Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye işgal saldırılarına tepkiler sürüyor. İsveç Hükümeti'nin büyük ortağı Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili ve Parlamento Dış Politika Komisyonu Üyesi Anders Österberg, Türkiye'nin Rojava ve Kuzey Suriye'ye yönelik saldırıları ve işgal girişimine tepki gösterdi. ABD'nin Rojava ve Kuzey Suriye'den güçlerini çekmesiyle Kürt güçlerini Türkiye'nin saldırılarına açık hale getirdiğini söyleyen Österberg, Türkiye'nin işgal girişiminin uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirterek, "Bu, bitmeye yüz tutan bir savaşı yeniden alevlendirecektir. Türkiye'nin saldırıları oldukça kaygı verici" diye konuştu.

Savaşın geleceğinin ve ne kadar süreceğinin Kürt güçlerinin gösterdiği direnişe bağlı olduğunu söyleyen Österberg, "Eğer Kürtler gerilla savaşına başvurmayı seçerse bu savaş uzun süre sürebilir. Kuzey Suriye yöneticileri ile yaptığımız son görüşmede savaştan değil diyalogdan yana olduklarını ve sorunun konuşularak çözülmesinden yana olduklarını söylediler" dedi.

TÜRKİYE'NİN SALDIRILARI SAVAŞI ALEVLENDİRECEK

Österberg, Türkiye'nin işgalinin insani trajedilere, pek çok ailenin çocuklarını kaybetmesine neden olacağını belirttikten sonra şunları kaydetti. "Suriye'de iç savaş uzun yıllardan beri sürüyor, ülke ve halklar için yıkıcı sonuçları oldu. Savaş küllenmeye yüz tutmaya başlamışken Türkiye'nin saldırıları savaşın daha da alevlenmesine yol açacak. ABD Başkanı Donald Trump askerlerini geri çekmenin yıkıcı sonuçları olacağını düşünmedi. Ya da sadece kendi çıkarlarını, halkların çıkarlarından önce tutuyor. Belki de bu kararın arkasında başka pazarlıklar bulunuyor" ifadelerini kullandı.

Suriye'deki savaşın en büyük kazananlarının Rusya ve İran olduğu değerlendirmesini yapan Österberg, "Çünkü her iki ülke de savaşta pozisyonlarını güçlendirdi. Bu savaşın kaybedeni de Suriye ve Türkiye halkları oldu. Savaşın faturasını bu halklar ödüyor. Savaş yıkım getirir ve çözüm getirmez. Türkiye'ye saldırılarını durdurması ve barış masası oluşturmasını ve Kürt güçlerle diyalog kurmasını öneriyoruz" dedi.

KUZEY SURİYE'DE HALKLAR KENDİ GELECEĞİNİ KENDİLERİ BELİRLEMELİ

İsveç'in Suriye'deki savaşın başlamasından beri sivillere yönelik saldırıları ve insan hakları ihlallerini eleştirdiğini söyleyen Österberg, "Türkiye Efrîn'e saldırdığında konuyu Birleşmiş Milletler gündemine getirdik ve işgalin durdurulmasını talep ettik. Yeni Dışişleri Bakanımız Ann Linde de daha önceki politikamızı devam ettirecektir. Ben ve buradaki arkadaşlarım Avrupa parlamenterlerimizle konuştuk. İsveç'in Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesine karşı olduğunu Avrupa Parlamentosu'nda dile getirdiler ve getirmeye devam edecekler.

Biz saldırıların durdurulmasını ve Kuzey Suriye'de yaşayan Kürtler ile diğer azınlıkların kendi geleceklerini kendilerinin belirlemesini istiyoruz. Demokratik ülkelerin oradaki demokratik sistemi destekleme yükümlülüğü var. Şu anda, İsveç Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi değil. Ama İsveç'in iyi ilişkileri olduğu Güvenlik Konseyi üyesi ülkeler var. Bu ülkelerin konuyu gündeme getirmelerini isteyeceğiz" şeklinde konuştu.

YENİLEN ERDOĞAN ZAFER YARATMAK İSTİYOR

Son yapılan yerel seçimlerde Erdoğan ve partisinin büyük bir darbe aldığına ve büyük illerini kaybettiğine dikkat çeken Österberg, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Erdoğan halkın dikkatini Türkiye'nin içinde var olan sorunlardan dışarıya çekmek istiyor. Yenilen Erdoğan bir zafer yaratmak istiyor. Suriye 2011'den beri alevler içinde. Erdoğan'ın saldırıları durumu daha da kötüleştirir ve bu yanlış bir yoldur." Österberg, Erdoğan'ın işgale paralel olarak Türkiye'de baskıları yoğunlaştırdığına dikkat çekti.