Almanya'daki Kürtler, 15 Ekim'de taleplerinde ısrar edecek!

Almanya'daki Kürtler, 15 Ekim'de taleplerinde ısrar edecek!

Alman Federal Meclis'in 15 Ekim'de "Kürt kimliði tanınsın" oturumunu yapmaya karar vermesinin ardından, kampanyaya öncülük eden YEK-KOM uzmanlarla bir araya geldi. Aralarında Federal meclis üyeleri ve hukukçuların da bulunduðu danışma toplantısında 15 Ekim günü kampanyanın bütün taleplerinde ısrar edileceðine dikkat çekildi.

Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM)'un öncülüðünde başlatılan, Kürt kurumları ile çok sayıda Türkiyeli göçmen kuruluşunun destek verdiði "Kürt kimliði tanınsın" talebi 15 Ekim günü Alman Federal Meclis'in gündemine gelecek. Meclis'te o gün yapılacak oturumda nasıl bir politikanın izleneceði konusu bugün Hannover kentinde gerçekleşen danışma toplantısında masaya yatırıldı.

YEK-KOM temsilcileri ve Kürt aydınlarının yanı sıra Kürtleri tanıyan Alman politikacılar ile hukukçuların davet edildiði toplantıda yaklaşık 50 kişi katıldı. Hannover kentindeki Kargah Derneði'nde gerçekleşen toplantıya katılanlar arasında şu isimler yer aldı:

Prof. Norman Paech, avukat Reiner Ahaus, Federal Meclis Üyesi Sol Parti milletvekili Ingrid Remmers, sosyolog Martin Dolzer, ekonomist Nebi Kesen, yazar Selim Ferat, Kürt PEN Başkanı Zerdeşt Haco, Ali Erten Topraklı, Mehmet Tanrıverdi, avukat Dündar Keloðlu, KNK Üyesi Nilüfer Koç, AP Eski Üyesi Feleknas Uca, Goran Hareketi Temsilcileri; Emin Caf ve Jutyar Kafaf.

YEKKOM, SON DURUMU ANLATTI

Toplantını açılışını yapan YEK-KOM Başkanı Yüksel Koç, kampanyadaki son duruma ilişkin bilgiler verdi. Kampanya önerisinin ilk olarak Eylül 2009'de Berlin'de düzenlenen "Almanya'da Kürtler" başlıklı konferansta yapıldıðını hatırlatan Koç, 25 şehirde hazırlık toplantıları yaptıklarını ve 15 gün içinde 50 binden fazla imza toplayarak büyük bir başarı elde ettiklerini söyledi.

Dilekçelerin geçtiðimiz yıl Federal Meclis'e teslim edilmesinden sonra Meclis'te grupları bulunan partilerle görüşmeler yaptıklarını belirten YEK-KOM Başkanı, "Başta Sol Parti olmak üzere partilerin bazıları taleplerimize tam destek verirken, kimileri de sadece bir kısmını haklı bulduklarını söylediler" dedi.

Aynı şekilde eyaletler düzeyinde de yürütülen kampanyaya ilişkin 10 Eyaletin üç taleplerini kabul etmediðini, bunlara Federal Meclis'in karar verebileceðini bildirdiklerini söyleyen Koç, "Burada herkes önerilerde bulanabilir. Bunlar daha sonra Hazırlık Komitesi'nde tartışılacak" dedi.

REMMERS: TALEPLER TEKER TEKER ELE ALINMALI

Sol Parti milletvekili ve aynı zamanda Federal Meclis'te Dilekçe Komisyonu Üyesi olan Ingrid Remmers ise torumun kamuoyuna açık oturum bir yapılacaðını ve bunun önemli olduðunu söyledi. Bütün parti temsilcileri ve Dilekçe Komisyonu üyelerinin oturumda hazır olacaðını belirten Remmers devamla şöyle konuştu:

"Kürt sorunun Türkiye ile ilişkili olduðu için de Dışişleri Bakanlıðı temsilcisinin katılmasına çalışacaðım. Çok iyi hazırlık yapılması gerekiyor. Milletvekillerinin soru sormaya hakkı var, bakanlara direkt soru sorulamaz. Almanya'daki Kürt topluluðunun tanınması için bir çözüm bulunmalı. Kürtler, geldikleri ülkelerinden baðımsız olarak bir göçmen grup olarak tanınmalı.”

