Özsoy: Türkiye’ye yönelik çok ağır yaptırımlar kapıda

HDP Milletvekili Hişyar Özsoy, Türkiye’nin Rojava’ya yönelik işgal girişimine yeşil ışık yakan ABD Başkanı Trump’a yönelik tepkilerin giderek arttığına işaret ederek, “Türkiye’ye çok ağır yaptırımlar kapıda” dedi.

HDP Milletvekili Hişyar Özsoy, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik işgal saldırısını ANF’ye değerlendirdi. Türkiye’nin Rojava’ya yönelik temel amacının Kürtlerin statü elde etmesini engellemek olduğunu vurgulayan Özsoy, Türk devletinin Rojava’da Kürtlerin özerk bir bölgesel yönetim oluşturmasını ulusal tehdit olarak gördüğünü belirtti.

İŞGALİN ÜÇ TEMEL HEDEFİ

Burada “terörle mücadele” adı altında Kürtlerin elde etmiş olduğu tüm kazanımların yok edilmek istendiğine işaret eden Özsoy, şunları kaydetti:

“Türkiye’nin bu işgal hareketinin üç temel hedefi var. Birinci hedef, Kürtlerin sınırın diğer tarafında statü elde etmesini engellemek. İkinci hedef, Kürtlerin hakim olduğu bölgeyi boşaltıp oraya Suriye’den kaçıp Türkiye’ye gelmiş mültecileri yerleştirmek. Burada 30 kilometrelik bir hat boyunca etnik temizlik, bir nüfus mühendisliği yaparak bölgeyi tamamen Araplaştırmak istiyor. Bunu yaparken de sadece Arapları değil, bugüne kadar beslediği ne kadar selefi grup, ne-idüğü belirsiz çete artığı varsa oraya yerleştirmeyi amaçlıyor. Bu şekilde mülteciler üzerinden Avrupa’ya şantaj yaparak onların desteğini almaya, destek alamasa bile en azından tepkileri susturmaya çalışıyor. Üçüncü hedef ise, Rojava’yı işgalle iç siyaseti yeniden dizayn etmektir. İktidar yerel seçimlerde MHP ile yaptığı ittifakın karşısında yer alan Millet ittifakını dağıtmak istiyor. Yani bir taşla üç kuş vurmaya çalışıyorlar. Kaldı ki savaş tezkeresine verilen evet oyuyla Millet İttifakı AKP-MHP ittifakıyla zaten birleşmiş oldu.”

‘TRUMP YEŞİL IŞIK YAKMASAYDI BU İŞGAL GİRİŞİMİ OLMAZDI’

ABD’nin bu konuda takındığı iki yüzlü tavrı da değerlendiren Özsoy, Başkan Trump’ın müsaadesi olmasaydı bu işgal girişiminin başlayamayacağına dikkat çekti.

Özsoy, Rusya uzun süredir Türkiye’yi bu yönde teşvik etse de, bu girişimin Amerika’nın onayı olmadan yapılamayacağını vurguladı. Özsoy şöyle devam etti: “Rusya Türkiye’nin bu işgal girişimini Amerika’ya rağmen yapmasını çok istiyordu. Niçin istiyordu? Birincisi NATO üyesi olan Türkiye’yi ABD ile iyice karşı karşıya getirip, çelişkileri iyice derinleştirmek; ikincisi ise Kürtlerin üzerine iyice baskı kurarak Esad’a yaklaşmalarını sağlamak. Onlar da bir taşla iki kuş vurmak istiyorlardı. Fakat Rusya’nın bu planı Amerika yeşil ışık yakmasaydı sonuç alıcı olmazdı.”

‘TRUMP’A YÖNELİK TEPKİLER GİDEREK ARTIYOR’

Şu anda işgal girişimine yeşil ışık yakan Trump’a yönelik tepkilerin giderek arttığını belirten Özsoy, Amerikan kamuoyunun, basının, Cumhuriyetçiler ve Demokratların bu kararın yanlış olduğu konusunda ortaklaştığını ifade etti.

