Önder Apo’nun 27 Şubat'ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın daha geniş kesimlere ulaşması için başlatılan çalışmalar sürüyor. DEM Parti, “Demokratik toplumu inşa etmek için halkımızla buluşuyoruz” kampanyasıyla ev ev dolaşarak süreci halkla buluşturmayı hedefliyor.
Önder Apo'nun görüşmelerde yaptığı "Halka gidin!" çağrısı doğrultusunda sürecek kampanya kapsamında sadece Amed'te 1 milyon 145 bin kişi ile yüz yüze görüşme hedefleniyor.
Kampanyanın yürütülmesi için ilçelerde komisyonlar oluşturuldu. Yapılacak çalışmalara ilişkin konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Meclis üyesi Sema Koç, "Bu çağrı bize yol gösterdi. Bu kapsamda toplumsal barış ve demokratik toplum inşası için alanda olacağız" dedi.
'HALKLA BU SÜRECİ YÜZ YÜZE KONUŞACAĞIZ’
Çağrının ardından halkın önce büyük bir merak duyduğunu, sonrasında ise ciddi bir örgütlenmeyle çağrıyı sahiplendiğini ifade eden Sema Koç, "Bu çağrı kapsamında 8 Mart ve Newroz’da halk, kitlesel bir şekilde çağrıyı sahiplendi. Partimiz, genel merkez düzeyinde birçok noktada halk buluşması düzenledi. Burada amacımız, demokratik toplum ve barış çağrısını halka anlatmak. Yaklaşık 50 bin kişiyle bu tartışmalar ve değerlendirmeler yapıldı. Özellikle bu çağrıyı ev ev, herkesle konuşabilmek istiyoruz. Halk buluşmaları sonrasında daha fazla kişiye ulaşmak için bu çalışmayı başlattık" diye belirtti.
'HALKIN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİNİ ALACAĞIZ’
Sema Koç, "Hiçbir ideoloji ayırt etmeden herkesin kapısını çalıp bu süreci anlatacağız. Halkın bu süreçteki görüş ve önerilerini, eleştirilerini alacağız. Bu çalışma, bu nedenle çok önemli. Bu süreci herkesle açık bir şekilde konuşmak istiyoruz. Bu çalışma, barış inşası için çok önemli" diye vurguladı.
'BARIŞ HEPİMİZE KAZANDIRACAK’
Halkların barış özlemini her alanda dile getirdiklerini ifade eden Sema Koç, barış çağrısıyla inşa edilecek yeni bir Türkiye ve Kürdistan'ın herkese kazandıracağına dikkat çekti. Çalışmalarının süresiz devam edeceğini belirten Sema Koç, son olarak şunları aktardı:
"Biz her zaman barışın bu topraklarda kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu vurguladık. Sayın Öcalan'ın çağrısı da bu açıdan bize yol gösteriyor. Bu süreci barışı inşa etmek için yürütüyoruz. 50 yıldır savaş ortamında yaşamış bir halkız. Bu çatışmalı ortamda çok bedel verdik. Bu nedenle barışı konuşmak çok daha önemli ve gerekli. Bunu da herkesle paylaşmak, toplumsallaştırmak çok değerli.
Kürdistan halkı uzun süredir zaten barışı talebi ediyor. Halkın bu konudaki görüşü, çağrıdan sonra da benzer şekildeydi. Bütün bu detayları yüz yüze konuşabilmemiz gerekiyor. Toplantılardan çıkıp birebir halkla konuşmak hem daha etkili hem daha verimli olacaktır. Bu sürecin en büyük öznesi halk, biz de barış talep eden halka kulak vereceğiz. Bu savaşın tahribatlarını sona erdirmek ve halkın taleplerini hayata geçirmek için mücadele edeceğiz."