ABD Başkanı Donald Trump, DAİŞ’i yendiklerini savunarak, Amerikan özel kuvvetlerinin Suriye’den çekilme kararı aldıklarını açıklamıştı. Beyaz Saray’ın bu kararı uluslararası arenada tartışmalara yol açarken, Federal Alman hükümeti de ABD’nin Suriye’den çekilmesine karşı çıktığını dolaylı olarak ima etti.

Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarla ABD’nin kararını yorumlayan Dışişleri Bakanı Heiko Maas, söz konusu kararın kendileri açısından sürpriz olmadığını söyledi. DAİŞ’in zayıflatıldığını ancak tehlikenin hala sürdüğünü belirten Maas “Bu kararın DAİŞ’e karşı verilen mücadeleyi zayıflatma tehlikesi var. Böylelikle verilen mücadelenin başarıya ulaşmasını da engelleyebilir” görüşünü dile getirdi.

DAİŞ’le mücadelenin uzun solukluğu olduğunu savunan Alman Dışişleri Bakanı devamla şunları ifade etti: “Stabilize süreci için güvenliğe ve siyasi bir düzene ihtiyaç var. Bu yüzden partnerlerimizle siyasi bir süreç için çalışıyoruz. Bu süreçteki öncü rolü ise Birleşmiş Milletler üstlenmeli.”

TÜRK İŞGALİNE SES ÇIKARMAMIŞTI!

Türk devleti ve çetelerinin geçtiğimiz Ocak ayında Efrîn’e yönelik başlattıkları işgal girişimine de dönemin Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel dolaylı olarak dile getirdiği eleştirilerle karşı çıkmıştı.

Ancak Alman muhalefetinin sürekli Efrîn’de insanlık suç işlendiğini ve uluslararası hukukun ihlal edildiğini dile getirmesine rağmen Berlin yönetimi ne NATO’yu, ne de BM’yi harekete geçirmemişti. Üstelik Berlin yönetimi, Türk ordusu Efrîn işgalinde başta Alman yapımı Lepoard 2 tankları olmak üzere Almanya’dan alınan ağır silahların kullanılmasına göz yummuştu.