Van'da, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Yunanistan'ın başkenti Atina’da süren davasına destek ve komployu protesto etmek amacıyla basın açıklaması yapıldı.

DBP, HDP, TUYAD-DER ve KJA öncülüğünde Van İki Nisan Kavşağı'nda toplanan kitle, "Atina demokrasi için tarihi sınav, komplo açığa çıkarılmalı" yazılı pankart açtı. Eylemde sık sık "Biji Serok Apo" sloganı atıldı.

Eyleme DBP Van İl Eş Başkanı Münir Aras, HDP Van milletvekilleri Lezgin Botan, Tuba Hezer, Bedia Özgökçe, Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bekir Kaya, ilçe belediye eş başkanları, STÖ temsilcileri ve HDP-DBP il-ilçe yöneticileri katıldı.

'SAYIN ÖCALAN BARIŞIN, ERDOĞAN SAVAŞIN MİMARIDIR'

Polisin yapılmak istenen yürüyüşe izin vermemesi üzerine yolu trafiğe kapatan kitle adına Van TUYAD-DER Yöneticisi Emin Şeker basın açıklaması yaptı. Şeker, 21 Mart 2013 Newrozu'nda Öcalan’ın yayımladığı barış manifestosunun, 2015 yılında Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘ Masa da yok, Kürt sorunu da yok’ şeklindeki açıklaması ile son bulduğunu belirtti.

Şeker, şunları aktardı: "7 Haziran seçimlerinde AKP’nin tek başına iktidarı kaybetmesi ile ülkemizde çatışmalar yenide başlamıştır. Aradan geçen 6 aylık süre içinde AKP hükümeti tüm çağrılara rağmen savaştaki ısrarını sürdürüyor. ‘Bize tek başına iktidarı verin, bu iş huzur içinde çözülsün’  dediler. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP iktidarı yarattığı korku ve kaos ortamından faydalanarak 1 Kasım’da tek başına iktidara gelmesine rağmen kirli savaş politikalarına devam ederek halklarımızı felaketin eşiğine getirmiştir. Bu tablo çok açık bir biçimde şunu ortaya koymuştur ki; Sayın Öcalan barışın mimarı, Cumhurbaşkanı Erdoğan savaşın mimarıdır."

'PSİKOLOJİK SAVAŞ YÖNTEMİ'

16 yıldır tek kişilik hücresinde büyük bir fedakarlıkla barış mücadelesi yürüten Öcalan’a uygulanan tecride dikkat çeken Şeker, şöyhle devam etti: 

"Türkiye devletinin psikolojik harp uzmanları  sürekli olarak Sayın Öcalan’a ait olduğunu iddia ettikleri bazı sözleri medyaya vererek kafa karıştırmak ve onun üzerinden kirli hesaplarını hayata geçirmeye çalışıyorlar. Ancak halkımız bugüne kadar bu tür spekülasyonlara ve kirli yöntemlere itibar etmediği gibi bundan sonra da itibar etmeyecektir. AKP hükümeti sürekli  olarak Sayın Öcalan üzerinden kendi doğruları etrafında bir algı yönetmeye çalışıyor. Sayın Öcalan'ın ne söyleyeceğini bütün kamuoyu çok merak ettiği için AKP, kamuoyunda oluşan bu boşluğu kendi doğruları ve politikaları çerçevesinde doldurmak istiyor. Gerçek olan tecridin sürdüğüdür. Sayın Öcalan'ın düşüncelerinin kamuoyuna yansıtılması psikolojik savaşın gereği olarak bilinçli bir şekilde engellenmektedir."

'ÖCALAN'IN ETRAFINDA KENETLENELİM'

Öcalan’ın bugün Atina’da görülen davasının ise, ülke ve Orta Doğu halkları açısından büyük önem taşıdığına dikkat çeken Şeker, şunları ifade etti:

"1998 yılında başlayan Uluslararası Komplo'nun tüm boyutlarıyla aydınlanması için bu dava büyük önem taşıyor. Şüphesiz ki, Atina davası Sayın Öcalan’ın şahsında somutlaşmış bir halkın özgürlük davasıdır, Atina davası hepimizin davasıdır. Milyonlarca insanın verdiği imzalarla ‘Bizim irademizdir’ beyanında bulunduğu  Sayın Öcalan 17 yıldır bir hücrede tutulmaktadır. Bunu asla kabul etmedik ve etmeyeceğiz. Sayın Öcalan’a yönelik komploda payı olan tüm ülkelerden Kürt halkı olarak davacıyız. 

Bugünkü Atina duruşmasından beklentimiz, uluslararası komplonun tüm yönleriyle aydınlatılması ve komploda payı bulunan herkesin Sayın Öcalan’dan ve Kürt halkından özür dilemesidir.  Uluslararası alçakça komployu bu vesileyle bir kez daha lanetliyoruz. Bütün dünya şunu bilsin ki; bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Sayın Öcalan’ın yanında olacağız. Düşünceleri ile tüm ezilen halklarına umut olmuş bir liderin artık özgür olmasının zamanı gelmiştir. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü bütün dünya halklarının özgürlüğü olacaktır. Dünyada barışı ve özgürlüğü talep eden tüm insanları Sayın Öcalan’ın etrafında kenetlenmeye çağırıyoruz."