Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde 24 Aralık 1991 tarihinde gerilla cenazelerinin getirilmesi sırasında kitlenin üzerine ateş açılması sonucu resmi açıklamalara göre 7 kişinin ölümü 2 kişinin de yaralanmasıyla ilgili Kulp Cumhuriyet Savcılıðı o dönem görev yapan 37 subay ve astsubay hakkında soruşturma açtı.
Bingöl'ün Solhan ilçesinde 19 Aralık 1991günü bir gerilla kampının helikopterlerce bombalanması sonucu ölen gerillaların 24 Aralık günü Kulp'a getirilmesi sırasında kitlenin üzerine ateş açılması sonucu resmi açıklamalara göre Mehmet Nesip Altın, Neytullah Tekin, Hayrettin Demirtuyi, Felemez Bulut, Ömer Öztürk, Ali Miltaş ve Şahin Tekin olay yerinde ölürken, Mehmet Şah Tektekin ve Şeyhmus Altındað yaralandı.
Yaşanan katliamın ardından, 1992 yılında savcı Mustafa Akkuş, 1993 yılında da savcı Faruk Yılmaz tarafından dönemin Diyarbakır Ýl Jandarma Alay Komutanı Albay Ýsmet Yediyıldız'ın da yargılanması için soruşturma açılması istenmiş, ancak Diyarbakır Valiliði tarafından soruşturma izni verilmemişti.
Savcılar, katliamda yer alan Kulp, Hazro, Silvan, Ergani ve Lice Jandarma Komando Bölük personelleri için de soruşturma açılmasını istemiş, ancak Valilik soruşturma izni vermemişti.
Aynı şekilde, cenaze törenine katılan 54 kişi tutuklanmış, ardından yapılan yargılama sonucunda beraat etmişlerdi.
Katliamda ölen 2 kişi için avukat Nahit Eren'in 5233 Sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doðan Zararların Karşılanması Yasası'ndan faydalanmak için yaptıðı başvuru üzerine, Kulp Cumhuriyet Savcılıðı yeniden soruşturma açtı. Soruşturmanın açılması ile birlikte doysa zaman aşımından kurtarılırken, 'Adam öldürmek ve adam öldürmeye teşebüs'ten açılan soruşturma kapsamında olayın yaşandıðı gün Kulp'ta görevli olan 37 subay ve astsubayın ifadesi alındı. Ýfadelerin alınmasından sonra Cumhuriyet Savcısı'nın iddianame hazırlayacaðı belirtildi.
21 YIL ÖNCE KULP KATLÝAMINDA NE OLMUŞTU
Diyarbakır'ın Kulp ilçesi ile Bingöl'ün Solhan ilçeleri arasındaki daðlık bir bölgede ihbar sonucu PKK kampına 19 Aralık 1991 günü yapılan helikopterli saldırı sonucunda bir grup gerilla yaşamını yitirdi. Gerillaların cenazelerini almak için 22 Aralık tarihinde Diyarbakır, Kulp, Lice ve Silvan'dan yaklaşık 500 araçlık konvoy Kulp'a gelerek daðlık alanda ulaşabildikleri 3 cenazeyi alarak Kulp'a getirdi.
Kalan diðer cenazeleri almak için 23 Aralık günü tekrar yola çıkan binlerce kişi, dönüşte Kulp'a 2 kilometre mesafede bulunan Sarım Çayı üzerindeki köprüde asker ve özel timlerin kurduðu barikatla karşılaştı. Kitlenin cenazelerle ilçeye giremeyeceðini belirten askerler ile halk arasında yaşanan tartışma gün boyu devam etti.
YEDÝYILDIZ TELEFONU ÝÇÝŞLERÝ BAKANI’NIN YÜZÜNE KAPADI
Bu arada Diyarbakır ve ilçelerinden yola çıkan binlerce kişi Kulp-Lice arasındaki Seyrek Karakolu tarafından engellendi.
