250 avukat Öcalan için harekete geçti

250 avukat, Öcalan ile görüşmek için harekete geçti. Avukatlar, başvuru öncesi basın toplantısı düzenledi.

Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşme yapmak için Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapacakları toplu başvuruya ilişkin, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya ÖHP'li avukatların yanı sıra Asrın Hukuk Bürosu, Ezilenlerin Hukuk Bürosu, Çağdaş Hukukçular Platformu avukatları ve İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri katıldı.

'AĞIRLAŞTIRILMIŞ TECRİT VE İNFAZ REJİMİ!'

"İmralı tecrit sistemine son" yazılı pankartın asıldığı salondaki basın açıklamasını ÖHP'li Avukat Raziye Turgut okudu. Turgut, 250 avukatın Öcalan ile görüşme talebi olduğunu belirterek, "İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli cezaevinde tutulmakta olan Sayın Öcalan’a ve diğer 3 Kürt politik mahpusa uygulanan ağırlaştırılmış tecrit ve infaz rejimi her geçen gün çok daha ağır ve kabul edilemez bir hal almaktadır. Bilindiği üzere Sayın Öcalan’ın 27 Temmuz 2011 tarihinden bugüne kadar hukuki haklarını takip edeceği avukatları ile görüşmesine izin verilmemektedir" dedi.

Turgut, ülkedeki en barışçıl dönem olan 2015 yılından bu yana Öcalan ile sadece 2016 yılında kardeşi Mehmet Öcalan'ın görüştüğünü hatırlatarak, şöyle devam etti: "11 Eylül 2016 tarihli bu görüşmeden bugüne kadar kendisinden ve İmralı Ada Cezaevi’nde birlikte bulunduğu diğer üç mahpus olan Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan herhangi bir haber alınamamaktadır. 21 Temmuz 2016 tarihine dek 'gemi arızası, hava muhalefeti' gibi fiili gerekçelerle ret edilen görüşme başvuruları, bu tarihten itibaren İnfaz Hâkimliği kararı gerekçe gösterilerek reddedilmektedir."

'YASAL DAYANAĞI DA YOK'

Turgut, OHAL şartları sebep gösterilerek İmralı Cezaevi ile her türlü iletişim, yazışma ve görüşme hakları süresiz olarak askıya alınarak iptal edildiğini söyledi.

"Oysa dayanak OHAL kararnamelerinde dahi böylesi total bir yasaklamaya olanak sağlanmamaktadır" diyen Turgut, şunları da kaydetti: "Bir tutuklu/hükümlünün avukatı ile görüşmesini süre ve koşul şartları ile sınırlandıran hükümler KHK ile düzenlenmiştir. Ancak hiçbir kanun ya da kararname hükmünde avukat ya da aile görüşme hakkını tamamıyla ortadan kaldıran bir hüküm bulunmamaktadır. Dolayısıyla yasal olmayan / yasal dayanaktan yoksun bir kararın, fiili ya da idari bir kararla uygulanması hali söz konusudur ki, bu da hukuksallığın rafa kaldırılması anlamını taşımaktadır."

Turgut, ‘aile görüşme hakkı’, ,’avukatla görüşme hakkı’, ‘haberleşme ve iletişim hakkı’, ‘adil yargılanma ve savunma hakkı’ gibi neredeyse tüm hukuki haklarının engellenerek gasp edilmesinin kabul edilemez bir durum olduğunu ifade etti.

'MANDELA İÇİN TOPLANAN İMZALARDAN FAZLA'

Avukat Ercan Kanar ise "Dünyada en ağır tecridin uygulandığı iki siyasi tutsaktan biridir, Sayın Öcalan" dedi. Öcalan için toplanan imzaların Güney Afrika siyasi lideri Nelson Mandela için toplanan imzalardan fazla olduğunu dile getiren Kanar, "İnfaz kanununda tecrit korkunç bir suçtur eğer siyasi bir tutsağa yapılıyorsa bu bir siyasi linçtir. Öcalan'a yapılan tecrit aynı zamanda insanlığa karşı bir tecrittir" dedi.

Kanar, tecridin halkların bir arada yaşama umuduna dair bir saldırı olduğunu ifade ederek, bu uygulamaya son verilmesini istedi.

'TECRİT KALDIRILMALI, TOPLUMUN ENDİŞESİ GİDERİLMELİ'

İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri tecridin insanlık suçu olduğunu belirterek, "Avukatlarıyla görüşmesi gerekir. Sahip olacağı hakları kullanması açısından da tecridin kaldırılması gerekiyor. Toplumun da orada neler olduğuna dair endişesinin giderilmesi gerekiyor. Bunun için tecrit kaldırılmalıdır" diye belirtti.