Demirtaş’tan barışın sesini yükseltme çağrısı
HDP İzmir İl Örgütü’nün düzenlediği "Barış" temalı halk toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, asker, polis ve gerilla ailelerine seslenerek, barışın sesini yükseltmeye çağırdı.
HDP İzmir İl Örgütü’nün düzenlediği "Barış" temalı halk toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, asker, polis ve gerilla ailelerine seslenerek, barışın sesini yükseltmeye çağırdı.
HDP İzmir İl Örgütü’nün düzenlediği "Barış" temalı halk toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, asker, polis ve gerilla ailelerine seslenerek, barışın sesini yükseltmeye çağırdı.
HDP İzmir İl Örgütü, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın katılımıyla "Barış" temalı halk toplantısı düzenledi. Tepekule Kongre Merkezi'nde düzenlenen toplantıya kalabalık bir kitlenin yanı sıra çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, HDP İzmir milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü ve Müslüm Doğan ile barış için 3 günlük açlık grevi eylemi yapan Barış Anneleri Meclisi üyeleri katıldı. Toplantıda açlık grevinde olan barış annelerinin yaptığı kısa konuşmanın ardından HDP İl Eş Başkanları katılımcıları selamladı.
Ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, İzmir'in, 7 Haziran seçimlerinde kalıcı barışa, kardeşliğe ve demokrasiye olan mesajı veren illerin başında geldiğini söyledi. "Özgürce yaşamak istiyoruz" diyen etnik kökenlerin, taşeron işçilerin, emekçilerin ve ezilenlerin sesinin HDP'ye verilen oylarla Ankara'ya ulaştığını söyleyen Demirtaş, 7 Haziran akşamı AKP'ye oy vermiş seçmenin bile rahat bir nefes aldığını belirtti. Demirtaş, "Çünkü Türkiye'nin buna ihtiyacı vardı. Türkiye'nin tek parti, tek adam, tekçi dayatmalardan kurtulmaya ihtiyacı vardı. 7 Haziran Akşamı HDP için çalışanlar halk mesajı aldı ancak bir de o mesajı doğru okumayanlar oldu. Bugün ki durumun nedeni o mesajı doğru anlayamayanlardır. İki tane AKP'linin sözüne bakarak ne olduğunu nasıl olduğunu anlayabilirsiniz. Birincisi seçim sonrası iktidardan düştükten sonra bundan sonra çözüm sürecinin filmini çekersiniz diyenler, ikincisi 'Başkan seçseydik bunlar olamayacaktı' diyenlerin sözüne bakın" diye konuştu.
HDP'nin, 7 Haziran sonrası 2019 seçimlerine hazırlık yaptığını söyleyen Demirtaş, "Zaten erken seçim olmasa biz 2019 seçimlerinde iktidara yürümek için hazırlık yapan bir partiydik. Çok sağ olsun erkene aldılar. 2 ay sonra alternatif bir iktidar yaratmamız lazım. Türkiye'de yaşayan herkes artık önüne 'Bu iktidarla Türkiye'de hiçbir yere gidermilyor'u koymalıdır. Toplumsal çözümlerin sorunlarına dair herhangi bir çözümleri yok. Cumhurbaşkanı ülkeye el koymuş durumda. Bunları tartışacak halimiz yok onların ne yaptığı netleşti. Biz HDP'nin demokratik alternatif iktidarını oluşturan bir programla yürümek gerekir" ifadesinde bulundu.
Ülkeyi HDP'lileştirmek birbiri ile barışık bir toplumsal duyguyu inşa etmek gerektiğini vurgulayan Demirtaş, "Bal bal demekle ağzınız tatlanmıyorsa barış sloganı atmakla da barış gelmiyor. Bu nedenle HDP başlı başına bir barış projesidir. HDP'nin var olduğu her yerde barış inşa etmek daha kolay olacak" dedi. Kasım'da yapılacak erken seçimlerde ortaya bir alternatif iktidar çıkacağını söyleyen Demirtaş, "Bizler çözüm barış olsun diye toplumu AKP'ye mecbur bırakamayız. En büyük yanılgımız bu olur. AKP iktidar olursa ülkeye 'barış gelirmiş' asla. 13 yıldır iktidar olan ne yaptıysa yine onu yapar barışı getirmez. Çünkü o tabutlar ona lazım. O genç ölülerimiz onlara lazım. Kalıcı barış olursa onlar ne üzerinden siyaset yaparlar? Çözüm süreci üzerinden oy toplamalarını teşhir ettik. Çözüm sürecini kullanmalarına izin vermedik nefretlerinin nedeni budur" diye konuştu.