Yakın bir zamanda ABD Senatosu’ndan Türkiye’ye yönelik hem ekonomik hem siyasi hem de enerji alanında çok ağır yaptırım kararlarının geçmesinin beklendiğini de aktaran Özsoy, bu durumun Trump üzerindeki baskıların daha da artacağının habercisi olduğunu söyledi.

Amerika’nın siyasi yapısında savaş ve dış politika açısından maalesef başkanın yetkilerinin çok geniş olduğunu belirten Özsoy, kurumlar ne yaparsa yapsın en nihayetinde son sözün yine Trump’ın ağzından çıkacağına dikkat çekti.

‘ABD VE RUSYA AYNI ZEMİNDE UZLAŞTI’

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Türkiye’nin kınanmasına dair teklifin ABD ve Rusya’nın vetosuyla reddedilmesini de değerlendiren Özsoy, Suriye’de gelişmeleri şekillendiren ABD ve Rusya’nın aynı zeminde uzlaşmasının ilginç bir nokta olduğunu belirtti.

BMGK ve NATO’nun Trump’ın kararına uygun bir pozisyon aldığını anlatan Özsoy, ancak Trump bir karar değişikliğine gittiği takdirde NATO’nun da tavrının farklı olacağını belirtti.

Özsoy, bu anlamda Amerikan kamuoyunun, basının, senatonun Trump üzerine kuracağı baskının burada belirleyici olacağına işaret etti. Avrupa Birliği (AB) üyesi 5 ülkenin Türkiye’nin operasyonu durdurmasını istediği açıklamaya, ABD ve Rusya’nın ortak olmadığını hatırlatan Özsoy, bu durumun da ilginç bir şekilde ABD ve Rusya arasında uzlaşma zemini de bulunduğunu gösterdiğini kaydetti.

Özsoy, BMGK’de herhangi bir sonuç çıkmasa da Amerika’da bu gidişata ilişkin çok ciddi bir tepki olduğunu vurguladı. Gerginliğin vardığı noktayı, ABD’de 2020 Başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’nin en güçlü aday adayı olan Joe Biden’ın Trump’a yaptığı eleştiri üzerinden özetleyen Özsoy, “Joe Biden, Trump’ın seçim sloganı olan ‘America first’ (Önce Amerika) sloganına atıfta bulunarak, Trump’ın şimdiki önceliğinin Rusya ve Türkiye olduğunu söyledi” dedi.

‘TÜRKİYE’NİN DAİŞ’İN SORUMLULUĞUNU ALMASI TEHLİKELİ’

Türkiye’nin Rojava’ya saldırmasıyla DAİŞ çetelerinin tekrar aktifleşeceğine yönelik endişelerin de arttığını belirten Özsoy, şu anda ÖSO gibi iktidarın desteklediği grupların çoğunun El-Kaide, El-Nusra türevi çeteler olduğunun herkes tarafından bilindiğini ve bu konuda da Türkiye’ye güvenilmediğini vurguladı. Özsoy, bu açıdan Türkiye’nin DAİŞ’in sorumluluğunu almasını büyük bir tehlike olarak gören kesimler olduğunu söyledi.

‘TÜRKİYE BATAKLIĞA SAPLANABİLİR’

Özsoy, önümüzdeki günlerde Rojava’da halkın bu işgal girişimine göstereceği tavrın ve Amerika cephesinde Trump üzerinde oluşturulacak baskının, meydana gelecek bir değişiklikte belirleyici olacağını belirtti.

Her hâlükârda Türkiye’nin çıkmaz bir maceraya giriştiğini vurgulayan Özsoy, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti Ortadoğu’daki 40 milyon Kürt gerçekliğiyle ne yapacağını bilmiyor ve kırmızı görmüş boğa gibi nerede Kürt görürse saldırıya başlıyor. Ortadoğu’nun yeniden kurulduğu bugünlerde, Türkiye Kürtlere saldırarak değil, Kürtlerle ilişkilerini nasıl düzenleyeceğini yapıcı politik bir yerden düşünmesi lazım. Sonuç olarak, Suriye sahası Ortadoğu ve dünya güçlerinin büyük bir kesiminin çatışma alanı haline gelmiş durumda, dolayısıyla Türkiye de attığı her adımda bataklığa saplanabilir” dedi.