Viyana, İranlı diplomatın dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi

Avusturya, Fransa’da İranlı muhaliflere yönelik planına dahil olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan İranlı diplomatın dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi.

Avusturya Dışişleri Bakanlığı, Almanya’da gözaltına alınan İranlı diplomatın dokunulmazlığının kaldırılması için Tahran’dan talepte bulunduklarını açıkladı.

İran’ın Avusturya büyükelçisinin de bu amaçla Avusturya Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığı bildirildi.

Belçika adaleti, Pazartesi günü yaptığı açıklamada saldırı projesine ilişkin bir çiftin yakalandığını duyurmuştu. İranlı çiftin aracında 500 gram el yapımı patlayıcı bulunmuştu. Sözkonusu çift, Paris’te Cumartesi günü Halkın Mücahitleri muhalif grubunun siyasi kanadı İran Ulusal Direniş Konseyi’nin yıllık kongresine saldırı planlamakla suçlanıyor. Her ikisi de tutuklandı. Almanya’da da bu saldırı projesi ile bağlantılı olarak bir İranlı diplomatın gözaltına alındığı duyuruldu. Aynı dosya kapsamında Fransa’da da üç kişi gözaltına alındı.

Tahran yönetimi, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Avrupalılarla işbirliğini tartışmak üzere gerçekleştirdiği Avrupa turuna dikkat çekerek, iddiaların kasıtlı olduğunu savunuyor. Halkın Mücahitleri kongresine, aralarında ABD Başkanı Donald Trump’a yakın isimlerin de olduğu onbinlerce kişi katılmıştıç

İran Ulusal Direniş Konseyi, yaptığı açıklamada Almanya’da gözaltına alınan İranlı diplomatın Esadullah Esadi olduğunu bildirdi. Konsey, Esadi’yi saldırı projesinin planlayıcısı ve talimat vereni olduğu suçlamasında bulundu.

Avusturya Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre Esadi İran büyükelçiliğinde üçüncü danışma rolüne sahip.

İran geçmişte Avrupa topraklarında çok sayıda kanlı saldırı gerçekleştirdi. Kürt yöneticilere yönelik saldırılar bunların başında geliyor.

13 Temmuz 1989’da Viyana’da İran Kürdistan Demokrat Partisi Genel Sekreteri Dr. Abdurrahman Qasımlo ve iki arkadaşı katledilmişti. PDK-İran Genel Sekreteri Dr. Sadık Şerefkendi ve 3 arkadaşı da 17 Eylül 1992 günü Berlin'de İran istihbaratının ölüm komandolarının hedefi olarak katledilmişlerdi.