Bir Kürt yılı olarak 1984...

Bir Kürt yılı olarak 1984...

1984'de ölmek zordu. Kürtler yakın tarihlerindeki iki yıldızını 1984'te kaybetmişti. Yılmaz Güney 9 Eylül'de Paris'te, Cigerxwîn ise 22 Ekim'de Stockholm'de hayata gözlerini yummuştu. Aynı yıl içinde iki sürgün kentinden iki ölüm haberi yıllar sonra tekrarlanacaktı. 16 Kasım 2000'de Ahmet Kaya Paris'te ve köşesine 'Bekle Ahmetçiðim" notunu yazan Mahmut Baksi de 19 Aralık 2000'de Stockholm'de.

11 Aðustos 1984 günü dönemin ABD Devlet Başkanı Ronald Reagan, açık mikrofonun ses denemesini "5 Dakika içinde Sovyetleri bombalayacaðız" sözleriyle yapmıştı. Batı ve doðuda 'soðuk savaş'ın namlularının birbirine çevrildiði o günlerde böyle bir şeyin şakası bile olmazdı. Reagan'ın 'eşek şakası' bütün 84'ün Aðustos'una damgasını vurmuştu.

Alman Der Spiegel dergisi 'Şaka ile tehdit' başlıðıyla, Time ise olimpiyatlarda 4 altın madalya kazanan siyahi atlet Carl Lewis'in tam boy fotoðrafıyla çıkmıştı. Ama 1984'ün hatta 80'lerin asıl siyahi yıldızı -daha sonraki yıllarda Kürtlerin özgürlük mücadelesine de destek verecek- Güney Afrikalı başpiskoposu Desmond Tutu'ydu. 1984'te Tutu'ya Nobel Barış Ödülü'nün verilmesi Apartheid rejimini bitirecek sürecin de başlama fişeðiydi.

Dünyanın bir başka coðrafyasında, o yıllarda haritalara alınmaya gerek duyulmayan Kürdistan'ın küçük ilçesi Eruh'un 15 Aðustos'un gecesinde 28 yaşındaki Mahsum Korkmaz (Agit) adındaki gerillanın komutanlıðındaki bir grup Kürt militan ise bir başka karanlıða kurşun sıkıyordu. O gece patlayan kurşunlar Türk tarih yazıcılarına göre '29. Kürt isyanı'nın başlama fişeðiydi.

Ama Kürdistan'da tersine dönen tarihin kendisiydi. Şüphesiz 15 Aðustos kurşunun sıkanların çoðu, belki de hepsi, Kürdistan tarihinin en uzun soluklu mücadelesini de başlattıklarını göremediler. Bir başka tarih yazıcıları, Kürtlerin Agit'i Korkmaz'ı Che Guevara ve Vietnamlı komutan Giap'a benzeteceklerdi.

Che'nin astım hastalıðına benzer rahatsızlıðı olan Korkmaz, düz tabanlıydı ve yürümekte zorlanıyordu. Onun silah arkadaşı Duran Kalkan, anılarında "Agit arkadaşın düztaban ayaklarıyla saatlerce, kilometrelerce hiç durmadan ve acılarını engel yapmadan yürüdüðüne tanık oldum" diyecekti.

Üç gerilla komutanı Giap, Che ve Agit arasında en şanslısı şüphesiz önümüzdeki 25 Aðustos'ta 101. yaşını kutlayacak Giap'taydı. Zira o düşmanına cephenin dışında, yuvarlak masada da el vermişti. 1995'de Giap ile karşılaşan ABD Savunma Bakanı Robert McNamara Vietnam'ın 'ilk kurşun'unu 1964'deki Tonkin Körfezi saldırısını soracaktı. Eski düşmanının "Orada ne oldu?" sorusuna Giap "Hiç bir şey" diye yanıt verecekti.

1984 denince akla şüphesiz George Orwell'in '1984' romanı akla gelir. Orwell'in kitabına isim için neden bu yılı verdiði hala muamma. 1949'de basılan romanını 1948'te bitirdiði için ve 8 ve 4'ün yerini deðiştirdiði kanısı güçlü. Kürdistan'ın tek gerilla savaşının neden 1984'te başladıðının sırrı ise diðer "28 isyan"da gizli. 1984'ün ise aslında bir Kürt yılı olduðunu tarih bir gün yazacak, tarih şahidimiz olsun.