Akademisyenlerden Galatasaray Üniversitesi'ne Tuncel tepkisi

Akademisyenlerden Galatasaray Üniversitesi'ne Tuncel tepkisi

Galatasaray Üniversitesi'nde akademisyenler, yönetimin BDP milletvekili Sebahat Tuncel konuşmacı olarak bulunduðu için bir konferansı iptal etmesine tepki göstererek, yönetimin daha önce konferans başkanlarının deðiştirilmesi, Akit gazetesi haberi üzerine bir toplantıyı engelleme gibi uygulamalarda bulunduðuna dikkat çekti.

Galatasaray Üniversitesi Eðitim-Sen Ýşyeri Temsilciliði, BDP Milletvekili Sebahat Tuncel’in konuşmacı olarak yer aldıðı konferansın üniversitede yapılmasının engellenmesine ilişkin açıklamada bulundu. Açıklamada, rektörlüðün tutumu ‘keyfi ve ayrımcılık’ olarak tanımlanarak kınanırken, Akademik özgürlüklerinden taviz vermeyecekleri ifade edildi.

Açıklamada şöyle dendi:

“Galatasaray Üniversitesi’nde son zamanlarda art arta gerçekleşen vahim akademik özgürlük ihlalleri üzerine duyduðumuz rahatsızlıðı kamuoyuyla paylaşma gereði hissediyoruz. Ýsveç ve Türkiye ’de benzer alanlarda deneyimli kadınlar ile kadın kurumlarını buluşturmak, ekonomik ve politik katılım, eşitsizlik, şiddetle mücadele ve kadın-erkek eşitliðinin inşası pratiklerine dayalı somut deneyimleri paylaşmak amacıyla Filmmor, GSÜ-MEDÝAR, KADER ve Mor Çatı tarafından düzenlenen ve 5-6 Ekim'de üniversitede yapılacaðı duyurulan ‘Cinsiyet Eşitliðinin Ýnşası, Ýsveç - Türkiye Deneyimleri Konferansı’ programı ve katılımcıları üniversite rektörlüðüne çok önceden bildirildi ve rektörlük tarafından onaylandı. Üniversite Rektörlüðü 17 Eylül 2012 tarihindeSebahat Tuncel ’in konferans katılımcıları arasından çıkarılmasını talep etti, aksi halde konferansın iptal edileceðini bildirdi. Konferans düzenleme komitesi kararın ayrımcılık içerdiðine dikkat çekerek Sebahat Tuncel’i program dışı bırakmayı kabul etmediði için Rektörlük konferansa yer tahsisi konusundaki iznini iptal etti.

Toplumsal Araştırmalar Merkezi bünyesinde Adalet Bakanlıðı’nın izni ile yürütülen «Türkiye ’de Kadın Suçluluðu ve Cezaevinde Kadın Olmak » konulu araştırma projesi kapsamında Toplumsal Araştırmalar Merkezi ve Ceza Ýnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneði tarafından Doðuş, Bilgi, Maltepe ve Sabancı Üniversitelerinin, Meclis’te gurubu bulunan siyasi partilerin, cezaevi üzerine çalışan sivil toplum örgütlerinin ve medya temsilcilerinin de katılımıyla 3-4 Ekim 2012 tarihlerinde düzenlenmesi planlanan ve izni aylar önce alınan ‘Ceza Ýnfaz Kurumlarının Yönetiminde Sivil Toplumun ve Üniversitelerin Rolü"2 konulu toplantı Üniversite Rektörlüðü’nün 6 Eylül 2012 tarihinde Prof. Dr. Ahmet Ýnsel, Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, Prof. Dr. Yasemin Ýnceoðlu, ve Doç. Dr. Levent Korkut’tan oluşan oturum başkanlarının deðiştirilmesi talebi ve bu talep yerine getirilmediði taktirde toplantının yapılmasına izin verilmeyeceði yönündeki beyanı üzerine iptal edildi.

Bundan birkaç ay önce ise, Merkezi Londra ’da bulunan Demokratik Gelişim Enstitüsü (DPI) 28 Nisan 2012 tarihinde yapılması öngörülen ‘Çatışmalarda Medyanın Rolü’ başlıklı kapalı toplantı için Galatasaray Üniversitesi’nden yer talep etti. Üniversite, çeşitli partilerden milletvekillerinin, akademisyenlerin, yazarların katılımcı olacaðı toplantı için yer tahsis etmeyi kabul etti. Ancak Akit gazetesinin söz konusu toplantıyı ‘PKK toplantısı’ olarak lanse eden haberinden sonra Galatasaray Üniversitesi Rektörü gazeteyi arayarak toplantının ve DPI’nin bu baðlantısını bilmediðini ve toplantıya katılmayacaðını bildirdi. Bunun üzerine düzenleyiciler tarafından toplantı yerinin deðiştirilmesi kararlaştırıldı.Galatasaray Üniversitesi internet sitesinde toplantının üniversite kampüsünde yapılmasının söz konusu olmadıðını belirten bir duyuru yayınlandı.

Biz Galatasaray Üniversitesi çalışanları olarak Rektörlük makamının üniversitede yapılması planlanan bu üç etkinlikteki keyfi ve ayrımcılık içeren tavrının akademik özgürlüðümüzü kısıtlayan bir nitelik taşıdıðını düşünüyor ve idarenin bu tutumunu kınıyoruz. Çaðdaş ve demokratik bir üniversite anlayışına yakışmayan bu tarz olayların tekrarlanmaması için üniversite idaresinin katılımcıların siyasi görüşü, etnik kimliði gibi unsurlardan hareketle bilimsel faaliyetlerimize müdahale etmekten bir an önce vazgeçmesini diliyoruz. Üniversitede özgür düşünceye ve farklı görüşlerin tartışılmasına, sadece bilimin ve üniversitenin deðil, toplumun da ihtiyacı olduðunu hatırlatmak istiyoruz.

Akademik özgürlüklerimizden taviz vermeyeceðimizi ve bilimsel faaliyetlerimize gelecek her türlü engellemeye karşı kararlılıkla mücadele edeceðimizi belirtiriz.”