ANF'nin 'MİT' haberi: AKP'de panik, medyada oto-sansür

ANF'nin servis ettiği, MİT yöneticilerinin PKK tarafından yakalanması ve konuşturulması görüntülerini AKP ile ona bağlı medyada panik yarattı. Bazı 'muhalif' medya mecraları ise, haberi, nesnel unsurları çiğneyerek servis etti.

Süleymaniye'nin Dûkan ilçesinde 4 Ağustos 2017 tarihinde HPG Özel Kuvvetlerince yakalanan MİT yöneticileri Erhan Pekçetin ve Aydın Günel'in yakalanma anına ait görüntüleri dün ajansımız tarafından servis edilmişti.

İki MİT yöneticisinin bugün de konuşmalarını yayımladık. Erhan Pekçetin ve Aydın Günel, görüntülü kayıtta isim ve görevlerini açıklıyorlar, PKK tarafından tutuklandıklarını ve ‘bilinmeyen bir yerde, ismini bilmedikleri bir cezaevinde’ bulunduklarını ifade ediyorlar. Pekçetin ve Günel, tutuklandıktan sonra herhangi bir kötü muameleye maruz kalmadıklarını da söylüyor.

SAYFALARIMIZ VE SOSYAL MEDYAYA SALDIRI

MİT yöneticilerinin yakalandığı anların görüntülerini servis etmemizle birlikte ANF'nin 6 dilden yayın yapan sitelerine ve çalışma mekanizmasına Ankara merkezli siber saldırılar başladı. Paniğe kapılan Türk devleti, dünden beri gerek ajansımızın sayfalarına, gerekse sosyal medya hesaplarına erişimi önleyebilmek için elinden geleni yapıyor. PKK'lilere suikast için gönderdiği MİT yöneticilerinin "Ava giden avlanır" deyimine karşılık olacak şekilde yakalanmalarının sır kalmadığı için büyük bir telaş içinde.

HABERİ ÇARPITMAYANLARA ENGEL

AKP hükûmeti, oto-sansür uygulamadan haberi gerçek haliyle sunan yayınlara saldırmakta da gecikmedi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), muhalif yayınlar arasında haberi hiçbir çarpıtmaya yer vermeden yayımlayan Sendika.Org sitesini hedef aldı. Sendika.Org’un ilgili iki haberi BTK tarafından erişime engellendi.

TÜRK MEDYASI VE 'MUHALİF' SİTELERİN PERFORMANSI

Türk medyası ise başından beri MİT yöneticilerinin PKK tarafından yakalanmasını görmedi. Gerçekleri ters yüz etmekle meşhur olan ana-akım Türk medyası, servis edilen görüntülere rağmen gazeteciliğe ihanetini sürdürdü; korkusunu yenemedi ve oto-sansüre başvurdu.

Ne var ki bazı 'muhalif' internet sitelerinin haberi servis etme biçimi de belli bir korkunun tezahürü olsa gerek. Bunlar, MİT yöneticilerinin yakalanmasını 'kaçırılma', PKK'lileri de 'ellerinde silah bulunan kişiler' şeklinde izah ederek, gazetecilik ve muhalefet dışında bir hizmet içinde olduklarını ele verdi. MİT yöneticileri "tutuklandık", "PKK'nin elindeyiz" dese de, bu nesnel unsurları çiğnediler, subjektif kaldılar.

Fransızların iyi şanslarından olan Emile Zola'nın bir mottosunu anımsatalım: "Gerçeği yer altına gömseniz bile, o yine büyüyerek patlayacak..."