Direnmenin her hali şereflidir

Ölüm orucundaki İhsan Bulut: “Bizi merak etmeyin. Kendimizi direnmeye adayan insanlarız. Bizim için direnmenin her türlüsü şereftir.”

Birinci ölüm orucu grubundaki 15 tutsaktan biri olan İhsan Bulut’un babası Ahmet Bulut, oğlunun iradesine ve kararına saygı duyduğunu belirtti. Baba Bulut, oğlunun halkın desteği olmadan zafere ulaşmanın zorluğunun altını bir kez daha çizdiğini söyledi. 

Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle devam eden açlık grevini, ölüm orucu eylemine dönüştüren ilk 15 tutsaktan biri olan İhsan Bulut, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor. Siirt’in Pervari ilçesinden olan aile, 1999’da köy boşaltmaları ve koruculuk dayatmalarını kabul etmedikleri için Adana’ya göç etti. 9 çocuklu Bulut Ailesi’nin 5. çocuğu olarak 1992’de Pervari’de dünyaya gelen İhsan Bulut, çocukluğunu Adana’da geçirdi. Çocukluğunda futbola olan merakıyla bilenen Bulut, ilerleyen yaşlarında sanata da ilgi duymaya başladı. 16 yaşından sonra MKM’de sanat çalışmaları içerisinde yer alan Bulut, aynı zamanda okumayı da ihmal etmedi.

HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİSİYDİ

Genç yaşlarda kendini yetiştirmeye başlayan Bulut, üniversiteye hazırlanırken tek tercihle Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazandı. Roboskî Katliamı sonrası 2011’de protesto amaçlı katıldığı bir eylem gerekçesiyle tutuklanan Bulut, 15 yıl hapis cezası aldı. İtiraz üzerine yeniden yargılama kararı çıkan Bulut için tahliye kararı verildi. Daha sonra “örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla 7 yıl hapis cezası alan Bulut, 2015’te tahliye edildi.

TAZİYEDE VURUP TUTUKLADILAR

Cezaevinden arkadaşı olan Seyithan Dede’nin polis tarafından katledilmesi üzerine memleketi Gever’deki taziyeye giden Bulut, burada polisin taziyedekilere ateş açması sonucu iki bacağından ağır yaralandı. Aylarca tedavi altında kalan Bulut’un bacakları kesilmekten son anda kurtuldu. Sağ bacağı iyileşmiş olsa bile sol bacağında 4 cm kısalık oluştu. Bulut, tedavisi tamamlanmadan yeniden cezaevine konuldu.

DİRENİŞTEN GERİ DURMADI

Bulut hakkında Hakkâri Ağır Ceza Mahkemesi’nde “örgüt üyeliği” iddiasıyla açılan davası sürüyor. Bulut, sırasıyla Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi, Kırıkkale F Tipi Kapalı Cezaevi ve Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde kaldı. Daha önce de defalarca açlık grevi ve birçok eyleme dahil olan Bulut, 1 Mart’ta başladığı açlık grevini, 30 Nisan’da ölüm orucuna dönüştürdü.

İRADELERİNE SAYGI DUYUYORUM

Yaşadıkları maddi sıkıntılardan dolayı oğullarının görüşüne sık sık gidemeyen Bulut Ailesi, her hafta yapılan telefon görüşmeleri sayesinde bilgi alıyor. Baba Ahmet Bulut, “İhsan’ın dayı tarafı Van’da yaşıyor. Sağ olsunlar her açık görüşte de gidiyorlar yanına. Çok fazla kilo vermesi dışında oğlumun şimdilik bir sıkıntısı yok. Ölüm orucu başladığından beri durumları kötüleşmeye başladı. Bu onların iradesidir. İradesine saygı duyuyorum" dedi.

BİZİ MERAK ETMEYİN

Baba Ahmet Bulut, oğlunun son telefon görüşmesinde şunları söylediğini aktardı: “Bizi merak etmeyin. Bizler kendimizi direnmeye adayan insanlarız. Bizim için direnmenin her türlüsü bir şereftir. Halkımız bizleri duysun. Onların desteği olmadan eylemimiz zafere ulaşamaz.”

BİZİM DE HAKLARIMIZ VAR

Şehadetler olmadan tutsakların taleplerinin karşılanması gerektiğini kaydeden baba Bulut, insanlığı ve demokrasiyi savunanlara seslendi: “Bizim de haklarımız var. İnsanlarımız sırf haklarını istedikleri için ölmesinler. Kimse sessiz kalmasın ve insanlarımız ölmesin. Herkese hak olan neden Kürtlere gelince yasak oluyor? Kendisinde vicdanın izi bile olan her insanın bu talepler karşısında birleşmesi gerektiğini anlaması gerek.”

BİR OĞLU DA GERİLLA SAFLARINDA

Bir oğlunun da gerilla saflarında olduğunu söyleyen Bulut, şöyle konuştu: “İhsan her aradığında onu da soruyor. Tüm aile her zaman mücadele için ne gerekiyorsa yaptık. Ne bedeller ödenmesi gerekiyorsa ödedik ve ödüyoruz. Belki de en çok onlar hak etti daha özgür ve adil bir yaşamı. Bu talepleri bile engelleniyor. Ben başta İhsan olmak üzere tüm çocuklarımın da aldıkları kararlarda her zaman yanlarında oldum. Asla ‘Hayır’ demedim. Bu gün de aldıklarını kararın destekçisiyim.”