2 Kasım tarihinde AINA tarafından yayınlanan '16 Asuri ve Ermeni örgütü tarafından yapıldığı iddia edilen ortak açıklama, YPG güçlerine “insan hakları ihlali, özel mülkiyeti gasp, kanunsuz askere alma ve okullarının müfredatına müdahale” gibi suçlamalarda bulunulmuştu.

Avrupa Hıristiyan Siyasi Hareketinin (ECPM) siyasi kurumu olarak hareket eden CPFE tarafından konuyla ilgili yapılan açıklama öncelikle “YPG tarafından özel ve kamu okullarına yeni müfredat getirme” iddiasına cevap verdi.

İlgili AINA haberinde Hesekê'deki Amal Asuri İlkokulu’nun Kürt güçleri tarafından ele geçirildiği ve müdahale edildiği iddialarını yalanlayan CPFE, şunları dedi; “AINA tarafından yayınlanan mesajın arkasında duranlar, IŞİD tarafından rejimden alınan bu okulu tekrar rejime vermek isteyenlerdir. Okul Süryani Askeri Meclisi ve YPG tarafından daha sonra IŞİD'ten tekrar alınmıştı. Okul sorumlusuna, binada eğitime devam edebileceği ama okulun tekrar Esad'a verilemeyeceği söylendi. Bunun nedeni ise, Esad'ın stratejik bir noktada yer alan ve taktiksel olarak bir takviye alanı olarak kullanabileceği bu okulun içine kendi askeri güçlerini yerleştirmeyi istemesidir. IŞİD'e karşı bu okulu savunamayan rejim güçleri bu konuda güvenilebilecek bir pozisyonda kesinlikle değildir."

YPG'ye yöneltilen "terkedilmiş göçmen mülkiyetine el koyma" iddiasına da cevap veren CPFE, ortada geçerli olan bir kamulaştırma kanunun olmadığını hatırlatarak, "Göçlerle bağlantılı terkedilmiş mülkiyetlerle ilgili olarak Amûde meclisinde kabul edilen öneri, birinci ve ikinci dereceden akrabaların mülkiyete dahil edilmesini kapsam dışında bırakıyordu. Ancak, bu öneri hükümet tarafından kabul edilmedi" dedi.

Asuri Xabur köy korucularının komutanı olan David Jendo'nun YPG tarafından öldürüldüğü bilgisine de cevap veren Vakıf, Jendo'yu öldürenlerin 12 ila 20 yıl arası hapis cezası aldığını belirtti.

YPG'nin bölgede yarattığı sözde rahatsızlık iddialarına da değinen CPFE, şunları söyledi; "Arami dilinin ilk kez kamu okullarında öğretilmesini sağlayan eğitim müfredatına Süryani Hıristiyanların neden karşıt olduğu anlaşılmaz bir durum."

Haberde yer alan bir başka suçlama olan "YPG'nin özel vergi zorlaması" iddiasını yalanlayan Vakıf, şöyle devam etti; "AINA haberinde adı geçenlerin Esad rejimi tarafından uygulanan vergilendirme ve bağış yükümlülüğünü 'meşru' olarak nitelendirmeleri, aslında Esad rejimini destekledikleri ve rejime muhalefete karşı oldukları gerçeğini ortaya koyuyor."

Avrupa Hıristiyan Siyasal Vakfı, AINA tarafından yayınlanan sözde ortak açıklamanın da adı geçen grupların adına yapılmış olabileceği ihtimaline dikkat çekti.

"Cezire bölgesi nüfusunun yüzde 30'unu oluşturan Kürtlerin giderek bölgede işgalci bir güç olarak var olduğu" iddiasına da cevap veren CPFE, şunu ekledi; "Süryani Hıristiyanlar, Kürt komşuları tarafından baskıya uğruyorlarsa, neden onlarla birlikte IŞİD'e karşı savaşıyorlar? Eğer bu iddia doğruysa, neden Süryani Birlik Partisi olarak bu bölgenin yönetiminde yer alıyorlar? "

Vakıf, AINA'nın haberinin sadece Esad taraftarını temsil eden bir mesaj olduğunun altını çizdi.