Alman hükümetine Türkiye ile ilgili belgeleri açıklama baskısı artıyor

Almanya İçişleri Bakanlığı’nın dün Türkiye’nin çetelerle ilişkisine dair hazırladığı bilgilerin kamuoyuna yansıması ardından Merkel hükümetine yönelik baskılar artıyor.

Hem iktidar ortağı SPD’den hem de muhalefetten Federal Meclis’in bilgilendirilmesi talepleri geliyor.

İçişleri Bakanlığı’nın Sol Parti (Die Linke) Milletvekili Sevim Dağdelen’in soru önergesine verdiği yanıtta, Türkiye’nin Ortadoğu’daki birçok radikal İslamcı grupla ilişkilerine yer verilmişti. Federal Haber Alma Örgütü (BND) istihbaratlarına dayandırılan yanıtta, Türkiye’nin ‘radikal İslamcı gruplar için eylem platformu’ haline geldiği belirtilmişti.

FEDERAL MECLİS’E BİLGİ VERİLMESİ BASKISI

Erdoğan ve AKP hükümetiyle ilişkilerinin yoğun eleştiriler aldığı Angela Merkel başbakanlığındaki Hristiyan birlik-Sosyal demokrat (CDU-CSU-SPD) hükümetinin söz konusu bilgilerin sızmasını bilerek mi sağladığı öğrenilemedi. Ancak iktidar ve muhalefet parti milletvekillerinden Die Linke’ye verilen yanıtta ‘gizli’ ibaresiyle perdelenen bilgilerin Alman Federal Meclisi’ne sunulması yönünde baskılar artıyor.

Konuya ilişkin Frankfurter Rundschau gazetesine konuşan SPD Grubu dış politika sözcüsü Rolf Mützenich, Türkiye’ye yönelik ‘ağır ithamlar’ olduğunu söylerken, bu ithamların detaylarının meclise sunulması gerektiğinin altını çizdi. Mützenich, Türkiye’nin ‘eylem platformu’ olarak adlandırıldığını ve ‘bu platformun şiddet eylemleri için kullanılıp kullanılmadığının’ bilinmesinin önemine dikkat çekti.

‘İLİŞKİLERİN YENİDEN DEĞERLENDİRİLMESİ’ ZORUNLU OLUR

Mützenich, radikal İslamcı olarak addedilen grupların Türkiye’yi şiddet eylemleri için kullanmalarının ispatı halinde ‘Türkiye’yle ilişkilerin yeniden değerlendirilmesinin’ zorunlu olduğunu vurguladı.

Muhalefetteki Yeşiller Partisi Meclis Grup Başkanvekili Konstantin von Notz da, Türkiye’yle ilgili paylaşılan bilgilerin Federal Hükümetin ‘görüşleri’ olması halinde Erdoğan’la olan anlaşmaların daha da şüpheli bir hal alacağını vurguladı.

Bir başka Yeşiller üyesi Omid Nouripour ise, “böylesi önemli bir eleştiri nihayet kamuoyuna açıklanmalı ve sadece ‘gizli’ ibarelendirilmiş belgelerde kalmamalıdır” uyarısında bulundu.