kahramanlık öyküsü barınıyor. Bunlardan bir tanesi de 26 yaşındaki Cima Feyad’ın öyküsü. Feyad İbrahim ve Rahime İbrahim çiftinin 2 çocuğundan biri olan Feyad, çete saldırılarının yoğunlaştığı sırada önce aile fertlerini DAİŞ saldırılarından korumak için Suruç’a bıraktıktan sonra Kobanê’yi savunmak için yönünü tekrardan direniş mevzilerine çeviriyor. Evli ve ikisi ikiz 5 çocuk babası olan Feyad, ailenin de tek erkek çocuğu. Feyad’tan en son haberi iki hafta önce aldıklarını söyleyen ailesi, Feyad ile duydukları gururu dile getirirken, “Özgürlüğümüz ve toprağımızın savunması için burada duramadı” diyerek, Feyad ve Kobanê’ye olan özlemlerini dile getiriyor.

4 KUŞAĞIN UMUDU

4 kuşağın bir arada bulunduğu Feyad’ın ailesi, Suruç’ta bulunan eski ve yıkık bir evde kalarak, bir taraftan yaşama tutunmaya çalışırken, diğer taraftan özgür günlerin hayalini kuruyor. 5’i çocuk biri 96 yaşında 10 kişilik aile, kış koşullarına rağmen kapısı dahi olmayan evde kalıyor. Ailenin tüm umutları Kobanê’nin özgürlüğü için YPG saflarında çetelere karşı mücadele veren Feyad ve arkadaşlarında. Kobanê’yi ve torunu Feyad’ı biran olsun aklından çıkaramayan 96 yaşındaki dede İbrahim Îso, 1.5 yaşındaki Lina ve Mahmud isimli torunlarını bağrına basarak, kanayan yarısına derman olmasını sağlıyor. Söze dökemediği duygularına hâkim olamayan dedenin, gözünden süzülen yaşlar tüm yaşadıklarının özeti gibi. Dede, sadece Kobanê’den gelen güzel haberlere kulak kabartıyor.

 ‘KOBANÊ ‘DE AÇ VE SUSUZ YAŞAMAYA RAZIYIZ’

Her şeyden habersiz olan sap sarı saçlar ve masmavi gözlere sahip olan Lina ve Mahmud, 1.5 ay önce kendilerini Suruç’a getirerek, mevzide yer almak için Kobanê’ye dönen babalarından bihaber, etrafa sıcak gülücükler saçarak neşe kaynağı oluyor. Aile ise, “Toprağımızda dönsek çadırda yaşamaya razıyız. Kobanê’de aç ve susuz kalalım sorun değil. Ama yeter ki toprağımızda olalım” diyor. 

‘TEK UMUDUMUZ ÖZGÜR YARINLARDA BERABER YAŞAMAK’

Feyad’ın eşi Vahîde Mihemmed (28), eşinin Kobanê’ye yapılan saldırılara karşı kayıtsız kalamadığını ve kendilerini Suruç’a ulaştırır ulaştırmaz geri döndüğünü belirterek, şunları söylüyor: “Eşim Kobanê’yi savunmak için burada duramadı. Kendisinden gittiği günden beridir de haber almamışın. 2 hafta önce yanındaki arkadaşlarına ulaştık ve iyi olduğunu söylediler. Onun yolunu gözlüyoruz. Ama biliyoruz ki Kobanê özgürlüğüne kavuşmadan da dönmeyecek. Bizim için savaşıyor. Çocukları için savaşıyor. Bizde onunla gurur duyuyoruz. Yanımızda olmasını isterdim ama şimdi daha onurlu bir mücadelenin içerisinde. Onunla ne kadar gurur duysak da azdır. Onun iradesine saygı duyuyoruz. Tek umudumuz özgür yarınlarda beraber yaşamak.”

‘YETER Kİ KOBANÊ ÖZGÜR OLSUN BİZ HER ŞEYE KATLANIRIZ’

Zor koşullarda yaşam mücadelesi verdiklerini söyleyen Mihemmed, şöyle devam ediyor: “Bizi merak etmesin. Biz başımızın çaresine bakarız. Tek kaygım küçük çocuklarım. Havalar gittikçe soğuyor ve kaldığımız yer çok soğuk. Çocuklarımızı her ne kadar soğuktan korumaya çalışsak da elimizdeki, içerisinde bulunduğumuz koşullar elvermiyor. Burada yapacağımız tek şey birbirimizi nefesimiz ile ısıtmak.  Yeter ki Kobanê özgür olsun. Biz katlanırız. Çeteler karşı savaşmak herkesin harcı değil. Bu iradeyi gösterenler günlerdir direnen YPG ve YPJ ile gurur duyuyoruz.” 

‘HER ŞEYİMİZ TALAN EDİLSE DE TOPRAĞIMIZDA OLALIM’

Feyad’ın babası Feyad İbrahim de, Kobanê’de insanlık onuru için mücadele verildiğini belirterek, “Oğlum da bunun bir parçası olmak için gitti YPG saflarına katıldı. Burada her ne kadar zor koşullarda yaşasak da Kobanê olmamız için oğlum mücadele veriyor. Çetelere karşı verilen mücadele kutsaldır. Bunlar hiçbir alıp-veremediğimiz yokken bizim canımıza ve namusumuza kastettiler. Bizde Kobanê çetelerden temizlendikten sonra biran önce toprağımıza dönmek istiyoruz. Evet, bir şeyimiz kalmadı. Her şeyimiz talan edildi ama Kobanê’de olalım çadırda yaşayalım. Kobanê’de olalım aç ve susuz kalalım bir şey olmaz. Yeter ki toprağımızda olalım” diyerek duygularını ifade ediyor.