Antwerpen’de PKK ve YPG karşıtı broşürler dağıtılıyor

Belçika'nın Antwerpen kentinde imzasız olarak PKK ve YPG karşıtı broşürler dağıtılırken, Türk devleti ve Erdoğan’ın sık sık kullandığı yalan ve argümanların broşürlerde yer alması dikkat çekiyor.

 AKP-Erdoğan'nın özel savaş propagandasında kullandığı yalan ve saptırmaların sıkça kullanıldığı broşürde özel olarak PYD-YPG hedef alınırken, Avrupa ülkelerine yönelik tehditlerin yinelendiği görülüyor.

'PKK Kürtlerin temsilcisi değildir' başlığıyla başlayan broşürün birçok noktasındaki detaylar nedeniyle oldukça yetersiz Flamanca’ya sahip kişilerce yazıldığı da gözlerden kaçmıyor.

Broşurün ilk sözünde, 'Marksist-Leninist-Stalinist bir terör örgütü olan PKK, çoğu kişilerce bilindiğinin aksine, tüm Kürtlerin temsilcisi ya da koruyucusu değildir' denilirken, “PKK'nin Kürtlerin temsilcisi olarak öne çıkması 90'lı yıllarda Türkiye’de elde ettikleri imkanlardan kaynaklanan yalnış bir yargıdır” gibi bir saçma bir teoriye yer veriliyor.

Kürtlerin sosyo-kültürel özelliklerinin PKK’yi ‘kabul etmelerini imkansız kılacağı’ gibi gözle görülen gerçekleri yok sayan bir dilin kullanıldığı broşürlerde, Kürt halkının PKK’ye olan desteği inkar ediliyor.

2003’TE KURULAN PYD İÇİN ‘11 EYLÜL 2001 SONRASINDA KURULDU’ YALANI

Rojava halkının PKK’nin mücadelesine olan bağlılığı yeni keşfedilmiş bir olguymuş gibi aktarılan broşürlerde, PYD’nin ise 11 Eylül 2001 olayları sonrasında ‘anti terörizm mücadelesi’ dışında kalmak için kurdurulduğu savunuluyor. Ancak PYD’nin 2001’den çok sonra yani 2003 yılında kurulduğu gerçeği broşürlerde gözlerden kaçırılmış bir diğer gerçek.

DAİŞ çetelerine karşı mücadele veren, çetelerin hedefindeki etnik ve dinsel gruplara yeni bir yaşam perspektifi sunan PYD öncülüğündeki mücadelenin karalandığı broşürlerde, PYD’nin Ortadoğu’da ‘yeni bir Kuzey Kore inşa etmek istediği’ gibi akıllara ziyan iddialara yer veriliyor.

ERDOĞAN’IN TEHDİTLERİNİN AYNISI; KUZEY KORE SAÇMALIĞI

PYD ve YPG’ye Avrupa ve diğer ülkelerin destek vermemesi istenen broşürlerde, Türk diktatörü Erdoğan’ın sık sık kullandığı tehditlerin yer alması da dikkat çekti.

Broşürlerde, “Son 50 yılda acılar dışında bir şey görmemiş olan Kürt halkına yönelik haksızlıklara son vermenin yolu, daha fazla acıya yol açacak olan PKK/PYD ye destek vermek değildir. Ortadoğuda yeni bir Kuzey Kore’ye yol açmak, sadece Ortadoğuyu değil bütün dünyayı kendisiyle çöküşe götürecektir. Barış ve güvenlik olmayacak, ne Amerika, ne Kanada ne de Avrupa topraklarında” deniyor.

Bu sözler, daha önce DAİŞ çetelerinin YPG karşısında sıkıştığı her dönemde Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kullanılmış ve sonrasında da ilginç bir şekilde Avrupa ülkelerinde saldırılar olmuştu.

Broşürlerde, PKK ve PYD’ye yönelik önlem alınması çağrıları da bu tehditlerden ‘korunulması’ için öneriliyor.

BELÇİKA MAHKEMESİNİN PKK’YE YÖNELİK OLUMLU KARARI SONRASINDA GELMESİ DİKKAT ÇEKİYOR

İmzasız olarak dağıtılan, ancak Türk Devleti’nin ve AKP/Saray faşizminin dilinin aynısının kullanıldığı broşürlerin geçtiğimiz haftalarda Belçika yargısı tarafından alınan mahkeme kararının sonrasına gelmesi de bir başka dikkat çekici nokta.

Belçika yargısı, aralarında Kongra-Gel Eş Başkanı Remzi Kartal'ın da bulunduğu, çok sayıda Kürt siyasetçi, kurum temsilcisi ile gazetecinin yargılandığı bir davada dikkat çeken bir karar vermişti. Mahkeme, söz konusu Kürtlere yönelik yapılan suçlamaları reddederek, 'Türkiye'deki durum silahlı bir çatışma kapsamındadır. Terör yasaları kapsamında yargılama yapılamaz' hükmüne varmıştı.

Mahkeme kararıyla yaşanan savaş gerçeği tanınarak, Türk devletinin 'terörist' yaftaları da geçersiz olduğu açığa çıkmıştı.

ERDOĞAN VE SARAY BASINI BELÇİKA’YA SALDIRMIŞTI

Bahse konu mahkeme kararı AKP hükümeti ile Türk cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Belçika'ya yönelik ağır ithamlarda bulunmasına neden olmuştu. Erdoğan, Belçika'yı 'teröristlerin merkezi' olmakla suçlarken, AKP ve ona bağlı basın Belçikaya yönelik bir kampanya başlatmıştı. Antwerpen'de dağıtılan broşürlerin de AKP-Erdoğan kampanyasının bir ayağı olduğu anlaşılıyor.

Broşürün sonunda ‘yapılması gerekenler’ başlığıyla verilenler ise, AKP’nin Kürt halkına yönelik soykırım politikalarını gizlemek için ortaya attığı tipik ‘terör örgütleri kokteyli’ saçmalığını akıllara getiriyor.

Bu yıl içinde Erdoğan’ın Belçika ve diğer Avrupa ülkelerini tehdit etmesinin üzerinden birkaç güç bile geçmeden DAİŞ çetelerince Brüksel’de havaalanı ve metroya saldırı düzenlenmiş ve 32 kişi katledilmişti. Saldırıyı düzenleyenlerden birinin Türkiye üzerinden Suriye’ye giden bir çete olduğu da ortaya çıkmıştı.

Erdoğan’ın bu ay içinde Belçika mahkemelerinin kararına yönelik tehditvari açıklamalarından sonra Brüksel’deki Kürt Enstitüsü’ne saldırı düzenlenmişti.