Anter: Apê Musa’nın katilleri belli!
JİTEM tarafından katledilen Kürt Yazar Musa Anter davasının, duruşması Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi öncesinde konuşan Dicle Anter, Apê Musa’nın katillerinin belli olduğunu söyledi.
JİTEM tarafından katledilen Kürt Yazar Musa Anter davasının, duruşması Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi öncesinde konuşan Dicle Anter, Apê Musa’nın katillerinin belli olduğunu söyledi.
JİTEM tarafından ‘Beyaz Toros’a kaçırılarak katledilen Kürt Yazar Musa Anter davasının, duruşması Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Türkiye’den yanı sıra Avrupa’ya kaçan JİTEM İtirafçısı Abdul Aygan’ın da telekonferans aracılığı ile ifadesi alınacağını dile getiren Anter’in oğlu Dicle Anter, AKP Hükümetinin JİTEM’ci Cemal Temizöz davasına müdahale ettiği kanaatini taşıdıklarını ifade etti. Babası Musa Anter’in (Apê Musa) faillerinin belli olduğunu, ancak dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ve yetkili kişilerin de ifadeleri alınmak üzere mahkemeye getirilme talebinde bulunacaklarını söyledi.
20 Eylül 1992 yılında kaçırıldıktan sonra katledilen Musa Anter ile ilgili dosya 21 yıl sonra açılmıştı. Dava iddianamesi 5 Temmuz 2013’te Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesine rağmen bugüne kadar dosyada bir arpa boyu yol alınamadı. 24 Kasım 2014’te Anter cinayetinde adı geçen korucubaşı Hamit Yıldırım, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım, itirafçı Abdulkadir Aygan ve Albay Savaş Gevrekçi’nin avukatlarının başvurusu sonucu dosya “güvenlik” gerekçesiyle Diyarbakır’dan Ankara’ya taşınmıştı. JİTEM ana davasıyla birleştirilen Musa Anter davasının, duruşması yarın Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.
MUSA ANTER’İN KATİLLERİ BİLİNİYOR
JİTEM sanığı Cemal Temizöz’e mahkemenin verdiği beraat kararı ile birlikte AKP hükümetinin Kürtlere karşı olumsuz tavrı nedeniyle hukukun da tavrı değiştiğini belirten Dicle Anter, faili meçhul cinayet davaları ile ilgili kaygılı olduklarını ifade etti. Anter, “Şimdi JİTEM’ci Cemal Temizöz davasında verilen beraat kararından sonra öyle görülüyor ki hukukta olumsuz bir şekilde bir değişiklik olduğu sinyalini vermeye başladı. Şu an hukukun çiğnendiği kaygısı hepimizde hakim. Biliyorsunuz Hükümetin Kürtlere karşı olan bakışından dolayı faili meçhul cinayetlerle ilgili açılan davalarda da hukuka müdahale ediyor. Artık hukukun siyasetten bağımsız çalışmadığı alenen ortadadır. Her şeye rağmen umudumuzu yitirmek istemiyoruz. Çünkü Musa Anter cinayeti belli bir cinayettir. Failleri bellidir, Musa Anter’i kimler tuzağa düşürdü hepsi biliniyor. Bu cinayetin arkasında kimler olduğu da açıkça bilinmektedir. İşte bunun açıklanması gerekiyor. Ama hükümetin 2002 yılında iktidara gelirken; ‘bütün faili meçhul davalarının üzerine gideceğiz’ dediği aşama sanki artık sekteye uğramış gibi görülüyor” dedi.
BABAMIN DAVASINDA BAŞBAKAN DA İFADE VERECEK
Musa Anter davasında tanık olarak dönemin başbakanı olan Mesut Yılmaz’ın da mahkemeye çağrılmasına yönelik talepte bulunacaklarını kaydeden Anter, JİTEM üyesi ve itirafçı kişilerin son dönemde mahkemelerde verdikleri ifadelerin mağdur ailelerle alay ettiklerini altını çizerek, “Davanın tanıkları ve sanıklarının ifadeleri alınacak. Özellikle tanıklar öyle boş insanlar değil, Mehmet Emir gibi, Ünal Erkan gibi, Mesut Yılmaz gibi Kutlu Savaş gibi devlet içerisinde üst kademelerde yer almış kişilerin ifadelerine başvurulmasını istiyoruz. Sadece itirafçıların ifadeleri alınmamalıdır. Mesela adamın biri kalkmış alay eder gibi ‘ben JİTEM değil, JÖTEM diyorum. Yani sevgilim anlamına geliyor’ ben de diyorum ki JİTEM, JÖTEM diyor. Adem Yakın’ı tüm dünya alem biliyor. Bunlar PKK içerisinden kopmuş kendini satmış insanlardır. Bu insanların sözleri ne kadar güvenilirdir o da muamma. Mesela geçenlerde Abdulkadir Aygan çıkıp ‘acaba mı?’ diyor. Bunlarla son dönemde kim irtibata geçti? Kim onları tembihledi onu da bilmiyoruz. Şimdi tanık olarak tele konferans üzerinde Abdulkadir Aygan da mahkemeye katılacak onun için bu konuda mahkemenin seyrinin değişmemesi için pek fazla bir şey söylemek istemiyorum. Bunun dışında Türkiye’de bütün tanıkların dinlenmesini talep ettik. Ama baktığımız zaman mahkemenin de pek umut vaat etmediği belirtmekte fayda var.”