'BAKANLIK, PKK YASAÐINI ÖNE SÜREBÝLÝR'

Aynı zamanda Dilekçe Komisyonu'nda rapor hazırlayan komitede yer alan Remmers, "Tabii Ýçişleri Bakanlıðı, elinden geldiðince Kürtlerin taleplerini ülkedeki PKK yasaðını gerekçe yaparak reddetmeye çalışıyor. Şimdilik bu yasaðın kaldırılması mümkün deðil. Burada önemli olan nasıl bir hedefe sahip olacaðız" diye konuştu.

Ýçişleri Bakanı'na sorular yöneltmeye çalışacaðını söyleyen Remmers o gün yapabileceklerini şöyle sıraladı: "Örneðin Alman hükümeti 1991 yılında Kürtlerin kültürel haklarını tanımasına raðmen Kürt çocuklarına Kürtçe isimler verilirken neden zorluklar yaşanıyor? Hepsinin toptan reddedilmemesi için taleplerin teker teker ele alınması için uðraşmalıyız."

Kampanyanın 2. maddesi olan "PKK yasaðı kalksın" talebinin dile getirilmeye devam edilmesi gerektiðini belirten konuşmacılar, "Çünkü Kürtlerin birçok kültürel ve sosyal çalışması bu yasak gerekçe yapılarak engelleniyor" diye konuştular.

Özellikle YEK-KOM Başkanı Koç, kendilerine baðlı derneklerin engellediðini dikkat çekerek "PKK ile alakası olmasın veya olmasın yasaktan dolayı Kürtler günler olarak dışlanıyor, göçmenlere verilen ayrıcılıklardan yararlanmıyor. Bu yüzden öncelikle yasak kalkmalı" dedi.

Sosyolog Martin Dolzer, Meclis komisyonunu Kürt bölgesini iyi analiz etmesi ve PKK'nin oradaki etkisini görmesi için bilgilendirilmenin çok iyi yapılması gerektiðini belirtirken, yazar Selim Ferat ise "AB Türkiye'ye Kopenhag kriterlerini dayatıyorsa, aynı şekilde AB üyesi olan Almanya da bunları Kürtler için yerine getirmeli. Ana mücadele Kürtlerin kültürel haklarının verilmesi için olmalı ve bu bütün kapıları açacak" diye konuştu.

PAECH: YASAÐIN KALKMASI MERKEZÝ TALEP OLMALI

Toplantıya katılan uzman isimlerden birisi olan Prof. Norman Paech, Almanya'da 1993 yılından itibaren yürürlükte olan PKK yasaðına dikkat çekerek, bu kampanya sadece YEK-KOM'un deðil, 40 kuruluş tarafından yürütülmesini çok önemli buldu. Prof. Paech, devamla görüşlerini şöyle dile getirdi:

"Kampanyanın bu kadar fazla kurum tarafından yürütülmesi Kürtlerin taleplerinin geniş bir kitle tarafından desteklendiðini gösteriyor. Türk lobisi sadece "PKK yasaðı kalksın" talebini deðil bütün kampanyayı engellemek için yoðun şekilde çalışacaktır. PKK yasaðının kaldırılması talebi, taleplerinin merkezinde olmalı."

Akşam saatlerine kadar sürecek danışma toplantısından çıkan öneriler kampanyanın hazırlık komitesi tarafından gözden geçirilecek ve buna göre 15 Ekim günü meclis oturumunda yürütülecek politika belirlenecek.