Sarım Çayı üzerindeki köprü başında bulunan halkın engellenmesi üzerine, DYP Diyarbakır Milletvekili Salim Ensarioðlu Başbakan Süleyman Demirel'e çıkarak, cenaze konvoyuna izin verilmesini istedi. Aynı gün yine SHP milletvekili Hatip Dicle ve 8 Kürt kökenli milletvekili de Ýçişleri Bakanı Ýsmet Sezgin'le görüşerek olayların çıkmaması için girişimde bulunmasını istedi.
Ýçişleri Bakanı Ýsmet Sezgin, Kulp Tabur Komutanlıðı'nda olan Albay Ýsmet Yediyıldız'ı aradı, ancak telefon yüzüne kapatıldı. Bunun üzerine Bakan Sezgin, Diyarbakır Valisi Muzaffer Ecemiş'i Kulp'a göndererek onunla görüşmesini istedi. Vali Ecemiş, Kulp ilçe merkezinde binlerce kişinin Sarım Çayı üzerindeki köprüde engellenmesini protesto eden kalabalıða hitap ederek sakin olmalarını istedi ve cenazelerin verileceðini söyledi. Ardından Kulp Tabur Komutanlıðı'nda Albay Yediyıldız ile görüştü.
Valiyi dikkate almayan Albay Yediyıldız'ın cevabı kesindi: "Bu olay ne sizi, ne de bakanı ilgilendiriyor. Ben üstlerinden emir alırım."
‘ÇOK ÝNSAN ÖLÜR’
O gece binlerce kişi beraberlerinde gerilla cenazeleri ile Sarım Çayı'nın diðer tarafında ateşler yakarak sabahladı. Gece yarısı kitlenin yanına beraberinde bir grup gerilla ile gelen Brusk adlı gerilla komutanı, kitlenin geri çekilmesini, köprünün diðer tarafında panzerlerle barikat kuran asker-özel tim barikatının roket ve silah kullanılarak kaldırılacaðını ve kitlenin bu şekilde Kulp'a girebileceðini teklif etti. Ancak HEP'lilerin ve kitlenin, "Çok insan ölür" demeleri üzerine, bundan vazgeçildi.
‘AZ SONRA 30 CENAZE OLACAK’
24 Aralık tarihinde gerilla cenazelerin getiren kitlenin Kulp'a girişine yine izin verilmedi. Öðlen saatlerinde HEP Ýl Başkanı Hüseyin Turhallı barikatın yanındaki Üsteðmen'in yanına gelerek kitlenin girişine izin verilmesini istedi. Ancak Üsteðmen, silah kullanmak için emir aldıðını belirterek, "Bir tek kişiyi köprüyü geçerse öldürürüm. (Araçlardaki gerilla cenazelerini kastederek) Bakın 3 cenaze var, az sonra 30 cenaze olacak. Burada adam öldüreceðim" dedi.
Öðleden sonra Kulp Taburu'na karargah kuran Albay Ýsmet Yediyıldız, korumaları ile birlikte köprünün başına gelerek barikatın arkasındaki kitlenin de duyabileceði şekilde askerlere, "Köprüden tek kişi geçirtmeyeceksiniz. Geçen olursa öldürün. Tohumuna para mı verdim" diyerek oradan ayrıldı.
KÖPRÜ ÜZERÝNDE KÝTLE TARANDI
HEP Ýl Başkanı Hüseyin Turhallı ve gazetecilerin Kulp'a dönmesi ardından, öðleden sonra köprünün başında bekleyen kitle askerler ve özel timler tarafından tarandı. Birçok kişi köprüden aşaðıya Sarım Çayı'na atıldı.
Katliamda, resmi açıklamalara göre Mehmet Nesip Altın, Neytullah Tekin, Hayrettin Demirtut, Felemez Bulut, Ömer Öztürk, Adil Miltaş ve Şahin Tekin öldürüldü, onlarca kişi yaralandı. Öldürülen siviller ve araçlarda bulunan gerilla cenazeleri Kulp Tabur Komutanlıðı'nın bahçesine getirilerek, "teröristler öldürüldü" diye basına açıklama yapıldı. 54 kişi gözaltına alınarak tutuklandı.
