Aykol: Sansürcü zihniyet karşısında yılmayacağız
Özgür Günden Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol, saray diktasına karşı dimdik ayakta duracaklarını söyledi.
Özgür Günden Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol, saray diktasına karşı dimdik ayakta duracaklarını söyledi.
Özgür Günden Eş Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol, saray diktasına karşı dimdik ayakta duracaklarını söyledi. Önceki gün aralarında Özgür Gündem Eş Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin ve 26 yazar ile birlikte Çağlayan’da ifade veren Aykol, ANF’ye konuştu. İpek Koza’ya kayyum atayarak, yayın seyrini değiştiren hükümetin, Kürt basınını da kapatarak susturmaya çalıştığına işaret eden Aykol, “Bu baskıcı ve sansürcü politikalar karşısında yılmayacağız, mücadelemizi ve doğru haberciliğimizi sürdüreceğiz” dedi.
‘BASIN SAVCISI DEĞİL TERÖR SAVCISI’
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Özgür Gündem gazetesi Eş Genel Yayın Yönetmenleri Eren Keskin ve Hüseyin Aykol ile gazetenin yazarlarının da aralarında bulunduğu 26 gazeteci ve yazar hakkında "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla soruşturma açtı. Soruşturma kapsamında 6 Kasım 2015 Çağlayan adliyesinde ifade veren 40 yıllık gazeteci Hüseyin Aykol yaşananları anlattı. Gazetede çıkan haberin PKK propagandası kapsamında alındığını belirten Aykol, fakat ne hikmetse savcıya çıktıklarında bir dava değil iki dava ile karşı karşıya kaldıklarını aktardı. Aykol, örgüt propagandası dosyasına, cumhurbaşkanına hakarette dosyasının da eklendiğini söyledi. Basın davalarına basın savcıları bakması gerekirken, kendilerini Terörle Mücadele savcı Gökhan Yolasığmaz’ın sorgulandığına dikkat çeken Aykol, ifadelerini alan söz konusu savcının dosyaya hakim olmadığını, bunun da açılan soruşturmanın bir gözdağı olduğunu bir kes daha gösterdiğini ifade etti.
‘PARMAĞINI VEREN KOLUNU KAPTIRIR UYARISI’
Eskiden muhabirleri haberde isim yoksa bu haberin sorumlusu yazı işleri müdürü olurken, Terörle Mücadele Kanununda (TMK) yapılan son değişikliklerle yazı işleri müdürlerinin yanı sıra yayın yönetmenlerin de sorumlu hale getirdiğine işaret eden Aykol, bu durumun ne anlama geldiğini şöyle örneklendirdi: “Bir haberden bir muhabir 5 yıl hapis cezası alırsa, 26 başlık var o zaman ben 26 çarpı 5 yani 130 yıl hapis cezası alıyorum.”
Kürt basınıyla başlayan sansürün tüm muhalif medyaya yayılmaya başladığını hatırlatan Aykol, bu sansür ve baskıya boyun eğmemek gerektiğini vurguladı. AKP hükümetinin bir algı yönetimiyle yönettiğini ve bu yönetimin başını havuz medyasının yürüttüğünü hatırlatan Aykol, İpek Koza’ya kayyum atayarak ve yayın seyrini değiştiren hükümetin Kürt basınını da kapatarak susturmaya çalıştığına işaret etti. “Bizim gazeteleri 26 kez kapattılar ve her defasında yeni gazetelerle yeniden dirildik” diyen Aykol, “Yılmayacağız, mücadelemizi ve doğru haberciliğimizi sürdüreceğiz” dedi. Bu baskıcı ve sansürcü politikalara karşı gazetelerin ve gazetecilerin korkmaması gerektiğini altını çizen Aykol, “Mesela seçimden sonra Hürriyet gazetesi bayrakları yarıya indirdi. Hiç unutmamak gerekir ki parmağını veren kolunu kaptırır. Bu anlamda sansüre hiçbir taviz vermemek lazım” dedi.