HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, AKP'nin kendi iktidarı için ülkeyi savaşa sürüklediğine dikkat çekerek, topluma "İçiniz rahat olsun, HDP var" diye seslendi. Demirtaş, Davutoğlu'nun Dolmabahçe Mutabakatı ile ilgili açıklama yapmasını istedi.
Yaşanan gelişmeleri değerlendirmek üzere biraraya gelen HDP MYK toplantısı öncesi konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yapılan operasyonların, "Saray'ı ve AKP'yi kurtarma operasyonları" olduğunu belirterek, "Bizim kaybedecek saraylarımız, kırmızı plakalarımız, makamlarımız yok. Üryan geldik üryan gideceğiz" dedi. Demirtaş, AKP'nin hükümetini kalıcılaştırmak için Türkiye'yi ateşe attığını söyledi. 

'YARIN BASINA AÇIK GRUP TOPLANTISI YAPACAĞIZ'

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP tarafından ilan edilen savaş halini değerlendirmek için bir araya gelen HDP MYK toplantısı öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Demirtaş, yarın basına açık bir grup toplantısı yapacaklarını paylaşarak, geçici hükümetin Türkiye'yi savaşa sürüklediğini dile getirdi. 
"Zaten Suriye politikalarından dolayı Türkiye, Ortadoğu bataklığına sürüklenmiş durumdaydı" diyen Demirtaş, "Geçici olmanın verdiği panikle, kalıcı bir hükümete dönüşebilmek için Türkiye'yi her türlü çılgınlığa sürükleyebileceklerini daha önce göstermişlerdi. Şimdi de bunun acı bir örneğini yaşıyoruz" dedi. 
Demirtaş, şunları kaydetti:

'TOPLUMUN İÇİ RAHAT OLSUN; HDP VAR'

"AKP iktidarı boğazına kadar suça batmış, boğazına kadar kirliliğe bulaşmış bir iktidar olarak 7 Haziran'da tek başına iktidar olma şansını yitirince, büyük bir öfke ve kaygı ile hareket ederek, yeniden tek başına iktidar olmanın yollarını aradı. Erken seçim koalisyon kurulamadığı takdirde bir seçenektir. Ama olası bir erken seçimde kaotik bir ortamda güvenliğin Türkiye'de tesis edilemediği durumda, 'işte biz olmayınca kaos çıkıyor bizim yeniden iktidar olmamız lazım' korkusunu kamuoyuna vererek, bir erken seçim olasılığında tek başına iktidar olmayı hedefliyorlar. Tabii ki tek seçenek bu değil, şunu bütün yurttaşlarımız bilsin ki, Ağrı Diyadin'de kendi emirleriyle askerleri ölüme gönderebilecek çılgınlığa ve pervasızlığa sahip olduklarını gördük. Şehirde, dağda bayırda, karakolda, evinde ölümüne sahip olduğunuz her insan bizim insanımızdır. Üniformasına siyasi düşüncesine bakmaksızın biz tamamının acısı paylaşacağız, tamamının bu halkın evlatları olduğunun bilinciyle hareket edeceğiz. Yolsuzluk ve rüşvet, hırsızlık gibi her türlü işin içine batmış geçici hükümet, HDP'den hesap sormaya asla kalkışmasın. Henüz hesabı verilmemiş suçlar ortada dururken kimse HDP'ye saldırarak kendini temize çıkarmasın. 
Şunu iyi bilsinler, bizim kaybetmekten korkacağımız saraylarımız, makamlarımız, koltuklarımız, bizim kaybetmekten korkacağımız, çalıp çırptığımız ayakkabı kutularına doldurduğumuz milyarca dolarlarımız yok. Üryan geldik üryan gideceğiz. Bizim kaybedecek bir şeyimiz yok asıl siz kendinizi düşünün. Zannediyor musunuz ki, cenazelerin üzerine örttüğünüz bayrak sizin suçlarınızı örtecek, o tabutlar sizin günahlarınızı örtecek. Ülkeyi adım adım iç savaşa ve bölgesel savaşa sürüklemenize izin vermeyeceğiz. Türkiye toplumunun içi rahat olsun HDP var, HDP görevinin başındadır. Tıpkı 7 Haziran'da olduğu gibi Barış Adalet ve demokrasi etrafında yeni bir yaşamı inşa etmeyi başaran partimiz, AKP'nin bu dayatmalarından Türkiye'yi çıkarmayı bilecektir."
"Kendilerini Türkiye'nin sahibi bizi de vatan haini gibi gösterenler dönüp yaptıkları haksızlıklara ve zulümlere baskınlar" diyen Demirtaş, bundan sonra olası bir erken seçimde AKP'nin bu ülkenin başına bela olmaması için demokrasi güçleri ile mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. 

