Barış Meclisi: Açlık grevlerine sessiz kalmayalım

Barış Meclisi: Açlık grevlerine sessiz kalmayalım

Türkiye Barış Meclisi, Kürt siyasi tutsakların sürdürdüðü açlık grevinin 40'lı günlere dayandıðını belirterek, "Açlık grevlerine sessiz kalmayalım" çaðrısında bulundu.

Türkiye Barış Meclisi, Kürt siyasi tutsakların 12 Eylül gününden bu yana sürdürdüðü süresiz dönüşümsüz açlık grevinin 40'lı günlere dayandıðını belirtti, "Sizleri, Abdullah Öcalan'a karşı ulusal ve evrensel hukuka, insan haklarına tamamen aykırı ve keyfi siyasi tecrit uygulamasına son verilmesi, barış için diyalog zeminin yaratılması ve yeni ölümlerin yaşanmaması için hükümet nezdinde girişimlerde bulunmaya çaðırıyoruz" dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Barış Meclisi, Türkiye'nin kritik günlerden geçtiðini belirtti, "Kürt sorunundan kaynaklanan çatışmalar büyük bir hızla can almaya devam ediyor" dedi.

12 Eylül'de başlayan açlık grevlerinin artık insanların hayatlarını tehdit eden sınıra ulaştıðına dikkat çekilen açıklamada, şu görüşler yer aldı: "Açlık grevi yapan tutukluların temel taleplerinden biri, Ýmralı Özel Cezaevi'nde 450 gündür tecrit ve görüş yasaðı uygulanan PKK lideri Abdullah Öcalan'ın barış ve Kürt sorununun demokratik, adil çözümü ve barış konusunda işlevini yerine getirmesinin zeminin ve olanaklarının yaratılması, saðlık koşullarının iyileştirilmesidir. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çatışmaların durdurulması ve Kürt sorununun çözümü konusunda önemli ve işlev ve rolle sahip olduðu, Oslo görüşmeleri diye tanımlanan süreçte çok açık görüldü."

"Türkiye'nin barışa su gibi, hava gibi acil ihtiyaç duyduðu bugünlerde, barışı tehdit eden bu tablo karşısında insanlık onuruna ve barışa sahip çıkmanın tam zamanıdır" diyen Türkiye Barış Meclisi, kamuoyuna şu çaðrıyı yaptı: "Sizleri, Abdullah Öcalan'a karşı ulusal ve evrensel hukuka, insan haklarına tamamen aykırı ve keyfi siyasi tecrit uygulamasına son verilmesi, barış için diyalog zeminin yaratılması ve yeni ölümlerin yaşanmaması için hükümet nezdinde girişimlerde bulunmaya çaðırıyoruz. Ölümleri durdurmak ve acıları indirmek için hepimizin, herkesin mutlaka yapacaðı bir şeyler olduðuna inanıyoruz."