BDP Genel Merkezi, Ýstanbul milletvekili Sebahat Tuncel hakkında verilen hapis cezası ve yurtdışı yasaðına tepki göstererek, “Milletvekilimiz Tuncel hakkında verilen mahkeme kararı hukuki deðil siyasidir” dedi.

BDP Genel Merkezi, yazılı bir açıklama yaparak, Tuncel hakkında verilen 8 yıl 9 ay hapis cezası ve yurtdışı yasaðına sert tepki gösterdi. BDP, “Bu sistemin adı demokrasi olamaz. Bunun adı çok açık bir faşizmdir” diye vurguladı.

BDP’nin açıklaması şöyle:

“Partimize yönelik sürdürülen siyasi linç kampanyası kapsamında AKP’nin emrindeki yargı da kendisine verilen talimatların gereði olarak BDP’yi, BDP milletvekili ve yöneticilerini hedef almaya, demokratik siyaset alanına müdahale etmeye devam ediyor.

Bunun son örneði bugün Ýstanbul Milletvekilimiz Sayın Sebahat Tuncel hakkında Ýstanbul 10. Aðır Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduðu hapis cezası kararında yaşandı. Halkın seçilmiş temsilcisi olan Milletvekilimiz Tuncel hakkında verilen mahkeme kararı hukuki deðil siyasidir.

AKP’nin emrindeki yargı, Başbakan Erdoðan’ın “Ben yargıya söyledim, gereðini yapacak” yönündeki talimatının gereðini yerine getirmiş, milletvekilimiz hakkında 5 yıldır sürmekte olan davayı jet hızıyla sonuçlandırarak ceza vermiştir.

Roboski katliamının faillerini koruyan, Pozantı’da çocuk tutsaklara tecavüz edenlerin tek birini yargılamayan, milletvekillerimize gaz bombalarıyla saldırarak aðır yaralanmalarına yol açan polisleri yargı önüne çıkartmayan, yargı, bunun yerine halkın seçilmiş temsilcilerini, gazetecileri, aydınları, demokratik toplumsal muhalefeti, avukatları, kadınları ve öðrencileri hedef almaktadır.

Bugün Türkiye’nin karşı karşıya olduðu bu yargı sistemi ne yazık ki ,adalet daðıtan deðil, hukuku ve adaleti gasp eden, temel hak ve özgürlükleri çiðneyen,iktidarın emrindeki yargısız infaz kurumuna dönüşmüştür. AKP hedef göstermekte, emretmekte, yargı da gereðini yerine getirmektedir! Bu sistemin adı demokrasi olamaz. Bunun adı çok açık bir faşizmdir.

Bu haliyle yargı, verdiði siyasi kararlarla AKP iktidarının savaş yanlısı çözümsüzlük konseptine destek vermekte, toplumsal barışı tehdit etmektedir.

Bu ülkede siyasete yön verecek olan yargı sultası deðil, halkın tercihleri ve siyasi talepleridir.

Demokratik toplumsal muhalefeti ve halkın çözüm taleplerini, barış istemlerini hiçbir güç yargılayamaz.

Siyasetçileri yargılayacak olan halktır. Demokratik sistemlerde siyasetçiler sandıkla gelir sandıkla gider.

BDP Blok milletvekillerinin, barış, demokrasi ve özgürlük mücadelesini ne yargı baskısı, ne de hükümetin sürdürdüðü siyasi linç kampanyası engelleyemeyecektir.

Bizler, bu hukuki ve meşru olmayan kararlar karşısında halkımızla birlikte demokratik siyasi mücadelemizi dün olduðu gibi bugün de bundan sonra da kararlı bir biçimde sürdürmeye devam edeceðiz.”