Türk Cumhuriyeti tarihinin en büyük gazeteci operasyonuna konu olan 36sı tutuklu 44 gazetecinin davasına ilişkin kamuoyuna bilgilendirmede bulunan avukatlar, gazetecilere ilişkin kararın sanıksız, avukatsız ve izleyicisiz verildiðini belirterek, Mahkeme heyeti suç işlemiştir dedi. Avukatlar HSKYya suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.
Müdafi avukat Ercan Kanar, 15. Aðır Ceza Mahkemesi Başkanlıðına gazeteciler hakkındaki Ýddianamenin deðerlendirilmesi ve deðerlendirme sürecinde reddi gerektiði konusundaki görüşlerini bildirdi. Avukat Hüseyin Boðatekin ise aynı mahkemeye hukuka aykırı delillerin tespiti, bu nedenle iddianamenin iadesi veya hukuka aykırı delillerin dosyadan çıkarılması hususunda beyan ve taleplerini" sundu.
Müdafi avukatlar ayrıca, 10-13 Eylül tarihleri asında görülen ilk üç duruşmanın deðerlendirmesini yaparak, kamuoyuna bilgilendirmede bulundu. Avukatlar, bir sonraki duruşmanın 12 Kasım tarihine ertelenmesinin keyfi bir uygulama olduðunu belirterek mahkeme heyetinin suç işlediðini ifade etti.
DURUŞMANIN 12 KASIMA ERTELENMESÝ KEYFÝ BÝR UYGULAMA
Avukatlar şu bilgilendirmelerde bulundu: Cumhuriyet tarihinin en büyük gazeteci tutuklamasının ilk duruşması 3. gününde hakimin kararıyla sonlandırıldı. Hakim, duruşmayı ilan ettiði tarihten önce bitirdi ve kararı kaðıt üzerinde vereceðini yazılı olarak beyan etti. Böylece sanıksız, avukatsız, izleyicisiz bir biçimde dolayısıyla duruşma yapılmadan mahkeme heyetinin keyfine göre bir karar verildi. Hâkim sorgusuz sualsiz arkadaşlarımızın tutukluluklarının devamına hükmetti. 2 kişiyi ise göstermelik tahliye etti.
36 kişinin tutuklu olduðu ve 44 gazetecinin yargılandıðı Özgür Basın emekçilerinin davası, mahkeme heyeti tarafından 10-14 Eylül günlerinde yapılacaðı kararlaştırılmışken heyet duruşmaya keyfi bir şekilde son vererek duruşmayı 12 Kasım tarihine erteledi. Mahkeme heyetinin bu kararı aslında suç teşkil etmektedir. Duruşmanın başladıðı günden beri adeta 12 eEylül faşizminin sıkıyönetim mahkemelerini andırırcasına tutum alan heyet; davaya bakmak, duruşmayı görmek yerine sanıklar, seyirciler ve avukatlarla uðraştı.
Öncelikle 6352 sayılı kanun deðişiklikleri ile bu Özel Yetkili Mahkemeler (ÖYM) kaldırılmışken bu mahkemenin yargılamaya devam etmesi Anayasanın eşitlik ilkesini düzenleyen 10. maddesine, doðal yargıç ilkesine aykırıdır. Siyasal iktidar ÖYMleri "adil yargılama yapamıyor" diyerek kaldırırken devam eden davaların bu mahkemelerde görülmesinin hukuki hiçbir dayanaðı kalmamışken, bu mahkemenin yargılama yetkisinin olmadıðı yönündeki talebimiz reddedilmiştir.
TUTUKLULAR VE ÝZLEYÝCÝLER KAYIT ALTINA ALINDI
Tarihin en büyük basın yargılamasının yapıldıðı bu davaya doðal olarak ilginin büyük olması, tutuklu basın emekçilerinin sahiplenilmesi, avukat sayısının çokluðu birlikte deðerlendirildiðinde, dünyanın en büyük adliyesi olduðu belirtilen Çaðlayan Adliyesinde davaya uygun bir yer dahi ayarlayamayan heyet, avukatları dışarı çıkarmaya çalışarak avukatlara seyircilerin yerinde oturmasını söyledi.
Yargı erkinin üç ayaðından biri olan savunma makamını hiçe sayan mahkeme heyeti, avukatların duruşma salonunun düzeni, dinleyicilerin içeri alınması ile ilgili tüm taleplerini reddetti. Öte yandan basın mensuplarının içeri girişinde ciddi sorunlar yaşandı, birçok dinleyici ve basın mensubu duruşma salonuna giremedi. Böylece yargılamanın en temel ilkesi olan yargılamanın aleniyeti ilkesi ihlal edildi. Avukatların hiçbir talebi ve beyanı doðru düzgün tutanaklara geçmedi. Avukatların tüm taleplerine raðmen görüntülü ve sesli kayıt talebi reddedildi. Buna karşın tutuklular ve izleyiciler kayıt altına alınarak, mahkeme tutuklu ve izleyicilerin davranışlarını kayıtlardan izleme kararı aldı.
