Kobanê savaşında üst üste darbeler alan DAİŞ çetelerinin iç yazışmalarında, çıplak gözle çatışmaların takip edildiği Medresat Tepesi’nde konumlanan gazetecilerin hedef alınacağı iddia edildi. Türk askerinin DAİŞ’in hedef alacağı iddia edilen alanı koruyacağına boşaltmayı tercih etmesi dikkat çekiyor.

Kobanê’de savaş şiddetini artırarak devam ediyor. Dün geceden bu yana çatışmaların ve hava saldırılarının hiç durmadığı Kobanê’de, çıkan çatışmalarda DAİŞ çetelerinin çok sayıda kayıp ve yaralı verdiği bildirildi. Çetelerin Mürşitpınar Sınır Kapısı’na yönelik saldırıları da sürüyor. Bu sabah da kapıya havan topları atıldı. Kobanê’de darbe almaya devam eden çetelerin, sivillerden sonra bu kez gazetecileri saldırılarının hedefine alacağı kaydedildi. Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, dün gece büyük bir darbe alan çetelerin kendi aralarında yaptıkları yazışmalarda savaşı takip eden gazeteciler saldırılarının hedefi olacak. Çatışmaların dünden beri hiç durmadığı Kobanê’nin Til Şeîr Tepesi’ni tam karşıdan gören Suruç’un Medresat Tepesi’ne canlı yayın araçlarıyla konumlanarak gelişmeleri takip eden gazetecilerin çetelerin hedefinde olduğuna dikkat çekildi.

‘ASKER BOŞALTMAK İSTEDİĞİ ALANI DAİŞ ÜZERİNDEN YAPIYOR’

Gazetecilerin çetelerin hedefi olması ilk değil. Sınırın bu yakasında Kobanê’deki gelişmeleri takip eden gazeteciler defalarca DAİŞ çetelerinin saldırısına uğradı. Birçok kez gazetecilerin bulunduğu yerlere havan topları atıldı. En son Mürşitpınar Sınır Kapısı yakınlarında canlı yayın araçlarıyla haber takibi yapan gazetecilerin bulunduğu alan havan topu atılmıştı. Havan atışlarından sonra saldırıların hiçbirine karşılık vermeyen Türk askeri, gazetecileri bulundukları yerlerden “güvenlik” gerekçesiyle boşalttı. Defalarca buna maruz kalan gazeteciler, şimdi de “DAİŞ gazetecileri vuracak” iddiasının altında haber takibi yaptıkları yerin boşaltılmasının yattığını belirtiyor. Askerin bunu sıklıkla yapması “Asker boşaltmak istediği alanı DAİŞ üzerinden yapıyor” yorumlarına neden oldu. Aynı zamanda bu danışıklı uygulamanın, hükümetin çalışmalarını yürüttüğü kendi sınırlarında “güvenli bölge” oluşturma planının bir paçası olduğu kaydediliyor.