‘Barış dili Fırat’ın ötesine geçmiyor’
‘Barış dili Fırat’ın ötesine geçmiyor’
TBM Sekreteryası’ndan Nusret Doðruak, Arap Baharı’nı destekleyen hükümetin Kürt baharını engellemek için elinden geleni yaptıðını belirterek, “Barış dili Fırat’ın ötesine geçmiyor. Barış Meclisi olarak Türklere barışı anlatmalıyız. Kürtler bu hak kavramını öðrendikçe Türkler de onlara baka baka öðrenecekler” dedi.
Türkiye Barış Meclisi’nin (TBM) Yıllık Olaðan Toplantısı’nda Ekin Ceren Doðruak’ın babası ve TBM Sekreteryası’ndan Nusret Doðruak da Kürt sorununda barış konusuna ilişkin konuşma yaptı. Doðruak,
düşünceleriyle barış dilini özellikle Fırat’ın batısında yaygınlaştırılması gerektiðine dikkat çekti. Ancak bu konuda istenen yolun alınmadıðını belirten Doðruak, Barış Meclisi’nin asıl yapması gerekenin Türklere barışı anlatmak olduðunu söyledi.
“Şunu görüyorum barışla ilgili, 5 yıldır Barış Meclisi olarak Türkiye’de konuşulmayanları konuşturmaya başladık” diyen Doðruak, “Toplumun her kesiminde tartıştırmaya çalıştık. Konuşuldukça daha büyük engellerin çıkmaya başladıðını gördük. Tartışıldıkça devlet de ne yapacaðını daha iyi düşünmeye başladı. Kemalist anlayış Kürt sorununu gömmüştü. Herkes Türktü çünkü. 80’den sonra Kürtlerin olduðu, onların mücadelesinin olduðu ortaya çıktıktan sonra barış yanlılarının da bunu konuşmaya başlaması iktidarı telaşlandırdı. Arap Baharı denilen şey iktidar tarafından coşkuyla karşılandı. Gazetelerde dahi Kürt baharı yazılmaması saðlandı. Arapların demokratikleşmesi için davul çalıp asker gönderiyorsunuz ve rejimi yıkmaya çalışıyorsunuz. Ama kendi ülkenizde direnen Kürtleri savaşta bombalıyorsunuz. Sivilleri de bombalıyorsunuz” ifadelerinde bulundu.
TÜRKLERE BÝLE BASKI VE AYRIMCILIK UYGULANYOR
Devletin Türk kabul ettikleri bazı kavimleri bile “size burayı aldık daha ne istiyorsunuz?” dediðini dile getiren Doðruak, “Ben bir Uygurum. Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar kendi dillerini konuşamıyorlar. Siz Türksünüz diyorlar. Adetlerini yaşatamıyorlar. Afganistan’dan Türkistan’dan getirdik sizleri. Ne istiyorsunuz daha diyorlar. Biz Türkler kendimizi üstün sınıf görüp, efendilerin ümmeti olarak görmeye devam ettikçe barış olmayacak. Barış için uðraşacaðız, savaşacaðız, sonuna kadar mücadele edeceðiz ama öyle yakın görünmüyor” dedi.
TÜRKLER HAK KAVRAMINI KÜRTLERDEN ÖÐRENÝYOR
Türkiye toplumunun haklarından bihaber olarak yetiştirildiðini de belirten Doðruak, şunları dile getirdi: “Bu devlet politikasıdır. Yeni çıkan sendikalar yasası da bunu gösteriyor. Sendikalarda hiç kimsede çıt çıkmıyor. Nasıl bir yasadır diyebilen yok. Çünkü hak kavramını 80 yıldır öðretmemişler. Kürtler bu hak kavramını öðrendikçe Türkler de onlara baka baka öðrenecekler. Eskiden siyaset yaptıðım Yalçın Küçük çok eskiden devrimin ateşi doðudan yanacak arkadaşlar demişti, 78’de. Ben halen öyle inanıyorum. Türk solu Kürtlerin mücadelesini gördükçe biraz daha toparlanmaya başlayacak diye düşünüyorum.”
Türkiye Barış Meclisi’nin (TBM) Yıllık Olaðan Toplantısı’nda Ekin Ceren Doðruak’ın babası ve TBM Sekreteryası’ndan Nusret Doðruak da Kürt sorununda barış konusuna ilişkin konuşma yaptı. Doðruak,
düşünceleriyle barış dilini özellikle Fırat’ın batısında yaygınlaştırılması gerektiðine dikkat çekti. Ancak bu konuda istenen yolun alınmadıðını belirten Doðruak, Barış Meclisi’nin asıl yapması gerekenin Türklere barışı anlatmak olduðunu söyledi.
“Şunu görüyorum barışla ilgili, 5 yıldır Barış Meclisi olarak Türkiye’de konuşulmayanları konuşturmaya başladık” diyen Doðruak, “Toplumun her kesiminde tartıştırmaya çalıştık. Konuşuldukça daha büyük engellerin çıkmaya başladıðını gördük. Tartışıldıkça devlet de ne yapacaðını daha iyi düşünmeye başladı. Kemalist anlayış Kürt sorununu gömmüştü. Herkes Türktü çünkü. 80’den sonra Kürtlerin olduðu, onların mücadelesinin olduðu ortaya çıktıktan sonra barış yanlılarının da bunu konuşmaya başlaması iktidarı telaşlandırdı. Arap Baharı denilen şey iktidar tarafından coşkuyla karşılandı. Gazetelerde dahi Kürt baharı yazılmaması saðlandı. Arapların demokratikleşmesi için davul çalıp asker gönderiyorsunuz ve rejimi yıkmaya çalışıyorsunuz. Ama kendi ülkenizde direnen Kürtleri savaşta bombalıyorsunuz. Sivilleri de bombalıyorsunuz” ifadelerinde bulundu.
TÜRKLERE BÝLE BASKI VE AYRIMCILIK UYGULANYOR
Devletin Türk kabul ettikleri bazı kavimleri bile “size burayı aldık daha ne istiyorsunuz?” dediðini dile getiren Doðruak, “Ben bir Uygurum. Uygurlar, Kazaklar, Kırgızlar kendi dillerini konuşamıyorlar. Siz Türksünüz diyorlar. Adetlerini yaşatamıyorlar. Afganistan’dan Türkistan’dan getirdik sizleri. Ne istiyorsunuz daha diyorlar. Biz Türkler kendimizi üstün sınıf görüp, efendilerin ümmeti olarak görmeye devam ettikçe barış olmayacak. Barış için uðraşacaðız, savaşacaðız, sonuna kadar mücadele edeceðiz ama öyle yakın görünmüyor” dedi.
TÜRKLER HAK KAVRAMINI KÜRTLERDEN ÖÐRENÝYOR
Türkiye toplumunun haklarından bihaber olarak yetiştirildiðini de belirten Doðruak, şunları dile getirdi: “Bu devlet politikasıdır. Yeni çıkan sendikalar yasası da bunu gösteriyor. Sendikalarda hiç kimsede çıt çıkmıyor. Nasıl bir yasadır diyebilen yok. Çünkü hak kavramını 80 yıldır öðretmemişler. Kürtler bu hak kavramını öðrendikçe Türkler de onlara baka baka öðrenecekler. Eskiden siyaset yaptıðım Yalçın Küçük çok eskiden devrimin ateşi doðudan yanacak arkadaşlar demişti, 78’de. Ben halen öyle inanıyorum. Türk solu Kürtlerin mücadelesini gördükçe biraz daha toparlanmaya başlayacak diye düşünüyorum.”