Oyalama politikaları ile hiçbir adım atılmadığına vurgu yapan Demirtaş, söyle devam etti: "Sayın Davutoğlu'na soruyorum dağdan PKK'lilleri indirmek içkin hangi yasayı çıkardınız biz engel olduk? Bir yasa teklifi verdiniz mi? Birlikte yapalım dedik neden yasayı çıkarmadınız? PKK buna hazır olduğunu söyledi. Sayın Cumhurbaşkanı 'Şimdi ülke terör belası ile karşı karşıyadır' diyorsun da hangi yasayı çıkardın? Biz o kadar ısrar ettikçe silahsızlanma ateşkes hepsi yerine gelecekti. Bunları kamuoyuna açıklayın. HDP elinden geleni yaptı ve çözüm süreci barışla sonuçlansın diye elinden geleni yaptı. "
AKP'nin he savaş çığırtkanlığı yaptığını hem de HDP'yi hedef gösterdiğini ifade eden Demirtaş, "Silahların susmasından bu kadar rahatsızsanız neden çözüm sürecinin bitmesinden bizi sorumlu tutuyorsunuz. 1990'lar gibi ülkenin doğusunda işkence yapıp köy boşaltıp batıda bunu yutturamazsınız. Türkiye toplumunun uyanık olması lazım. Bu savaştan beslenenlere dur dememiz lazım. Her yerde barışı ne kadar güçlü haykırırsak bu savaş o kadar erken duracak. Düşünün HDP il il barış çağrısı yapıyor onlar operasyonlar devam edecek diyorlar savaş çığırtkanları biz oluyoruz. Onlar halkı koyun yerine koyuyorlar" dedi
Ölen asker ve polis ailelerine seslenen Demirtaş şunları söyledi: "Şehit cenazelerindeki tepkileri bile anlamıyor provokasyon olarak nitelendiriyorlar. Hesapladıkları şey Türk bayraklarına sarılı çocuklarımızın cenazeleri geldiğinde ırkçı şoven milliyetçi sesler yükselsin istiyorlar. Bir şehit cenazesinde isyan eden bir babanın tek bir cümlesini haber bile yapmıyorlar. Biri çıksın kahrolsun HDP desin sürekli gösterirler. Sizin çocuklarınız para sayma makinesi bizim çocuklarımızın cenazelerinin bilançosu tutulması kabul edilemez. Böyle bir kirliliğe izin vermeyin.
Ben çağrımı yineliyorum. PKK amasız amansız eylemlerine son vermeli, hükümet operasyonlara son vermelidir. Seçimin sonucu ne olur bunlara bakabilecek durumda değiliz. Kürdün anası Türk'ün anası ağlıyor. Bu savaşın en etkili sonucu ne olur biliyor musunuz biz bin bir zorlukları halkları birbirine güvenir hale getirdik bunun bozulmasıdır. HDP'nin en büyük başarısı buydu. Buna saldırıyorlar. 6 milyondan fazla yurttaş birbirini inkar etmeden eşit şartlarda bir araya geldi. ilk defa kadınlar bu kadar güçlü bir şekilde bir araya geldi. Ben bu ülkede cumhurbaşkanı ya da AKP'nin genel başkanı olsam HDP'yi linç ettirmek yerine toplumsal barışı sağlamaya çalıştığı için baştacı yapardım."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin HDP seçmenine yönelik hakaretlerine değinen Demirtaş, "Hadi bize oy veren şerefsiz peki bize gönül veren sizin seçmeninize ne diyeceksiniz? Oyunu sana vermiş MHP'ye gönlünü bize vermiş olanlara ne diyeceksin. Bu kadar ucuz bir politikaya düşmeyeceğiz. Biz ırkçı faşizan ucuz politikalara teslim olmayacağız" dedi.
HDP'nin yaptığı barış çağrısının PKK nezdinde, AKP ve MHP'nin kınamalarından daha önemli olduğunu vurgulayan Demirtaş, "Bize 'bölücü' diyorlar. Gece gündüz ifade ettiğimiz şey barış ve bir arada yaşamaktan bir şey değil. MHP, AKP kınıyormuş. Bizim yaptığımız çağrı onlardan bin kat etkilidir. PKK şahsında. Bunun Kandil'de etkisi olacaktır ama sizin kınamalarınızın zerre kadar karşılığı yoktur. Siz tabana sıcak mesajlar vermeye çalışıyorsunuz şov yağıyorsunuz biz gerçekten savaşı durdurmaya çalışıyoruz. Onun için buradayız. Biz gece gündüz her yerde barış sesini yükseltmek için yollardayız" diye konuştu.
