HRW'nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Michael Page yaptığı açıklamada, “Katar'daki Bahai toplumu, liderlerinin hükümetle diyalog kurma girişimlerini sistematik olarak görmezden gelen yetkililerin elinde onlarca yıldır ayrımcılığa ve sindirmeye maruz kalmaktadır” dedi.

Michael Page,  “Bu kurumsallaşmış ayrımcılık Katar'daki Bahai toplumunun varlığını tehdit ediyor” diye ekledi. 

Küresel dini merkezi İsrail'de bulunan topluluğun, dünya çapında yedi milyondan fazla takipçisi olduğu iddia ediliyor. 

Dini topluluk, 1817 yılında İran'da doğan ve peygamber olarak kabul ettiği Bahaullah'ın öğretilerini takip ediyor. İnançları, diğer gayrimüslim azınlık inançlarının aksine İranlı yetkililer tarafından tanınmıyor. 

2003 yılında kabul edilen Katar Anayasası “cinsiyet, köken, dil veya din temelli ayrımcılığı” yasaklarken, “ibadet özgürlüğü”ne vurgu yapıyor. 

Ancak HRW'ye göre, 2003 ve 2025 yılları arasında Katarlı yetkililer yine de “Bahai inancına mensup olmaları dışında görünürde hiçbir neden olmaksızın toplumun 14 kadar üyesini sınır dışı etti”.

HRW özellikle, Mart 2025'te herhangi bir yazılı gerekçe gösterilmeksizin “kamu düzenini bozduğu” gerekçesiyle sınır dışı edilme tehdidi altında ülkeyi terk etmeye zorlanan Katar doğumlu İranlı bir Bahai vakasına atıfta bulundu. 

HRW ayrıca, Bahai toplumuyla bağlantılı bir X hesabındaki paylaşımlar nedeniyle Katar'ın siber suçlar yasasına dayanılarak “28 Nisan 2025 tarihinde gözaltına alınan ve tutuklanan” Remy Rowhani'nin durumuna da atıfta bulundu. 

HRW, “Katar Bahaileri Ulusal Ruhani Meclisi Başkanı” olan Rowhani'nin “bir aylık hapis cezasını çektikten sonra Ocak 2025'te serbest bırakıldığını” hatırlattı. 

HRW açıklamasında Bahailerin işe alınmalarının veya idari belgelerinin reddedildiği vakalara da dikkat çekti.