'AKP KENDİNİ KURTARMAYA ÇALIŞIYOR'

Demirtaş, yaşananların mecburen yapılan operasyonlar olmadığını da belirterek, "Barış sadece bir adım ötemizde duruyordu. Dolmabahçe Mutabakatı halen orta yerde duruyor. Sadece atılması gereken bir adım kalmış, bu kadar şaşaalarla yapılan operasyonların tamamı AKP'nin kendisini kurtarmaya yöneliktir. Bunlar devlet politikası değil, Saray politikasıdır. Saray kendisine ait bir devlet kurmuş durumda. Kendisine bağlı, istihbaratı, maliyesi, kolluk gücü, yargısı ve sosyal medya gücü var. Bu kararları alıp uygularken hükümette devlet içinde devlettin aldığı bu kararları yerine getiren görevli memurlardır. Olup bitenler Türkiye'ye ağır bir fatura çıkarıyor" diye konuştu.
En ağır faturanın gençlerin ölümü olduğunun altını çizerek, siyasetin ölümleri durdurabileceğini ifade eden Demirtaş, "Türkiye toplumu korkmasın bu beladan hep birlikte kurtulacağız" diye ekledi.

'KORKMUYORUZ'

Demirtaş, MHP ve AKP'den gelen parti kapatması tartışmalarına ilişkin ise "Bahsettiğim politika, faşizan politikadır, faşizan düşünceye sahip olanların da bu politikaya balıklama atlaması şaşırtıcı değil. Kendi işlerini yapıyorlar" dedi. 
Demirtaş, şöyle devam etti: "Korkacağımız bir şey olsaydı Ankara'nın merkezinde siyasette olmazdık. Korkacağımız hiçbir şey yok, asıl kendi kirliliklerine baksınlar. Sivas'ta, Maraş'ta eli kana bulaşmış, hesap vermeden hesap soruyorlar. Partileri halk açar, halk kapatır. Tarih bunu defalarca göstermiştir. Ortada hatalı bir politika varsa bugün Türkiye'yi bu savaşa sürükleyenler, onun arkasından şakşakçılık yapanlar ve AKP'ye koltuk değnekliği yapanlardır."

'DAVUTOĞLU'NUN MUTABAKAT İLE İLGİLİ AÇIKLAMASINI BEKLİYORUZ'

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Silah bırakılmadıkça çözüm sürecini yürütmenin anlamı olmaz" anlamına gelen sözlerinin de hatırlatıldığı Demirtaş, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Davutoğlu'nun Dolmabahçe Mutabakatı ile ilgili bir açıklama yapmasını bekliyoruz. Cumhurbaşkanı 'kabul etmediğini, yanlış olduğunu' söyledi, 'masa yoktur' dedi. Cumhurbaşkanı fikirlerini açık açık söyledi. Davutoğlu'ndan şimdiye kadar bu konuda tek bir kelime duymadık. Yanlış mıydı, Sayın Davutoğlu bunu bir açıklayın. Çünkü aylarca heyetlerimiz ortak o metin üzerinde çalıştı. Sayın Davutoğlu'nun bir fikri yok mu, merak ediyoruz. Orada bir çözüm metni var, kendileri de altına imza attılar. Bu kadar mı iradesiz olur bir Başbakan, kendisini geçici olarak görür... Önce kendileri bu konuda açıklama yapsın, biz fikirlerimizi açıklarız."