Açlık grevindeki MLKP'liler: Kobanê Stalingrad olmalı

Açlık grevindeki MLKP'liler: Kobanê Stalingrad olmalı

DAİŞ çetelerinin, Kobanê saldırısını proteste etmek için Almanya'nın Köln kentinde devam eden açlık grevi yer alan MLKP temsilcisi Yaşar Agit, “Kobanê'yi çağdaş Stalingrad'a çevirmek için bütün devrimci güçleri, DAİŞ'e karşı direnmeye çağırıyorum“ dedi.

Rojava’nın Kobanê kantonuna yönelik DAİŞ çetelerinin saldırılarını protesto etmek, Kobanê direnişine sahip çıkmak amacıyla Avrupa'nın birçok merkezinde açlık grevleri devam ediyor. Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nde (NRW)yaşayan Kürtler ve dostları da, Köln kentinde başlattıkları açlık grevi, ikinci gününde. Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) adına da 7 kişi açlık grevinde bulunuyor. Kobanê'nin DAİŞ çetelerine karşı savunulması gerektiğini vurgulayan, MLKP'liler, bütün devrimci ve demokratik çevreleri Kobanê ile dayanışmaya çağırdı.

'BÜTÜN DEVRİMCİ GÜÇLER DİRENİŞE KATILMALI'

Açlık grevinde bulunan MLKP'li Yaşar Agit, Kobanê'yi savunmak insan olmanın gereğini olduğunu belirterek, “Gerek bugün Kobanê'de gerek ise Şengal'de bir katliam yaşanıyor. DAİŞ denen çete örgütü, bölgede bütün haklara karşı bir katliam yapıyor. Sömürgeci ve gerici güçlerde bunu destekliyor. Bunun başını da Türk devleti çekiyor. Amaç burada Rojava devrimini boğmaktır. Bizde buna karşı durmak adına burada açlık grevinde bulunuyoruz“ dedi.

Rojava’nın, Ortadoğu’nun ışığını olduğunu kaydeden Agit, şöyle konuştu: “Dün nasıl Stalingrad'da bütün komünistler, Hitler faşizmine karşı birleşip savaştılarsa bugünde bütün komünist ve devrimci güçler, Kobanê'ye sahip çıkması gerekiyor. Kobanê çağdaş Stalingrad'a dönüştürülmeli. DAİŞ ve gerici güçler, kovulmalı. Bu bir devrimci görevdir. Çünkü Rojava devrimi Ortadoğu’da yayılan bir ışıktır. Demokratik bir sistemin kuruluşudur. Gerici güçlerin saldırısı bundandır.“

Yaşar Agit, Avrupa'da yaşayan devrimci ve halklara da şu çağrıda bulundu: “Biz Avrupa'da yaşayan devrimci kurumlarda, burada Kobanê'ye destek vermeliyiz. Açlık grevleriyle, kurum ziyaretleri ve demokratik sivil eylemler yapmalıyız. Ancak orada direnen insanlara böyle yardımcı olabiliriz. Bunun için Ermeni, Asuri-Süryani, Alman ve sol örgütleri, gelip bu eylemler içerisinde yerlerini alıp, enternasyonalist bir ağı kurmamız gerekiyor.”