1 Kasım seçimleri sonuçlarına ilişkin açıklama yapan CİK, “Kürt tarafı bütün zorluklara rağmen, ateşkes pozisyonundadır. Devletin de amansız ve ancaksız olarak ateşkese cevap vermesi ve halkımızın kendini idare etme hakkı başta olmak üzere, her türlü haklarını garanti altına alması için, dürüst Müslümanları, vicdan sahiplerini ve adalet isteyenleri birleşmeye çağırıyoruz” dedi.
Yazılı bir açıklama yapan Civaka İslamiya Kurdistan (CİK), “Kuzey Kürdistan ve Anadolu’da yapılmış olan 1 Kasım seçimlerini geride bırakmış bulunmaktayız. Halkımız, bütün adaletsizliklere, katliamlara ve gerçeği çarpıtmalara rağmen, barajı geçerek, siyaset yapma hakkını elde etmiştir. Yıllardır halkımızın bütün insani ve İslami haklarını gasp eden bu ceberut devlet, halkımıza kan ve gözyaşından başka hiçbir şey vermemiştir” dedi.
Seçimi adaletsiz şartlarda kazandığını ilan eden yeşil, sakallı ve cübbeli Kemalistlerin, her gün Kürtleri öldürmeye devam ettiğini de vurgulayan CİK, Kürt halkının hakları için mücadele eden Kürt ulusal mücadelesi ve onun bileşenleri bu sakallı, cübbeli ve abdestli zalimler tarafından din dışı gösterilmeye çalışıldığını da kaydetti.
“Bizler Civaka İslamiya Kurdistan olarak bu İslam görünümlü zalim ve fasıklara şunu söylüyoruz: Dökülen her damla kandan, çalınan her kuruş paradan, yapılacak her türlü iftiradan Allah indinde sizler de sorumlu tutulacaksınız” diyen CİK, muktedirlerin çanaklarını yalayarak, İslam dininin temsil edilemeyeceğini vurguladı. Hırsızlara, katillere, iftiracılara, hakkı çarpıtanlara, zalimlere taraf olmanın İslam ve Kuran’a karşıtlık olduğunu da belirten CİK şunları kaydetti: “Bizler Civaka İslamiya Kurdistan olarak sbütün tarafları adil bir barışa davet ediyoruz. Kürt tarafı bütün zorluklara rağmen, ateşkes pozisyonundadır. Devletin de amansız ve ancaksız olarak ateşkese cevap vermesi ve halkımızın kendini idare etme hakkı başta olmak üzere, her türlü haklarını garanti altına alması için, dürüst Müslümanları, vicdan sahiplerini ve adalet isteyenleri birleşmeye çağırıyoruz.
Seçimleri adil olmayan şartlarda kazananlara da şunu söylüyoruz. Hak ve adalet bir gün size de lazım olacaktır. Bütün Müslümanları da başta kangren haline gelen Kürt ve Kürdistan sorununda Kuran’ın hakemliğinde çözmeye çağırıyoruz. Kuran’ın hakemliğini kabul etmeyenlerin de İslam dışı olduğunu belirtmeliyiz. Dökülecek kanların sorumlularının bu çağrılara kulak tıkayanlar olduğunu bir kez daha hatırlatalım.”