Roboski Katliamı’yla ilgili Türkiye Başbakanı Erdoðan’a ‘telefonda sivil de olsa vurun emrini verdin mi” sorusunu yönelten BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “biz bu katliamdan sorumlu olduðunuzu biliyoruz. Hesabını sormayan namerttir. Biz, seni ve tüm sorumluları 34 kez müebbete mahkum edeceðiz” diye konuştu. Maraş anmasının engellenmesine dönük de, 34 yıl önce katliam yapan zihniyetle bugün Maraş'a gitmeyi engelleyen iktidar aynı zihniyete sahiptir" dedi.

BDP Mersin Ýl Örgütü Olaðanüstü Kongresi’ni 33 Düðün Salonu’nda çok sayıda kişinin katılımıyla gerçekleştirdi.

Salona "Demokratik özerklikle demokratik Türkiye", "Siyasi soykırımlara karşı direneceðiz", "Ölüme karşı yaşam, savaşa karşı barış, ortak vatanda kardeşçe yaşam", "Ya özgürlük ya özgürlük", "Roboski seni unutursak kalbimiz kurusun" pankartları asıldı, salon dışına da sinevizyon ekranı kuruldu. Polis, salon çevresinde çok sayıda zırhlı araç ve polis konumlandırırken, kongreye gelenleri tek tek fotoðraflaması dikkat çekti. Polis ayrıca dışarıda çekim yapan basın mensuplarına da kimlik sordu.

Kongreye aralarında BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Mersin Milletvekili Ertuðrul Kürkçü, Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk, BDP MYK üyeleri Ferhat Tarhan ve Mehmet Ayhan, BDP PM üyeleri Cemil Elden, Zeki Koç, Salih Baybak, Serhat Bingöl ve Naile Bali, BDP Adana ve Mersin il ve ilçe yöneticileri, Demokratik Aleviler Derneði, SDP, HDK, KESK, DÝSK, ÖDP, CHP, ÝHD, Halkevleri yöneticileri ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin bulunduðu binlerce kişi katıldı. Yöresel kıyafetlerle salonu dolduran kadınlar renkli görüntüler oluştururken, binlerce kişi sık sık "Biji Serok Apo" şeklinde slogan attı.

Divan seçimi ardından kongre özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Kitle saygı duruşunda sık sık "Şehit namirin" ve "Ey şehit riya te riya me ye" sloganı attı.

KONGRE ÝÇÝN BDP’YE SPOR SALONLARI VERÝLMEDÝ

Divan başkanlıðı'na seçilen BDP MYK üyesi Ferhat Tarhan, Mersin'deki spor salonlarının kendilerine tahsis edilmediðini söyleyerek, Mersin'deki halkın yüreðinin salonlara sıðdırılamadıðını kaydetti. Tarhan, devletin siyasi soykırım operasyonları ile partilerini yok etmeye çalıştıðını ifade ederek "Baskılar, tutuklamalar Mersin halkını yıldırmayacaðı şuan kendini göstermiştir" dedi. Mersin'de siyasi operasyon yapan Mersin Emniyeti'ni kınadıklarını ifade eden BDP Mersin Ýl Başkan Vekili Ýrfan Yücel, "Öcalan özgürleşmeden yaşamak bize haramdır" dedi.

Daha sonra söz alan BDP Mersin Milletvekili Ertuðrul Kürkçü, Kürt halkı ile birlikte yürümekten gurur duyduðunu ifade etti. "Kürt özgürlük mücadelesine karşı Tayyip'in önünde iki seçenek vardır. Biri uzlaşmak, diðeri savaşmak. Savaşmak uzlaşmaktan daha ucuz geldi. Biz demokratik bir cumhuriyet ve özerk bir Kürdistan istiyoruz. Kürtlerin istediði çok açık. Kürtler kendilerine kardeş deðil, eşitlik istiyorlar. Kürtlerin özgür olduðunu ve bayraklarının diðer halkların bayraklarının yanında dalgalandıðını çok yakında göreceðiz” diye konuştu.

BDP Mersin Milletvekili Ertuðrul Kürkçü'nün konuşması ardından BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş söz aldı. Kongre katılımcılarını selamlayan Demirtaş, Mersin ve benzer şehirlerde olaðan kongre gerçekleştiremediklerine dikkat çekti. Bunun nedenin de "ahlaksızca" ve "hukuksuz" bir şekilde yapılan siyasi operasyonlar olduðunu söyleyen Demirtaş, "Bugün Maraş Katliamı'nın yıldönümü. Bu katliamda yaşamını yitirenleri andıðımız ve katliamları lanetlediðimizi bir kez daha söylüyoruz. Türkiye'de her zaman olduðu gibi katliam yapmak serbest. Linç yapmak serbest ama katliamı anmak ve protesto etmek yasak. Çünkü devlet suçlunun ortaya çıkmasını istemiyor. 34 yıl önce katliam yapan zihniyetle bugün Maraş'a gitmeyi engelleyen iktidar aynı zihniyete sahiptir" dedi.

‘BU KADAR FIRILDAKLIK OLUR MU?’