Ayrıca yaşamını yitiren asker, polis ve gerilla ailelerinin barışa ses vermesi gerektiğini vurgulayan Demirtaş, "Bugün evlatları tabutlar içerisinde gelen annelerin babaların ellerinden öpüyorum. Biz bu çocuklarımız ölmesinler diye gece gündüz yollardayız. Onlar ne yapıyor toplayıp savaş mesajı veriyorlar. Kim savaş istiyor kim barış istiyor. Elinizi vicdanınıza koyun. Ben ille de bize oy verin demiyorum. Barışa ses verin diyorum. Asker, polis gerilla annelerine sesleniyoruz bu savaşa mecbur değiliz deyin. Bakın İmralı'da Abdullah Öcalan konuşarak çözmek istiyor bu insanlar konuşarak çözmek istiyor. Anneler babalar müzakere sizin hakkınız barış sizin hakkınızdır armağan hedi değildir. Her yerde bu savaşın durması için sokağa çıkın. Susmayın ama susarsanız onlar evlatlarınızı kendi hırsları için kurban etmeye devam ederler" diye konuştu.
Bu savaşın Türklerin ve Kürtlerin değil, Türkler ve Kürtler adına yürütülen bir vekalet savaşı olduğunu kaydeden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ceylanpınar'da iki polis katledildi diyorlar bu savaş ondan çıkmış. Keşke insan canına o kadar değer verselerdi. Bin tane polis ölse umurlarında değildi savaşı başlatmak için bahane arıyorlardı. Biz çağrılarımızı tekrarlıyoruz. Amasız, Ancaksız silahlar susmalıdır. HDP AKP ile baş edebilecek büyük bir demokrasi gücüdür. AKP'nin bir saray darbesi yaptığı doğrudur ama bütün bunlarla biz HDP olarak mücadele edebilecek güçteyiz. Silaha şiddete gerek yok. Kendi özgücümüzle demokratik siyaset yürütebiliriz."
Amaçlarının oy değil barışı inşa etmek olduğunun altını çizen Demirtaş, "Önümüzde bir seçim var. Derdimiz sadece oy toplamak değildir. Barış iktidarını inşa edeceğiz. Geçen seçim kampanyasında da bunu yaptık gittiğimiz her yerde insanların duasını aldık. Yine bunu yapacağız başaracağız. Bir seçim hükümetine gireceğiz. Bu bir AKP HDP koalisyonu işbirliği değil elbette. Savaş isteyen MHP ile koalisyon kurmak için can atıyorlar. Bizim barış isteyen vekillerimizle aynı hükümette olmak istemiyorlar. Çünkü bizim vekillerimiz barış istediklerinde ne oldukları ortaya çıkacak" dedi.
Seçim hükümetinde yer alacaklarını ve bunun Anaysal bir hak olduğunu vurgulayan Demirtaş, "Hiçbir tartışmaya girmeden biz bu seçim hükümetinde Türkiye için yer alacağız. Bir arada yaşamak için. barışı bir an önce sağlamak için bizler seçim hükümetinde yer alacağız. Bu bize verilen bir lütuf değildir. Anayasal hakkımızdır. AKP ile işbirliği falan değildir. Tutuşmuşlar 'Efendim AKP ile HDP nasıl aynı hükümette görev alırmış' nasıl aynı ülkede yaşıyorsak aynı hükümette de görev alacağız" diye belirtti.
Tüm halklara umutsuzluğa kapılmama çağrısında bulunan Demirtaş son olarak şunları söyledi: "Umutsuz olmayın umut her şeyin ilacıdır. Umutluyuz ki bu günlere geldi. Umarız ki en kısa zamanda çatışmasız ortamı yaratacağız. Anneler ki barış için kendilerini açlığa yatırıyorlar. Gençler sokaklarda cop, gaz pahasına barışı haykırıyorlar. Bu ülkeye barış gelecek. Biz kendi gündemimizi belirleyip kendi gündemimizle yürüyeceğiz. Siz bu partiyi var ettiniz. Şimdi bu partiyi iktidara da taşıyabilirsiniz. Radikal demokrasiden yana bir yönetim. Herkese her yönetim anlayışına saygı duyan demokrasiyle buluşan bir devlet. Hepimiz bu günler için çalışalım diyoruz. Hepinizi selamlıyorum."