Amed Halk Ýnisiyatifi, “topyekün direniş günü” ilan edilen 17 Kasım’da Diyarbakır halkını, açlık grevlerine kitlesel katılım göstermeye, alanlara çıkmaya ve yaşamı durdurmaya çaðırdı.

Kürdistan Halk Ýnisiyatifi’nin 17 Kasım’ı “topkeyin direniş günü” ilan etmesi ardından bugün yazılı bir açıklama yapan Amed Halk Ýnisiyatifi, cezaevlerinde 12 Eylül’den bu yana devam eden açlık grevlerine dikkat çekti.

Ýnisiyatif, “Kürt halkının en deðerli en onurlu evlatları, devrimcileri zindanlarda dillere destan bir şekilde direnirken biz dışarda kalanlara da direnmek ve serhildan’ı yükseltmek dışında herhangi bir yol kalmamıştır. Faşist AKP hükümeti tutsak yoldaşlarımızın haklı taleplerini görmezden gelmeye devam ederek ve Reber Apo üzerindeki tecritte ısrar ederek Kürt sorununun çözümünde demokratik barışçıl bütün yolları kapatmış bulunmaktadır. Haklarımızı ve özgürlüðümüzü ancak ve ancak direnişi yükselterek alabiliriz” dedi.

POLÝS ŞÝDDET UYGULARSA, MEŞRU SAVUNMA YAPILACAK!

Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı: “Zindanlarda yaşanacak şahadetlerden faşist AKP hükümeti ve kan emici Erdoðan sorumludur. AKP hükümeti şunu çok iyi bilsin ki zindanlarda yaşanacak herhangi bir olumsuzluk durumunda ya da direnişteki yoldaşlarımıza herhangi bir müdahale gelişirse kıyameti koparacaðız. Bu konuda tüm halkımız duyarlı olmalı ve olası bir durumda kimseden haber beklemeden herkes cezaevine yürümelidir. Bu müdahaleye engel olmalıdır. Bu saatten sonra halkımızın yapacaðı her türlü eylem meşrudur. Biz halk inisiyatifi olarak açıkça deklare ediyoruz; yapılan demokratik eylemlerde halkımız üzerine şiddet ile bir yönelim gelişirse meşru savunma temelinde her türlü araç kullanılacaktır. Halkımıza da çaðrımızdır: Yapılan bir saldırıda her türlü yöntem kullanılarak misliyle cevap verilmelidir. Hele hele yaşanacak bir şahadet karşısında devlete ait bütün kurum ve kuruluşlar hedeftir. Bu onurlu bir yaşam için en meşru mücadele yöntemidir. Çünkü zalimlere karşı yapılacak her eylem haktır. Zindanlarda direnen yoldaşlarımızın direnişini yükseltmek onurlu her kürdün boynunun borcudur. Bugünden itibaren Amed’in her yeri her sokaðı her mahallesi her köşesi sürekli bir eylem alanı, sürekli bir serhildan alanına dönüşmelidir.”

“Faşist AKP hükümeti ve Erdoðan Kürt halkının iradesini ve meşru hiçbir talebini kabul etmemektedir” diyen Ýnisiyatif, “Bizi tanımayan, irademizi kabul etmeyen bir devleti biz de tanımayız ve kabul etmeyiz. Bu devlet sistemi ile bütün baðlarımızı koparmalıyız. Hiçbir Kürt çocuðunu devlet okullarına göndermemeli, devlete vergi vermemeli ve hiçbir Kürt genci askere gitmemelidir” ifadelerini kullandı.

17 KASIM’DA YAŞAM DURDURULMALI

Zindanlardaki açlık grevlerini tehlikeli bir aşamaya ulaştıðını kaydeden Ýnisiyatif, “Zindanlarda ölüme izin vermemek için serhildan’a kalkmak dışında herhangi bir yol kalmamıştır” dedi ve şu çaðrılarda bulundu: “Bundan sonra cezaevleri önü başta olmak üzere her yer bir serhildan alanıdır. Amed halkı serhildan geleneðine layık olarak bundan sonra da var olan eylemlilik sürecini en üst seviyeye çıkarmalı ve sonuç alıncaya kadar sürekli bir şekilde serhildan ruhuyla alanlarda olmalıdır.

17 Kasım’da yapılacak açlık grevine Amed halkını kitlesel bir şekilde katılmaya çaðırıyoruz. 17 Kasım Ulusal Direniş gününde Amed’de yaşam durmalı, kontak açılmamalı herkes alanlara çıkmalı. Bu direniş gününde Zindanlardan yükselen çıðlıklara serhıldanla cevap verelim.”