AKP hükümetinin yargı ve polis gücünü elinde bulundurduðunu ifade eden Demirtaş, AKP'nin yasaları hiçe sayarak, BDP'lileri tutukladıðını belirtti. Savcı ve hakimlere de seslenen Demirtaş, yargı gücünün AKP'nin yöneticisi olmaktan vazgeçmesini istedi. Tutuklama kararı çıkaran savcılara seslenen Demirtaş, "Eðer hukuk fakültesinde hukukun zerresini öðrendiyseniz, görevinizden istifa etmelisiniz. Yargılamaya devam ederseniz, siz yargıç deðil, AKP il başkanı olursunuz. Onurlu, namuslu davranmaya davet ediyorum, istifa edin. Gelin AKP'de siyaset yapın" dedi. Demirtaş, "AKP ve Gülen Cemaatı ortak çete operasyonları ile BDP'lilere karşı tutuklama operasyonu yapıyor. AKP Genel Başkan Vekili, 'operasyonlar gerçekleştirmeseydik, Amed Tahrir Meydanı gibi olurdu' şeklinde konuşuyor. Tahrir Meydanı kötü bir şey mi? Neden korkuyorsunuz? Hepiniz Mısır'da ve Tahrir'de direnenlere destek vermediniz mi? Madem Tahrir Meydanı zalimlere karşı direniş meydanıdır. Neden Amed'in Tahrir Meydanı olmasından bu kadar korkuyorsunuz? Bu kadar fırıldaklık olur mu? Kürdistan'ın her yeri Tahrir Meydanı'dır. Tahrir'de direnenler Kürdistan'ı örnek aldı" dedi.

‘GÝZLÝ CEMAAT ÇEKÝRDEK ÖRGÜTLERÝ VAR’

Mersin'in BDP'ye BDP'nin de Mersin'e ihtiyacı olduðunu söyleyen Demirtaş, " geriye kalan partilerin tamamı aynıdır. Tabelaları, bayrakları, genel başkanları farklı olabilir. Ama hepsi tek partidir. Benim onlara tavsiyem bu partilerin ayrı ayrı faaliyet yürütmesine gerek yok. AKP, CHP ve MHP'nin bu kadar ayrı çalışmasına, yorulmasına gerek yok. Tek bir parti altında birleşmelerini tavsiye ediyorum. Ýsmi de Tekçi Parti olsun. Tayyip Erdoðan genel başkanı, Devlet Bahçeli, Kılıçdaroðlu'da genel başkan yardımcısı olsun. Çünkü Türkiye'deki sorunlara ve çözümlere yaklaşımları itibariyle aralarında hiç bir fark yoktur. Farklı olan tek parti BDP" dedi. "Hepimiz Türk deðiliz ve aynı inanca sahip deðiliz" diyen Demirtaş, "Tek olmayacaðız. Tekçilik faşizmdir. Birlik olalım ama tekçilik olmaz. Başbakan Erdoðan, 'tek devlet ve tek dil' diyor. 'Anadilde Kürtçe eðitim olmaz' diyor. Kürt ve Alevi Kemal de aynısını söylüyor. 'Türkçülükten vazgeçilmez' diyor. BDP tekçi zihniyetlerini deşifre ediyor. Deşifre ettiði için de tutuklamalarla karşı karşıya kalıyor. Üçü de bu tutuklamalara onay veriyor. Bazı savcıların BDP'lilerin dosyalarını koltuklarının altına koyup, Ankara'da siyasetçilerle görüşüp, BDP'liler için tutuklama kararı aldıðını biliyoruz" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoðan'ın, "Derin devlet temizlenmedi" sözlerine atıfta bulunan Demirtaş, "Derin devlet temizlenmedi çünkü başı sensin" şeklinde cevap verdi. Türkiye'de tüm şehirlerde "Gizli cemaat çekirdek örgütlerinin" olduðunu söyleyen Demirtaş, "Bu hücrelerde valinin, medyadan sorumlu kişilerin ve akademisyenlerin bulunduðu ve bunların BDP'lilere yönelik tutuklama kararlarını aldıðını biliyoruz. O şehirde kim atanacak, kim tutuklanacak ona bu gizli örgüt karar veriyor" diye konuştu.

‘TELEFONDA SÝVÝL DE OLSA VURUN EMRÝNÝ VERDÝN MÝ?’

Demirtaş, AKP'nin 10 yıllık iktidarı döneminde siyasi operasyon ve katliamlara imza attıðını söyledi. Demirtaş, Başbakan'a seslenerek, "Sen telefonda aralarında sivil de olsa onları vurun diyerek askeri yetkililerle beraber vurun emrini verdin mi? Buna cevap vermediðin gibi çıkıp, katliam yapana ödül verdin. Biz de bunun hesabını soracaðız" şeklinde konuştu. Başbakan'ın Roboski Katliamının üzerinden bir yıl geçmesine raðmen sorumluları ortaya çıkarmadıðına ve aksine olayı farklı bir yere çektiðine işaret eden Demirtaş, "Sen, Genelkurmay Başkanı'nı, Kara Kuvvetleri Komutanı'nı katliamından sorumlu tutmadın. Ama biz bu katliamdan sorumlu olduðunuzu biliyoruz. Bu katliamın hesabını senden soracaðız. Hesabını sormayan namerttir. Biz, seni ve tüm sorumluları 34 kez müebbete mahkum edeceðiz. Roboski'de katledilen 34 kişiden birkaçı veya tamamı gerilla olsaydı, yine bu katliam olmaz mıydı?" diye sordu. Roj TV'nin Roboski ile ilgili görüntülerini yayınlarken, sunucunun aðladıðını eleştiren Başbakan'a, "Biz bu katliam karşısında insan olduðumuz için aðlarız" diye yanıt verdi.

Demirtaş'ın konuşması ardından sanatçı Hemê Haci ve Dengbej Kazo müzik dinletisi verdi. Müzik dinletisi ardından tek liste ile gidilen seçimde BDP Mersin Ýl Başkanlıðı'na Halis Ernarinci seçildi.