İnsan Hakları Derneği (İHD) MYK üyesi Nuray Çevirmen, hak ihlallerinin kapsamına dikkat çekti. Birçok tutsağın açlık grevinde olduğunu kaydeden Çevirmen, cezaevlerinden İHD'ye yoğun bir şekilde başvuruların geldiğini vurguladı. Ayakta sayım, iletişim haklarının engellenmesi gibi sürekli bir baskının olduğunu söyleyen Çevirmen, bu sebeplerden dolayı İç Anadolu Bölgesi'nde de farklı yerlerde açlık grevlerinin de başladığını hatırlattı.

Şu an Osmaniye 2 No’lu T Kapalı Cezaevi'nde bir tutsağın ayağındaki şarapnel parçasının çıkarılmaması ve hastaneye götürülmemesinden dolayı açlık grevine girdiğine dikkat çeken Çevirmen, salgından kaynaklı hak ihlallerinin daha fazla arttığını belirterek, "Hapishanelerde yaşam farklı bir boyut kazandı. Mahpuslar odalarında neredeyse tecrit edilmiş haldeler. Hiçbir sosyal etkinlik ne yazık ki gerçekleştirilmiyor. Son dönemlerde Bolu’dan çok fazla başvuru geliyor.

Aynı cezaevinde bulunan mahpuslar matbu dedikleri kitap gönderme işlemini yapamıyorlar. Ücreti pahalı olan koli gönderimi zorunlu kılınıyor. Maddi durumu yetersiz olan aileler zorlanıyor. Yine bunun gibi mektupların verilmemesi, hastane sevklerinin yapılmaması, ilaçların temin edilmemesi gibi birçok sorunla karşı karşıyalar" diye konuştu.

YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLİYOR

Çevirmen, ev baskınlarında, basın açıklamalarında ve yürüyüşlerde de hak ihlallerinin çok fazla yaşandığını vurgulayarak, "Kolluğun özellikle gözaltı sürecinde yapmış olduğu işkence vakaları fazlalaştı. Basına da yansıyan köpekli işkencenin başka örnekleri de var. Süreklileşen bir durum oldu. Gözaltına alınma aşamasında, evde ya da gözaltı merkezlerindeki işkencenin dışında dışarıda yapılan eylem ve etkinliklerde de kişilere darp ve şiddet uygulanması gibi pervasız bir durum var" ifadelerini kullandı.

Hasta tutsakların durumlarının giderek ağırlaştığını belirten İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, acil tahliye edilmeleri gerektiğini savundu. Cezaevlerinde çok fazla ölüm yaşandığını tekrarlayan Çevirmen konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Cezaevlerinde tedavi edilmeyip yaşamını yitiren ya da ölüm sınırına getirildikten sonra tahliye edilip dışarıda yaşamını kaybeden insanların örnekleri var. Özellikle hasta mahpuslar konusu acil. Yeni infaz yasası ile TMK kapsamında tutuklu olarak yaşamını cezaevinde sürdürmek zorunda olan hasta mahpuslar var.

Bunların süreçlerinin hızlandırılıp raporlarının alınması ve bir an önce tahliye edilmesi gerekiyor. Cezaevlerinde yaşanan ölümler çok sık olmaya başladı. Bu insanlar orada yaşayamayacak durumda olmasına rağmen tutuluyorlar. Bu bir yaşam hakkı ihlalidir. Devlet acil bir şekilde bu konuya eğilmelidir. Ve hasta mahpuslar bir an önce tahliye edilmelidir."