Diyarbakır Barosu: TMK'de değişiklik yapılmaması en büyük eksikliktir

Diyarbakır Barosu: TMK'de değişiklik yapılmaması en büyük eksikliktir

Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı 'demokratikleşme paketi'ne tepkiler sürüyor. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, açıklanan paketi eksik bulduklarını belirterek, KCK tutsaklarının yargılanmasına ilişkin TMK'de herhangi bir değişikliğin yapılmamasını en büyük eksiklik olarak gördüklerini söyledi.

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi yaptığı yazılı basın açıklamasında paketin çok ciddi bir reform niteliğinde olmadığının altını çizerken, demokratikleşme paketinin toplumun ihtiyaçlarına ve beklentilerine tam olarak cevap vermediğini dile getirdi.

ANADİLDE EĞİTİM EKSİK

Anadilde eğitimle ilgili eksik bir düzenlemenin öngörüldüğünü belirten Elçi, "Kürt toplumu, yani Kürtçe konuşan milyonlarca insanın temel bir hakkı olan anadil hakkını kamusal bir hizmetin gereği olarak görmek yerine, yabancı dil eğitimi ve öğretimi biçimindeki bir yasal düzenleme kapsamında düşünülmesini rahatsız edici bulduğumuzu, doğru bulmadığımız ifade etmek isterim. Şüphesiz anadilde eğitim hakkı için anayasal bir çerçeve anayasal bir düzenleme gerekiyor" şeklinde konuştu.

TMK VE TCK'DA 'ÖRGÜT' SUÇUNA İLİŞKİN DÜZENLEME YOK

Pakette en temel eksikliklerden bir tanesinin, yıllardır süren KCK yargılamalarıyla ilgili bir düzenlemenin öngörülmemesi olduğunu kaydeden Elçi, şunları ifade etti: "Ne Terörle Mücadele Yasası'nda ne de Türk Ceza Kanunu Yasası'nda, özellikle silahlı örgüt suçuna ilişkin herhangi bir düzenleme yer almamıştır. Sayın Başbakan, açıklamalarında sık sık siyasetin hak arama yolunun bir araç olmasına bağlı olarak adım atmaya devam edeceklerini ifade etmiştir. Biz bu ifadeden şunu anlıyoruz. Silahsızlanmaya paralel bir biçimde ekstra adımlar atacağız. Bunu yanlış bir anlayış olduğunu ifade etmek isterim. Silahlar yerine siyasetin öne çıkması, şiddetin yerine fikirlerin öne çıkması son derece önemlidir ve desteklediğimiz bir durumdur. Ancak şiddetin sona erdireceği silahsızlanma sürecini geliştirici, dönüştürücü nitelikte bazı yasal adımların atılması gerekiyor. Bu sürece yani Kürt meselesinde şiddet ve silahtan ve pratik sürece evrilmeyi garanti altına alacak bazı yasal düzenlemelerin yapılması ciddi bir ihtiyaçtır. Ne yazık ki bu tasarıda bu pakette buna ilişkin bir düzenleme öngörülmüyor."

HÜKÜMET SİLAH VE ŞİDDETİ TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNDEN ÇIKARMA HAZIRLIĞINDA DEĞİL

Hükümetin açıklanan paketle çözüm sürecini geliştirerek silahı ve şiddeti Türkiye'nin gündeminden çıkarma gibi bir hazırlık içinde olmadığını kaydeden Elçi, şunları kaydetti: "Yani şunu ifade edeyim; silahlı güçler bir ateşkes ilanı yoluna gitmişlerdir. Belli bir ölçüde geri çekilmişlerdir dolayısıyla silahsızlanma süreci önemli bir mesafe kat etmiştir. Ama bu süreci nihayete ulaştıracak ve silahlı militanların demokratik ortama demokratik sisteme katılmalarının önünde hala bir dizi engel var. Şimdi bir yasal düzenleme olmadan bir yasal alt yapı hazırlanmadan yani bunun adı mutlaka bir af olması gerekmiyor ama en azından bu pakette bunun işaretleri olabilirdi. Bunun bir kapısı aralanıla bilirdi. Örneğin Terörle Mücadele Yasası bildiğiniz gibi çok adaletsiz hükümler ön görüyor. Diğer suçlar bakımından yarı oranında ceza artırımını ön görüyor. Yine cezaların infazını önemli ölçüde farklılık arz ediyor. Yine ifade özgürlüğü önünde çok ciddi bir engel oluşturuyor. Örgütlenme özgürlüğü önünde ciddi bir engel oluşturuyor. Özellikle terörle mücadele yasası bağlamında Türk Ceza Yasasında 314. maddesiyle 220. maddesi yani silahlı örgüt faaliyetini düzenleyen maddeler açıkçası çok ciddi bir handikaptır bu sürecin gelişimi önünde. Biz bu paketin en önemli handikaplarından bir tanesinin bu konu olduğunu düşünüyoruz ve ne yazık ki konuya ilişkin bir düzenlemenin yer almadığını görüyoruz."