Aile Bakanlıðı döneminde kadın katliamları arttı

Aile Bakanlıðı döneminde kadın katliamları arttı

Kadın Cinayetlerini Durduracaðız Platformu, 2012 yılının ilk altı ayında 92 kadının katledildiðini açıkladı. Platformun açıkladıðı rapora göre, Türkiye'de her iki kadından biri kendi hayatına karar verme durumunda öldürülüyor. Hükümetin kadın politikası ise kadınları korumuyor aksine kadın katliamlarını teşvik ediyor: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıðı kurulması ardından aile içinde katledilme oranı yüzde 54'e çıktı.

Kadın Cinayetlerini Durduracaðız Platformu, kadın cinayetleriyle ilgili hiçbir resmi verinin tutulmadıðının ortaya çıkması ardından, kadın cinayetleri verilerini tuttu. Ve 2012'nin ilk altı ayına ilişkin verileri bugün Ýstanbul Tabip Odası'nda düzenlediði basın toplantısıyla duyurdu.

2012 yılının ilk altı ayında 92 kadının katledildiði bilgisinin yer aldıðı rapora göre Türkiye'de her iki kadından biri kendi hayatına karar vermesi durumunda öldürülüyor.

Ýntihar ettiði söylenen kadınların yüzde 50'si de aslında intihar süsü verilerek katledilmiş kadınlardan oluşuyor.

Ayrılma ve boşanma gerekçesiyle öldürülme oranının yüzde 28 iken kadınları katletmek için gerekçe olarak gösterilen kıskançlık katliamlarının oranı ise yüzde 22.

AÝLE ÝÇÝ KATLÝAMLARIN ORANI YÜZDE 54'E ÇIKTI

Verilere göre, kriz ve işsizlik sebebiyle katledilen kadınların sayısı da geçen yıla göre ikiye katlandı. Sadece 6 ayda bu nedenle katledilen kadın sayısı, 2011 yılının bütünündeki sayıya eşit.

Rapordaki veriler Hükümetin kadın politikasını da gözler önüne seriyor. Buna göre, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıðı'nın kurulması ardından aile içinde katledilme oranı yüzde 54'e çıktı.

Koruma talep eden kadınların yüzde 75'ine kaðıt üzerinde tedbir çıkarıldı.

Sıðınma evine yerleştirilen kadınların yüzde 37,5'i öldürüldü.

4+4+4 VE KÜRTAJ AÇIKLAMALARI ÖLÜM GETÝRDÝ

AKP’nin 4+4+4 eðitim sistemi ve kürtajla ilgili açıklamalarından sonra öldürülen kadınlara dikkat çekilen raporda, Adana’da öldürülen 19 yaşındaki Tuðba Genç’in sevgilisi Tahsin Can Bulut, ilk duruşmada Genç’i kürtaj olduðunu iddia ederek öldürdüðü ifade edilmiş. Yine 13 yaşında evlendirilen 19 yaşındaki Mahmure Karakule’nin kocası tarafından saatlerce dövüldükten sonra 47 yerinden bıçaklanarak katledildiði aktarılıyor.

Raporda tıbbi bir işlem olan sezaryenin yasal düzenlemeye sokulmasıyla Zeytinburnu’nda Semiha Şakir Doðumevi’nde sezaryen olması gerekirken normal doðuma zorlanan 40 yaşındaki Şükran Tuð da hatırlatılmış.

'GERÇEÐÝ UNUTTURMAK ÝÇÝN KAYIT TUTMUYORLAR'

Raporun akratılmasının ardından, Platform’un Hukuk Sorumlusu Gökçesu Özgül, Platform Temsilci Ýlke Acar, katledilen kadınlardan Gülay Yaşar’ın Babası Duran Yaşar ve Platformun kurucularından Uzm. Dr. Gülsüm Önal deðerlendirmelerde bulundu.

Kızı Gülay Yaşar'ın katledilmesi ardından Kadın Cinayetleri Platformu ile birlikte mücadele eden Duran Yaşar, toplantıda söz alarak adalet istediðini ve başka kadınların katledilmemesini istediðini dile getirdi. Gülsüm Önal ise, toplantının bulunduðu salonda asılı bulunan katledilen kadın fotoðraflarını göstererek, "Bir tarafta hayat sevinci, bir tarafta eşi ve eşinin ailesi tarafından tuvalete kilitlenmiş Melek Karaaslan'ın kurtlanmış bedeni. Bu bir kaza, doðal afet deðil. Bu insan eli ile ortaya konan bir tablo" diye konuştu. Önal, hiçbir bakanlıðın kadın cinayetleri konusunda veri toplamadıðına işaret ederek, "Gerçeði unutturmak için kayıt tutulmuyor. Bu bir skandaldır" dedi. Kadın cinayetlerinin önlenmesi konusunda hekimlere de rol düştüðünü belirten Önal, Bakanlık tarafından önerilen elektronik kelepçe gibi teknik çözümlere inanmadıðını belirtti. "Aile ve Sosyal Politikalar bakanı ailenin ne kadar önemli olduðunu vurgulayarak 'kız istemeye' gidiyor. Devlet yetkilileri bir kere de kadınların lehine açıklama yapsın" diye konuştu.