Kürdistan Halk Ýnisiyatifi, iktidardaki “faşist zihniyetin” çözüm getirmeyeceðini belirterek, 17 Kasım gününü “topyekün direniş günü” ilan etti. Halk Ýnisiyatifi, Kürtleri Türk eðitim sistemi ve mahkemeleri de reddederek işlevsiz kılmaya çaðırdı.

Cezaevlerindeki açlık grevlerinin 65. gününde yazılı bir açıklama yapan Kürdistan Halk Ýnisiyatifi, “Büyük zindan direnişinin vardıðı aşama ve oluşturduðu etki Önderliði özgürleştirecek ve Kürdistanı statüleştirecek imkan ve fırsatları içinde barındırmakta ve sunmaktadır” diye belirtti.

SÖMÜRGECÝLÝÐÝN BÜTÜN KURUMLARI HEDEF OLACAK

Ýnisiyatif, “Halkımızın ve dostlarının zindan direnişine paralel geliştirdiði serhildan bir düzeye gelmiş bulunmaktadır. Ama bunun amacımızı gerçekleştirmeye yetmediði görülmektedir. Dolayısıyla Serhıldanlarımızı büyütmek, süreklileştirmek ve radikalleştirmek bizi mutlak zaferle buluşturacaktır. Önder Apo’nun özgürlüðünü ve Kürdistan’ın özgürlüðünü garanti altına almanın yegane yöntemi serhıldanı büyütmek olacaktır. Bu saatten sonra geliştireceðimiz serhildan sömürgeciliðin bütün kurumlarını ve uygulayıcılarını hedef almalı, sömürgecilerin Kürdistan da barınmasına son verecek düzeyde vurucu olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoðan’ın idamı geri getirme tehdidine dikkat çeken Ýnisiyatif, “Kürt katili Erdoðan idamı geri getireceðini gündemleştirerek güya Kürtleri korkutmak ve sindirmek istemektedir. Zaten fiiliyatta Kürt idamı ve Kürt katliamı faşist T.C-AKP devletinin temel politikasıdır” dedi.

“Önder Apo’nun etrafında kilitlenen kırk milyonluk Kürt ulusu ve dostlarının yeri geldiðinde milyonlarca fedaiye dönüşeceðini unutmamalıdırlar” diye uyaran Ýnisiyatif, tutsakların taleplerinin temel insani talepler olduðunu belirterek, “Bu talepleri kabul görmeyen faşist bir zihniyetin çözüm getireceðini beklemek amiyane deyimle aptallık ve ahmaklık olur” dedi

Ýnisiyatif, “direnişten başka bir seçeneðimiz olmadıðı kesindir” vurgusunu yaparak, devlet tarafından yürütülen asimilasyon politikalarına da deðindi ve çaðrılarda bulundu: “Mücadelemizi büyüttüðümüz böylesi bir süreçte kadro, yurtsever ve bir çok yerdeki halkımızın kendi anadili ile konuşmaması kendi sömürgecisini cesaretlendirmekte ve asimilasyona yönelik umutlanmasını saðlamaktadır. Yine bir yanda kendi ana dilini istemek, bir yandan da sömürgeciliðin okullarına sıkı sıkıya baðlanmak tutarlı bir yaklaşım olmadıðı gibi, sanki düşman bir şey verecekmiş beklentisine sevk etmekte ve geleceðini düşmanda görmeye neden olmaktadır. Oysa bir Kürt için sömürgeci TC okulları tam bir soysuzlaşmayı ifade etmektedir.”

FETHULLAH GÜLEN KURUMLARI KÜRDÝSTAN’DAN SÖKÜLMELÝ

Kürt halkını bu eðitim müfredatını öfkeyle reddetmeye ve Kürdistan’da işlerliðine son vermeye çaðıran Ýnisiyatif, Fethullah Gülen dersane ve yurtlarının “ajanlaştırma ve düşürme” yerleri olduðunu belirtti. Bu kurumların hedef alınması ve Kürdistan’dan köklerinin kazınmasını isteyen Ýnisiyatif, “ Özellikle özgürlük mücadelemize baðlı yurtsever Kürt ve demokratik öðretmenler sömürgeci AKP-devletine karşı net tavır almalı, kendi anadilinin öncüsü olmalıdır. Kesinlikle hiçbir Kürt genci düşman askerliðine gidip kardeş kanını dökmemeli, halkının yanında olmalı ve serhıldanlara öncülük etmelidir” dedi.

MAHKEMELER ÝŞLEVSÝZLEŞTÝRÝLMELÝ

Rejim mahkemelerinin de reddedilmesini isteyen Halk Ýnisiyatifi, “Halkımız her il, ilçe, mahalle ve köyde adalet kurumlarını kurarak devletin mahkemelerini işlevsiz bırakmalıdır. Artık kendi düşmanlarımıza vereceðimiz vergiyi kesmeli, varoluşumuzun ve özgürlüðümüzün teminatı olan Kürdistan Özgürlük Mücadelesine vermelidir” dedi.

Açıklamada, “Zafere kilitlenen Kürdistan Halkı;Bütün halkımızı olası zindan direnişine müdahale ve zindanlardaki yoldaşların şahadetine duyarlı olmaya çaðırıyoruz. Her iki ihtimale karşı da halkımız teyakkuzda olmalıdır. Kabul edemeyeceðimiz bir müdahale ve şahadete karşı alacaðımız tavır Kürdistan’ı sömürgecilerden söküp atmalı ve Kıyametler koparılmalıdır” denildi.

17 KASIM TOPYEKÜN DÝRENÝŞ GÜNÜ

Ýnisiyatif, “Kürdistan halkı serhildanı ve isyanı büyütüp yükselterek sonuç alacaktır. Düşmanı yenilgiye götürecek son hamle kesinlikle halk serhıldanı olacaktır” diyerek şöyle devam etti: “Kürdistan halkı olarak, 17 kasım 2012 cumartesi günü topyekûn direniş günü ilan ediyoruz. Kürt halkı ve dostları 30 ekim de nasıl yaşamı durdurup serhildanı büyütmüşse, 17 kasım cumartesi günü de süresiz dönüşümsüz serhildana kalkmalıdır.

Süreklileşen, yükselen bir serhildan kesinlikle zaferi ve çözümü getirecektir. Bütün kürdistan demokratik kurumlarına ve yurtseverlerine çaðrımız; 17 Kasım cumartesi topyekûn direniş gününün, büyük vicdani, ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeleri ve bu direnişin pratik örgütleyicileri ve öncüleri olmalarıdır. Bütün halkımız bu günün sadece katılımcısı deðil örgütleyicisi ve çalışanı olmalıdır. Yediden yetmişe 17 kasım cumartesi günü bütün halkımız geliştireceðimiz serhıldanlarda yerini almalıdır. Esnafımız kepengini, araç sahipleri kontaðını kapatıp, işçimiz işini bırakıp serhıldanlara katılmalıdır. Genç, işçi ve ev kadınları renkleri ve direnişi ile serhıldanı coşturmalıdır. Bütün Kürdistan gençliði 17 Kasım’da yerini alıp her alanı düşmana cehenneme çevirmelidir. Kürdistan ve metropoldeki bütün demokratik kurumlarımız, çalışan ve yurtseverlerimiz bu çaðrımızı esas almalı, buna göre planlama çıkarmalı ve pratikleştirmelidir.”