Almanya'da Kürtlere karşı başlayan linç kampanyasına tepki

Almanya'da Kürtlere karşı başlayan linç kampanyasına tepki

YEK-KOM, Mannheim kentinde düzenlenen 20. Uluslararası Kürt Kültür Festivali sırasında yaşanan şiddet olaylarının ardından bazı bakanların “PKK'ye yakın” kuruluşların yasaklanması ve Alman basınında çıkan "Kürtler polislere saldırdı" haberlerine sert tepki gösterdi. YEK-KOM, Alman hükümetine ve medyaya "Yeni yasakları deðil, Kürt sorununun çözümü için uðraşın" çaðrısı yaptı.

Avrupa'da yaşayan Kürtler, 8 Eylül'de Almanya'nın Mannheim kentinde "Öcalan'a özgürlük, Kürdistan'a statü" adıyla düzenlenen 20. Uluslararası Kürt Kültür Festivali'nde bir araya gelerek son yılların en büyük buluşmasını gerçekleştirmişti. Fakat festivalde polisin bayrak taşıyan 12 yaşındaki bir çocuða saldırmasıyla başlayan şiddet olayları ve polisin provokasyon girişimleri dikkat çekmişti.

Festivalin ardından ise Alman medyasında "Kürt şiddeti", "Şiddet yanlısı Kürtler", "Kürt öfkesi", "Kürtler Alman polisi avına çıktı" başlıklı tek yanlı haberlerle şiddet olaylarının faturasını Kürtlere kesti. Festivalin düzenlendiði Baden-Württemberg Eyaleti'nin SPD'li Sosyal Demokrat Partisi) bazı bakanlar hemen ertesi günlerde Kürtleri hedef gösteren açıklamalar yaptı.

TÜRK KÖKENLÝ BAKAN KÜRTLERÝ SUÇLADI

Baden-Württemberg Eyaleti Ýçişleri Bakanı Reinhold Gall, bundan sonra böyle gösterilere izin verilmemesi ve PKK'ye yakın kuruluşların yasaklanmasını talep ederek "Önümüzdeki günlerde bu konuyu gündemimize alacaðız" diye konuştu. Benzer bir açıklama eyaletin Türk kökenli uyum bakanı Bilkay Öney'den geldi. Öney, yaşanan şiddet olaylarından dolayı Kürtleri suçlayarak "Bir azınlık grup, geldikleri ülkelerden çatışmaları da buraya getiriyorlar" dedi.

Festivali organize eden Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM) ise Alman medyasına gönderdiði yazılı açıklamayla söz konusu haber ve bakanların açıklamalarına tepki gösterdi. Yaşanan üzücü olayların asıl nedeninin 1993 yılından bu yana yürürlükte olan PKK yasaðından kaynaklandıðına hatırlatan YEK-KOM, Mannheim'deki olaylarından ardından Kürtlere karşı bir linç kampanyasının başladıðına dikkat çekti.

Geçen haftadan itibaren okula ve işyerlerine giden Kürtlerin Alman arkadaşlarından "Bize ne yaptınız?" gibi ayrımcı ve haksız ithamlara maruz kaldıðını belirten YEK-KOM, olayların asıl sorumlusu olan Alman polisi ve içişleri bakanının suçlarının örtbas edilmeye çalışıldıðını ifade etti. Alman yasalarında yer alan gösteri haklarını hatırlatan YEK-KOM'un açıklaması devamla şöyle:

"90'LI YILLARI HATIRLATIYOR"

"PKK yasaklara raðmen Kürt halkı tarafından benimsenen bir harekettir ve son 10 yıldır yoðun bir şekilde barış talebini dile getiriyor, Kürt sorunun barışçıl yollarla çözülmesi için aktif bir şekilde girişimlerde bulunuyor. Fakat bunlar görülmezken Kürtleri şiddet yanlısı gibi göstermek büyük bir haksızlık. Aynı şekilde 1990'lı yıllarda da Kürtlere yönelik bir linç kampanyası başlatılmıştı.

Kürtler bu festivali 20 kezdi düzenliyor ve çoðunda da 'Öcalan'a özgürlük, Kürdistan'a statü' talebi getirilmişti. Yüz binden fazla Kürdün buluştuðu bir festivalde kültürlerini sergilemesinden, siyasi taleplerini dile getirmesinden Alman ile Türk hükümetine mesajlar gönderilmesinden neden korkuluyor? Ancak polis coplar, biber gazları, köpekler ve ırkçı küfürlerle festival katılımcılarına saldırmıştır."

"MANNHEÝM'DE VAHŞÝ KÜRDÝSTAN' BENZETMESÝNE TEPKÝ

100'den fazla festival katılımcısının polisin şiddeti yüzünden yaralandıðını, ancak bunun basın tarafından görülmediðine dikkat çeken YEK-KOM "Kürtlere yönelik yasaklar ve özel yasalar Almanya'nın öncüsü olduðunu iddia ettiði demokratik normlara uyuyor mu?" sorusunu yöneltti. Festivalin ardından yerel bir televizyon kanalının Karl May'ın "Vahşi Kürdistan'a Yolculuk" romanından esinlenen "Mannheim'de Vahşi Kürdistan" tanımlaması çerçevesinde bir polis müdürüyle yaptıðı programa tepki gösteren YEK-KOM'un çaðrısı şöyle:

"Programa bizi de davet ettiler, fakat biz muhatabımız polis deðil diyerek ve böyle bir isimle yapılmasına tepki göstererek katılmadık. Basında çıkan hiç bir haberde Kürt sorununun perde arkasına ilişkin bilgiler verilmedi. AKP hükümetinin Kürtlere yönelik suçları, tutuklanan siyasetçeler, milletvekilleri, belediye başkanları gazeteciler, avukatlar, sendikacılar anlatılmadı.

Almanya'da yaşayan 1 milyondan fazla Kürt, bu savaşın maðdurudur ve ülkelerini terk etmek zorunda kalmışlardır. Fakat Almanya 20 yıldır hayata geçirdiði yasaklarla Kürtlere temel haklardan maruz bırakmıştır. Bu yüzden Alman hükümetine ve medyadan yeni yasakları tartışacaklarına, var olan yasakların Kürtlere ne kadar zarar verdiðini ve Kürt sorunun çözümü için uðraşmalarını talep ediyoruz."