Katliamın ardından, suç duyurusu üzerine Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi 1992-11 sayılı kararı ile davada görevsizlik kararı vererek dosyayı Kulp Cumhuriyet Başsavcılıðı'na gönderdi. Kulp Cumhuriyet Savcısı Mustafa Akkuş tarafından soruşturulan dosyada, katliamın baş sorumlusunun Albay Ýsmet Yediyıldız olduðu ortaya çıktı.
SAVCI AKKUŞ YARGILANMASI ÝÇÝN ÝZÝN VERÝLMESÝNÝ ÝSTEDÝ
Savcı Mustafa Akkuş, 25 Aðustos 1992 tarihinde, Albay Yediyıldız'ın yargılanmasına izin verilmesi için Adalet Bakanlıðı Ceza Ýşleri Genel Müdürlüðü'ne başvurdu.
Savcı Akkuş, başvuru fezlekesinde, 24 Aralık tarihinde devlet güvenlik güçlerinin olay anında kalabalıða ateş açması sonucu 7 kişinin olay yerinde öldüðünü, olay tarihinde Asayiş Komutanlıðı'na vekil sıfatı ile Jandarma Binbaşı Şeyhsuvar Öztoprak'ın baktıðını, ancak olay yerinde ve olayın oluşu esnasında Ergani Jandarma Komando Taburu, Hazro Jandarma Komando Bölüðü, Lice Jandarma Komutanlıðı, Silvan Jandarma Komutanlıðı ve Kulp Jandarma Komutanlıðı'na ait personelin götürüldüðünü, olay anında şahısların münferit olarak bütün araştırmalarına raðmen tespit edilemediðini ve bu birliklerin üst komutanı olarak Ýl Alay Komutanı ve olayda Asayiş Komutanı sıfatı ile Jandarma Kıdemli Albay Ýsmet Yediyıldız'ın güvenlik güçlerine emir verdiðini belirtti.
Fezlekede, 7 Temmuz 1992 tarihinde alınan ifadesinde ise Albay Yediyıldız’ın olay yerinde olduðunu beyan ettiðini ve gereken önlemlerin alınması için askere moral ve güven vermek için orada bulunduðunu, olayların sivil amir makamların emir ve talimatlarının dinlenmemesi sonucu tırmanan gerginlikten kaynaklandıðını ifade ettiðini belirterek, katliamın baş sorumlusu olarak yargılanması için izin istedi.
ADALET BAKANLIÐI CEVAP VERMEDÝ
Kulp Cumhuriyet Savcısı Mustafa Akkuş'un Albay Ýsmet Yediyıldız'ın yargılanması için Adalet Bakanlıðı Ceza Ýşleri Genel Müdürlüðü'ne gönderdiði yazıya cevap herhangi bir cevap gelmedi.
Diyarbakır Ýl Jandarma Alay Komutanı Albay Ýsmet Yediyıldız, daha sonra Adana Bölge Jandarma Komutanlıðı'na ve ardından Edirne Alay Komutanlıðı'na atandı ve ardından Tuðgenaralliðe terfi etti.
HÝÇBÝR DAVADA YARGILANMADI, FAÝLÝ MEÇHULE GÝTTÝ
Jitem itirafçıları Ýbrahim Babat ve Abdülkadir Aygan'ın basına yansıyan ifadelerinde, Temmuz 1991 tarihinde evinden kaçırılarak öldürülen HEP Ýl Başkanı Vedat Aydın'ın kaçırılması talimatını Albay Ýsmet Yediyıldız'ın verdiðini açıkladılar. Albay Yediyıldız'ın ismi, Diyarbakır'da görülen 3 ayrı Jitem dosyasında da geçti.
Ne Kulp'ta yaşanan katliam, ne de Vedat Aydın cinayetine ilişkin Albay Ýsmet Yediyıldız hakkında yargılama izni çıkmadı. Ve Ýsmet Yediyıldız, Tuðgeneralliðe terfi ettikten sonra emekli oldu. 6 Kasım 1999 tarihinde ise Trabzon'da yaşanan faili meçhul bir trafik kazasında tüm sırlarıyla birlikte öldü.