Altı cezaevinde süresiz-dönüşümsüz açlık grevi var

Altı cezaevinde süresiz-dönüşümsüz açlık grevi var

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde bir yılı aşkın bir süredir devam eden tam tecridi protesto etmek ve özgürlüðünü talep etmek için PKK ve PAJK’lı tutsaklar altı cezaevinde süresiz-dönüşümsüz açlık grevindeler. Açlık grevi 12 Eylül'de başladı.

Tuhad-Fed Ankara temsilcisi Havva Özcan yaptıðı açıklamada, Temmuz 2011’den bu yana Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüştürülmediðini hatırlatarak, “koster bozuk” gibi gerekçelerle görüşme engelini “devletin acizliði” olarak yorumladı.

Bir yılı aşkın süredir Öcalan'ın durumuna ilişkin bilgi alamayan Kürt halkının endişe içinde olduðunu belirten Özcan, "Sayın Öcalan üzerindeki tecrit ve izolasyona karşı kayıtsız kalmayan Türkiye cezaevlerindeki PKK ve PAJK'lı tutsaklar süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başladı. Şuan için 6 cezaevinde başlayan bu grevin yaygınlaşmasından kaygı duyuyoruz” dedi.

“Bu durumda yaşanacak en ufak bir olumsuzluðun hesabını kim verecek?” diye soran Özcan, “Zaten her gün cenazeler geliyor. Her gün onlarca asker, polis, gerilla tabutları taşınıyor bu ülkede. Artık buna yeter diyoruz. Biran önce barışın saðlamasını istiyoruz" şeklinde konuştu.

Öcalan’ın esaret altına alındıðı komplonun Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçtiðini ifade ederken, ancak Öcalan'ın 13 yıl boyunca barışın saðlanması yönünde çaba sarf ettiðin ve bu amaçla iki barış grubunu Türkiye'ye çaðırdıðını hatırlattı.

Kürt halkının barış istediðini ve Öcalan üzerindeki aðır tecridin biran önce kaldırılması gerektiðini vurgulayan Özcan, "Öcalansız çözüm olmaz, barış gelmez. Tek muhatabınız vardır o da Öcalan'dır. Çözümün adresi Ýmralı'dan geçer. Bu kan artık akmasın, gençlerimiz ölmesin" diyerek Türk devletine seslendi.

Militarizmin miðferlerinin içine sıkıştırılan 20 yaşındaki beyinlerin çoðunun neden savaştıðını dahi bilmediðinin altını çizen Özcan, asker annelerine ise şöyle çaðrıda bulundu: "Siz çocuklarınızı ölsün diye yetiştirmediniz. Onların çocukları saraylarda, köşklerde büyüyor, siz çocuklarınızı kuru ekmekle büyüyorsunuz. Sen yoksul bir halksın, çocuðunu ölsün diye göndermiyorsun oraya. 'kutsal görev' diyorsun ama çocuðun gidiyor gelmiyor. Bu devlete siz de dur deyin. Gelin barış için sesimizi birleştirelim."

Ayrıca Sincan Kadın Kapalı Cezaevi ve 2 Nolu F Tipi'nde bulunan PKK'li tutsaklar da aldıkları karar doðrultusunda kapalı görüşe çıkmayacaklarını bildirdi.

CEZAEVÝ PSÝKOLOÐU DA BASKI YAPIYOR

Türkiye cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin Tuhad-Fed'e gelen mektuplarda hasta tutsakların maruz kaldıðı insanlık dışı uygulamalara da deðinen Özcan, Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde bulunan kadın tutsakların cezaevi psikologunun da psikolojik baskısına maruz kaldıklarını belirtti.

Ayrıca, Türkiye cezaevlerinde hak ihlalleri sınır tanımazken Sincan 1 ve 2 Nolu F Tipi'nde basın ambargosu uygulanmaya devam ediyor.

Azadiya Welat Gazetesi ve haftalık ekinin tutsaklara verilmediði Sincan Cezaevi'nde, günlük gazeteler de hafta sonları verilmiyor.

Çankırı Cezaevi'nde ise tutsaklar sosyal alan kullan anamıyor, hasta tutsaklar tam teşekküllü hastanelere götürülmüyor.