Eylül ayında yapılacak genel seçimlerde SPD’nin başbakan adayı olan eski Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz, dün resmen parti başkanlığına seçildi.

Başkent Berlin’deki Arena’da yapılan parti kongresinde delegelerin yüzde 100’ünün oyunu alan Schulz, böylelikle 153 yıllık parti tarihinde bir ilke imza atmış oldu. Schulz, kongrede oy kullanan 605 delegenin tümünün evet oyunu almayı başardı.

SPD’nin bir önceki genel başkanı olan Sigmar Gabriel, 2015 yılındaki kongrede delegelerin ancak yüzde 75’inin desteğini almış ve son yılların en düşük delege desteğiyle kötü bir performans sergilemişti.

SPD’NİN OYLARI YÜZDE 30’LARDA STABİLLEŞTİ

Martin Schulz’un adaylığının Ocak ayı sonunda kesinleşmesiyle birlikte SPD’nin son 10 yılda yüzde 30’ların altına düşen oy oranı anketlerde bu eşiğin üstüne çıkmıştı. En son 2005 seçimlerinde yüzde 34 oy alan SPD, 2009’da yüzde 23, 2013 seçimlerinde ise yüzde 25,7 oranında kalmıştı.

Mart ayında yapılan neredeyse tüm anketler ise, SPD’nin oy oranının yüzde 31 ila 32 arasında oy alabileceğini gösterirken, Angela Merkel liderliğindeki Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ve kardeş partisi CSU’yla başa baş gittiğine işaret ediyor.

Schulz’un AP’de Sosyalist Grup başkanlığından sonra AP Başkanı olarak görev yapması ve bugüne kadarki diğer adayların aksine zorlu bir mesleki geçmişe sahip oluşunun da popülaritesinde etkili olduğu düşünülüyor.

Schulz’un adaylığının kesinleşmesi ardından SPD’ye iki aylık bir sürede 13 bin kişi üye olurken, bunların önemli bir kısmını gençler oluşturuyor.

Martin Schulz’un adaylığının hafta sonunda Saarland eyaletinde yapılacak seçimlerde SPD’nin alacağı oylara etki etmesi de bekleniyor.