'Diyarbakır Zindanı müze olsun' talebiyle toplanan 100 bin imza Meclis'te

'Diyarbakır Zindanı müze olsun' talebiyle toplanan 100 bin imza Meclis'te

Türkiye 78’liler Girişimi, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmesi için topladıkları 100 bin imzayı Meclis'e sundu.

Türkiye 78'liler Girişimi, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nin müze olması için topladıkları imzalara ilişkin Meclis Dikmen Kapısı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Sözümüz var: Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi İnsan Hakları Müzesi olacak-Peymana me: Dê girtîgeha leşkerî ya Amedê ya 5 Nolu bibe muzeya mafên mirovan” içerikli pankart açıldı. Açıklamaya Diyarbakır’dan gelen 78’liler Girişimi Derneği üyelerinin yanı sıra Türkiye 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, BDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Barış Annesi Sakine Arat, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin yanı sıra BDP, SDP, EHP üyeleri de katıldı. Yoğun önlemlerin alındığı açıklamada sık sık “Gün gelecek devran dönecek darbeciler halka hesap verecek”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganları atıldı.

Türkiye 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, Diyarbakır Cezaevi Gerçeğini Araştırma ve Adalet Komisyonu’nun 5 yıl süren çalışmaları ve 1980-1984 döneminde Diyarbakır Cezaevi’nde yatmış olanların daha önce yayımlamış oldukları tanıklıklar, bu cezaevinin çok özel bir rejime tabi, bir tür toplama ve eziyet kampı olarak işlev gördüğünü hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde gösterdiğini söyledi. Can, Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananların Kürtlerin toplumsal hafızasında yoğun acı yüklü sembolik bir yere sahip olduğunu ifade ederek, “Bir süre önce açtığımız ve sonuçlandırdığımız imza kampanyasında topladığımız 100 bin imzayı TBMM Dilekçe Komisyonu'na ve onun aracılığıyla Cumhurbaşkanlığına, Başbakanlığa, AKP, CHP ve BDP grup başkan vekilliklerine sunduk. Talebimiz, Diyarbakır Cezaevi’nin yapı olarak aynı korunarak, yaşanmışlıkları sergileyen, mağdurları onurlandıran, toplumu eğiten, dolayısıyla toplumsal hafızanın olumlu ve yapıcı bir yönden yeniden kurulmasına katkıda bulunan, barış ve kardeşlik sembolü bir İnsan Hakları Müzesi’ne dönüşmesidir” dedi.


100 BİN İMZA SEMBOLİK, MİLYONLARIN İMZASI VAR

Daha sonra konuşan BDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken ise, Diyarbakır Cezaevi’nin yapılan bağımsız araştırmalarda da en insanlık dışı işkencelerin yaşandığı cezaevleri sıralamasında dünyada ilk 10’a girdiğini ve tarihi sayfalarda yerini alan bir cezaevi pratiği olduğunu söyledi. Baluken, cezaevinin aynı zamanda dünyada en güçlü direnişlerin de ortaya koyduğu bir cezaevi olduğunu ifade etti. Baluken, Esat Oktay ve ekibinin işkencelerine karşı Mazlum Doğanların, Hayri Durmuşlar, Ferhat Kurtayların ortaya koymuş oldukları direnişin inkar, ret ve asimilasyonla Kürt halkına dayatılan bütün kirli politikaları bertaraf eden direnişin de sembolü olduğunu kaydetti. Cezaevinin mutlaka bir insan hakları müzesi olarak yaşatılması düşüncesini taşıdıklarını söyleyen Baluken, önümüzdeki süreçte Diyarbakır Cezaevi’nin hem bu utanç sayfasını teşhir edecek şekilde hem de bu görkemli direniş sayfasını bütün insanlığa gösterecek şekilde ebedi bir müze olarak kalması için bütün gayreti göstereceklerini kaydetti. Sembolik olarak 100 bin imzanın getirildiğini kaydeden Baluken, BDP’ye oy veren 3 milyona yakın insanın imzasının bu dilekçelerin altında olduğunu belirtti. 

BU HASRETLE ÖLMEMEK İÇİN...

Barış Annesi Sakine Arat ise, oğlu Cemal’in girdiği ölüm orucu sonucu yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, “O cezaevi çok baş yedi, çok canları aldı. O cezaevinin bugün müzeden başka bir şey olması çok sakıncalıdır. Ve bütün anaların gözyaşıdır. Bu cezaevinin müze olmasıyla anaların gözyaşı bir müddet de olsa biraz duracak ve içleri biraz rahatlayacaktır. Onun için bu cezaevinin müze olmasını istiyoruz. Berfo ana oğlunun kemiklerinin bulunması hasretiyle öldü. Benim de bu hasretle ölmemem için bütün insanlığın yardımcı olmasını, o cezaevinin müze olmasını istiyorum” dedi. Açıklamanın ardından grup, eylemine son verdi.