KORUCUBAŞI KAMİL ATAK’IN YARGILADIĞI İNSANLARI KİM İNFAZ ETTİ?
Cemal Temizöz’ün beraat edilmesine de tepki gösteren Anter, davada yargılanan korucubaşı Kamil Atak’ın yargıladığı insanların kendisi tarafından infaz edildiğini de savundu. Anter, “JİTEM’ci Cemal Temizöz’ün davası ile birlikte hukuka karşı bir güvensizlik ortamı yakalandı. Sadece Temizöz değil, bu cinayetleri işleyen çok insan bulunuyor. Türkiye’de binlerce faili meçhul cinayet işleniyorsa ve bu cinayetler açığa çıkmıyorsa hukuksal olarak büyük bir kaosun olduğunu gösteriyor. Türkiye eğer kendisi ile yüzleşmediği müddetçe hiçbir zaman hukukun doğru elverişli kararlar veremeyecektir. O bakımdan Musa Anter gibi davaların failleri açığa çıkması lazım ki burada hukuktan söz edilebilsin. Şimdi JİTEM’ci Cemal Temizöz davasında korucubaşı Kamil Atak’ın kim olduğunu bilmeyen kalmamış. Bu adamın okuma yazması olmamasına rağmen belediye başkanı yaptırdılar ve eline silah verdiler. Adam diyor; ‘ben Musa Anter’i öldürmedim tanımam etmem’ peki o dönemde eline neden silah verdiler? Orada sorguladığın onlarca insan nereye gitti? Kim o insanları öldürdü? Zaten senin korucubaşı olman bile o insan öldürmek içindi. Verdiği tüm ifadelerinde çelişkiye düşüyor. Kamil Atak zaten adam öldürmeye meyilli bir kişi ve o bölgede insanları katlettiği zaten aileler somut olarak mahkemede ifade vermiştir” diye konuştu.
DEVLET ŞİMDİ DE ÖLDÜRÜYOR
Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulmaması halinde Türkiye’de hukuk ve demokrasiden söz etmenin mümkün olmayacağını dile getiren Anter, meclis çatısı altında kurulan Alt Komisyonun 17 bin insanın cinayetini aydınlatamayacağını sözlerine ekledi. Anter, konuşmasının devamında şunları söyledi: “17 bin faili meçhul cinayete kurban gitmiş insanların yakınları baştan beri yaptığı bir öneri vardı. Meclis çatısı altında Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulması talebimiz vardı. Alt komisyonları kurmak bir kandırmaca olduğunu hep birlikte gördük. Bağımsız bir komisyon kurulacak ve devleti aklamayacak. Bu katliamı PKK mi yaptı? DHKPC mi yaptı? Devlet mi yaptı? Hepsi açığa çıkmalıdır. Şimdi bize diyorlar; ‘devlet kimseyi öldürmez’ öldürüyor işte! Devlet terörünü nasıl engelleyeceksin? Çünkü güç devlettedir. Bugün de devlet halk üzerinde terör uyguluyor, şimdi yeni yasalar çıkartıldı. Polise yetki verildi ve istediğini öldürüyor, aramızda da elini kolunu sallaya sallaya katil olarak geziyor. 'Alışmış kudurmuştan beter' diye bir laf var. Bunlar kudurmuşlardır işte. Adam öldürmek öyle kolay olmamalı. Aydın kesim düşünen, yazan- çizen konuşan her kesim şuan kendi yaşamından kaygı duyuyor çünkü halen insanlar öldürülüyor. Bu ortam kaldırılmadan hukukun işleyeceğini düşünmüyorum.”