Ülkenin merkezindeki Ogossagou Peulh köyünde Pöller halkına yönelik katliam gerçekleşti. 23 Mart günü gerçekleşen saldırıda en az 134 kişi vahşice katledildi. Katliam ardından kafaları kesilmiş, bir kuyuya atılmış ya da yanarak küle dönmüş cenazelerle karşılaşıldı.

Görgü tanıkları, hiç kimse sağ kalmayacak şekilde her şeyin yakıldığı, hareket eden her şeye ateş açıldığını belirtti.

Birleşmiş Milletler’e göre öldürülenlerin yanısıra 50 dolayında kişi da yaralandı. Köyde, Pöller etnik grubuna mensup insanlar yaşıyordu. Pöller halkının haklarını savunan Tatibal Pulaaku derneğine göre, katledilenlerin çoğu kadın ve çocuklardan oluşuyor. Bunların çoğu, 2018 yılında ülkenin merkezinde 500’ü aşkın kişinin öldüğü toplumlar arası çatışmalar nedeniyle bu köye sığınmıştı.

İki yıldır yaşanan bu çatışmalarda, Pöller ve Dogon etnik grupları karşı karşıya geliyor. Çatışmanın kökeninde arazi anlaşmazlıkları var. Ancak saldırılar ve misillemeler, anlaşmazlıkları bir şiddet sarmalına soktu. Bölgede ayrıca silahlı gruplar etkin durumda.

Bu çok boyutlu kriz karşısında devlet, çok geç müdahale etmekle eleştiriliyor. Ordu köye 13 kilometre mesafede olmasına rağmen ve durumdan haberdar edilmelerine rağmen çok geç olay yerine intikal ettiği bildiriliyor.

Saldırıdan 24 saat sonra Cumhurbaşkanı İbrahim Bubakar Keyta, sekiz askeri sorumluyu görevden aldı. Bunlar arasında Kara ve Hava Kuvvetleri şefleri de yer alıyor.

Katliamdan Dogon avcıları sorumlu tutuluyor. Bundan dört yıl önce Mali’nin merkezindeki cihatçı olarak değerlendirilen Amadu Kufa öncülüğündeki bir grubun ortaya çıkmasından bu yana çatışmaların arttığı belirtiliyor. Sözkonosu grup, geleneksel olarak hayvan yetiştiriciliği yapan Pöller halkı arasında eleman kazanmaya çalışıyor.

Pöller ile temel olarak tarımcılıkla uğraşan Bambara ve Dogon etnik grupları arasındaki çatışmalar da arttı. Bambara ve Dogon etnik grupları, kendi öz savunma güçlerini kurmuşlardı. Pöller halkı, avcı grupların gerçekleştirdiği ihlallerin terörizmle mücadele adı altında hoş görüldüğü, hatta cesaretlendirildiği tepkisinde bulunuyor. Hükümet ve ordu ise bu suçlamaları reddediyor.