90'lardan bugüne: Seni gömeriz kimsenin haberi olmaz!

İstanbul’da kendisini polis olarak tanıtanlar tarafından kaçırılan ve 5 saat boyunca araç içinde işkence edilen Lider Polat, gördüğü işkence ve tehditlere rağmen, "Bu coğrafyada korku öleli çok oldu. Bu basit oyunlar Kürt gençlerine geri attıramaz" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Gençlik Meclisi üyelerinden Lider Polat kendilerini polis diye tanıtan dört kişi tarafından 27 Ağustos'da öğle saatlerinde Kartal'ın Soğanlık mahallesinde kaçırılmıştı. Geçtiğimiz günlerde de kaçırılma anlarına ait görüntülere ulaşıldı. Kartal’dan Başakşehir’e kadar iki farkı araçta işkence ve psikolojik şiddete maruz kalan Polat, kaçırılan ve darp edilen ilk kişi değil. Son 6 ayda 5 kişi yine buna benzer şekillerde yaka paça, gündüz vakti kaçırılarak ajanlık teklif edilmiş, kabul edilmediğinde de darp edilerek otoyolda bırakılmıştı.

Polat’ın kaçılma anı ve sonrasında yaşadıkları 90'lı yıllarda Kuzey Kürdistan’da JİTEM tarafından uygulanan yöntemleri hatırlattı. ANF’ye konuşan Polat, zırhlı araçta gözleri bağlı şekilde darp edilirken kendilerini istihbarat mensubu olarak tanıtanların 90lı yıllara gönderme yaparak, "Bana ‘seni burada öldürüp gömsek kimsenin ruhu duymaz, haberi olmaz. Devlet bize yetki verdi. Devlet bizim arkamızda' dediler" şeklinde anlattı.

POLAT'I KAÇIRANLARIN BÜYÜK ABİLERİ KİM?

Polat, kendisini kaçıran kişilerin olay günü uyguladığı saldırıyı şöyle anlattı: "Metroya doğru yürürken birisi arkamdan ‘ifaden var diyerek’ üzerime çulladı. Bağırdım, ‘kimsiniz’ diye sordum. Emniyette ifademin olduğunu söyleyip dört kişi üzerime yüklenerek arabaya attılar beni. Arabanın içinde ellerimi plastik kelepçeyle bağladılar, yüzümü de kapattılar. Ortalama bir buçuk saat yolculuk ettik hiçbir şeyi görmedim. Daha sonra tahminimce beni zırhlı bir araca koydular, kişiler de değişti.

Bana ‘seni büyük abilerimizin yanına götüreceğiz, onlara karşı saygılı olacaksın. Ne derlerse yapacaksın’ diyerek beni tehdit ettiler. Gelen kişiler, istihbarattan geldiklerini söylediler. ‘Neden HDP’desin? seni burada barındırmayacağız, rahat durmuyorsun, köyüne gitmen gerekiyor’ diye tehdit ettiler. Ben ısrarla normal bir HDP çalışanı olduğumu söylediğimde de şiddete başvurdular. Tüm elbiselerimi çıkarıp çırılçıplak vaziyete getirdiler. Üç saat boyunca fiziki şiddete maruz kaldım. Günün sonunda saat 5 civarında gözlerimi kapatarak Başakşehir’de otoyolda bıraktılar."

DEVLET ARKAMIZDA DİYEREK TEHDİT ETTİLER

Yolun sonuna gelindiğinde elbiselerinin kendisine verildiğini aktaran Polat, "Elbiselerimi giydim ve bana ‘biz gidiyoruz beş dakika sonra gözlerini açarsın dediler. O esnada da tüm kişisel eşyalarımı aldılar. Kredi kartımı ve kimliğimi geri verdiler. Köye gitmem gerektiğini söylediler. Bütün bunlar Kartal’dan Başakşehir’e kadar devam etti. Psikolojik olarak o an beni etkiledi. İlk defa karşılaştım. Emniyete götüreceğiz diyorlar ama öyle bir durum da yok.

Bana ‘Ormanlık alanda senin gibi binlerce fail var. Seni burada öldürüp gömsek kimsenin ruhu duymaz, haberi olmaz’ dediler. Keza 90'lı yılları hatırlatarak ‘devlet bize yetki verdi. Devlet bizim arkamızda’ dediler. Hatta dalgavari bir şekilde buradan çıktığında İHD’ye gidip basın açıklaması da yapmayı unutma, bunun için para alıyoruz’ dediler" şeklinde konuştu.

‘BU BASİT OYUNLAR KÜRT GENÇLERİNE GERİ ADIM ATTIRMAZ’

Yasal bir partinin gençlik meclisinde çalıştığına dikkat çeken Polat, çalıştığı partinin mevcut sistemde alternatif yarattığı için çalışmalarına katıldığına vurgu yaptı. Özellikle gençlik meclisinin, fuhuşa, yozlaşmaya, asimilasyona karşı yürüttüğü çalışmalarından rahatsız olunduğu için devlet güçlerinin kendilerine yöneldiklerini belirten Polat, "Çalışmalarımız kirli iktidar odaklarını korkutuyor. Geri adım attırabilmek için saldırı geliştiriyorlar, sadece benim başıma gelmedi bu, son süreçte İstanbul’da beş arkadaşımıza bu şekilde saldırdılar.

Hepsinde de aynı tehditler, aynı gözdağı verildi. 90'larda azdık ancak bugün on binleriz, milyonlarız. Bu yüzden de yeniden aynı şekilde bir yönelimleri var bizlere karşı. Baskılarla geri çekileceğimizi sanıyorlar. Daha da örgütlenerek ben ve arkadaşlarım çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu coğrafyada korku öleli çok oldu. Bu basit oyunlar Kürt gençleri geri adım attıramaz" dedi.