TALEPLER KABUL EDÝLMEDÝ
Avukatların bazı konuşma talepleri kabul edilmedi,
Sanıklar anadilde savunma talebinde bulundu. Mahkeme heyeti bu talepleri hukuki olmayan ve tamamen siyasal olan gerekçelerle reddetti. Yargılama bu haliyle tıkanmış durumda. Çünkü sanıklar savunma yapamayacaklar. Bu haliyle yapılacak yargılama halkların vicdanında yok hükmünde olacak.
Bu iddianamenin Ceza Muhakemeleri Kanunundaki zorunlu şartları taşımadıðı için iadesi ve yeni bir iddianame düzenlenmesi talebi de reddedildi. Adeta siyasi bir rehin alma belgesi olan, Kürtlerin adına bile SÖZDE diyerek kin kusan 800 sayfalık bu metnin tamamı, tutuklu gazetecilerin yaptıðı haberlerin suç kapsamına alınmasıyla oluşturulmuş. Basın emekçilerinin işleri gereði yaptıðı tüm haberlerin suç olarak deðerlendirildiði bu metnin iadesi talebi de mahkeme heyeti tarafından reddedildi.
YARGILANAN GAZETECÝLER SÝYASÝ ÝKTÝDARIN REHÝNELERÝDÝRLER
Bu davanın soruşturması bizzat yürütmenin emriyle yapılmıştır. Yargılanan gazeteciler, kriminal bir dosyanın sanıkları deðil, siyasi iktidarın rehineleridirler. Davaya dayanak teşkil eden soruşturma kirli yürütülmüştür. Hukuk dışı yöntemlerle delil elde edilmiş ve delil yaratılmıştır. Arama ve el koyma tutanakları, telefon dinlemeleri, tanık ve gizli tanık beyanları tamamen usul ve yasaya aykırı oluşturulmuş, adeta kin kusan bir mantıkla gazetecilerin tutuklanması için sahte deliller yaratılmıştır. Mahkeme heyetinin adil bir yargılama yapabilmesi için hukuka aykırı, sözde delillerin dosyadan çıkarılması talebi de reddedilmiştir. Oysa ki adil bir yargılama kirli delillerle sahte delillerle yapılamaz. Evrensel ceza muhakemesi hukukunun en temel ilkelerinden biri de kirli delillerle yargılama yapmamaktır.
Duruşmanın 3. günü için dinleyicilerin salona alınmasına izin vermeyen mahkeme heyeti, milletvekillerinin bile duruşma salonuna girmesine izin vermemiştir. Halk adına yargılama yapan mahkeme heyeti, yargılamada aleniyeti ortadan kaldırmış halkın mahkemeye erişim hakkını engellemiştir.
MAHKEME HEYETÝ SUÇ ÝŞLEDÝ
12 Eylül darbesinin yıl dönümüne denk gelen ve adeta darbe yargılamalarını aratmayan bir pratik ortaya koyan mahkeme heyetinin darbe zihniyetini bile aratır bu tavrına karşı savunma avukatları tüm taleplerimizin reddedilmesinden sonra bu yargılamada figüran olmayacaklarını belirterek "bir gün için" duruşmayı terk ettiðini belirtti.
Sanıklar da, savunmaya yapılan saldırılara karşı, anadil talebinin reddine karşı, Ýmralı'da ve F tipi cezaevlerinde süren tecride karşı ve 12 Eylül darbesinin yıl dönümünde darbeyi protesto etmek amacıyla aðızlarını siyah bantlarla kapatarak alkışlarla heyeti protesto etti.
Duruşmaya ara veren mahkeme heyeti kimlik tespitlerinin yapılması ve tahliye taleplerinin alınması için duruşmayı ertesi güne ertelemesi gerekirken adeta yangından mal kaçırırcasına duruşma günlerini de iptal ederek duruşmayı 12 Kasım tarihine erteledi.
Mahkeme heyeti suç işlemiştir. Savunma avukatları, heyetin bu tavrına karşı HSYK'ya suç duyurusunda bulunacaklar. Ayrıca 3 günlük pratiði ve aldıðı hukuk dışı ara kararlarla ihsası reyini belli eden mahkeme heyetinin reddi konusunda bir tartışma yürütecekler.