Araştırmaya göre 10-19 yaş grubundaki gençlerin %14’ünden fazlası ruh sağlığı sorunları yaşıyor; 15-19 yaş arası gençlerde ise intihar oranı her 100.000 kişi başına 6 olarak kaydedildi.

KidsRights Başkanı Marc Dullaert, “Artık görmezden gelemeyeceğimiz bir alarm ziliyle karşı karşıyayız,” diyerek dijital platformların çocuk güvenliğinden çok etkileşimi öncelediğini vurguladı. 

Raporda, sanal medyanın kontrolsüz yayılmasının çocuklarda artan depresyon, kaygı ve bağımlılık davranışlarıyla doğrudan bağlantılı olduğu belirtildi.

KidsRights Index’e göre, özellikle Avrupa'da sanal medya kullanımı kritik seviyelere ulaştı. 13 yaşındaki çocukların %13’ü sanal medyayı “problemli” biçimde kullanırken, 15 yaş grubunun %39’u neredeyse sürekli arkadaşlarıyla çevrimiçi iletişimde. Bu dijital bağımlılık, çocukların günlük yaşamlarını doğrudan etkiliyor.

Rapor, ruh sağlığına ilişkin veri eksikliğinin hâlâ büyük bir sorun olduğunu ve hükümetlerin dijital dünyadaki bu tehlikeyi kontrol altına almakta zorlandığını ortaya koydu. Dullaert, çocukların refahının şirket kârlarından önce gelmesi gerektiğini söyledi.

Geçtiğimiz hafta Lüksemburg’daki bir bakanlar toplantısında Yunanistan, Fransa ve İspanya'nın desteğiyle çocukların dijital platform kullanımının daha sıkı şekilde düzenlenmesini önerdi. 

Öte yandan, Netflix’in “Adolescence” (Ergenlik) mini dizisi, sanal medyada gençlerin maruz kaldığı toksik ve cinsiyetçi içerikleri gündeme taşıyarak İngiltere ve Fransa'da okullarda gösterilmesi çağrılarına neden olmuştu.

Dullaert, “Sadece öfke değil, somut adımlar gerekiyor” diyerek hükümetleri daha hızlı ve etkili önlemler almaya çağırdı.