Basra alev alev: İran konsolosluğu yakıldı

Irak’ın Basra kentinde halk yeniden sokaklara çıktı. Bu kez İran konsolosluğu ateşe verildi. Bir hafta içerisinde 9 kişi eylemci hayatını kaybetti.

Petrol zengini bölge Basra’da toplumsal tepkiler dinmiyor. Bu Cuma akşamı protestocular yeniden sokaklara döküldü. Siyasetçilerin yolsuzluğu, ihmalkarlığı ve kamu hizmetlerindeki yetersizliklere karşı başlayan ayaklanmada bu kez Irak’ın büyük komşusu İran konsolosluğu hedef alındı.

Konsolosluğun camlarını kırarak içeri giren yüzlerce kişi, konsolosluğu ateşe verdi. Binadan alevler ve dumanlar yükselirken, konsolosluk çalışanları eylemciler gelmeden binayı terk etmişlerdi.

Perşembe akşamı da eylemciler kentteki Şii silahlı gruplar ver parti binalarını hedef almış, İran konsolosluğuna yürümek isterken yoğun güvenlik tedbirleri alındığı için ulaşamamışlardı.

Şİİ SİLAHLI GRUPLAR HEDEFTE

Parlamentoda, eski Haşdi Şabi savaşçılarının öncülük ettiğin İran yanlısı blokun Basra’daki merkezlerinin çoğu eylemciler tarafından tahrip edildi. Bu blok, hükümeti kurmak için yeterli çoğunluğa sahip olduğunu belirtiyor. İran rejimi de gelecek hükümet oluşumunda ağırlık koymaya çalışıyor.

PARLAMENTO OLAĞANÜSTÜ TOPLANACAK

Ancak Başbakan Haydar El Ebadi ve Şii lider Muktada Sadr’ın oluşturduğu geniş koalisyon da aynı şekilde hükümeti kurmak için kollarını sıvamış bulunuyor. Sadr, görünürde Washington ve Tahran’dan bağımsız bir Bağdat siyaseti talep ediyor. İran konsolosluğunun yakılmasının siyasi sahnedeki güçler dengesine de etkisinin olacağı belirtiliyor.

Sadr Cumartesi günü yaptığı çağrıda parlamentoya Pazar gününe kadar Basra krizine çözüm bulması için süre vermişti. Parlamento Cumartesi günü Basra krizini görüşmek üzere olağanüstü toplanacak. Başbakan Ebadi ve bir çok bakan da oturumda hazır bulunacak.

“AÇ VE SUSUSUZ...”

Fransız haber ajansı AFP’ye konuşa Basralı eylemci Ali Hüseyin, “Açız, susuzuz, hastayız ve kendi kaderimize terk edilmişiz” dedi. Hüseyin, “Eylem yapmak kutsal bir görevdir ve onurlu her insani katılması gerekiyor” diye ekledi.

Salı gününden bu yana protesto eylemlerinde en az 9 eylemci hayatını kaybetti. Perşembe akşamı sokağa çıkma yasağı ilan edildi ancak kent sakinleri yasağı dinlemedi.

Ayetullah Ali Sistani’nin temsilcisi de Cuma namazı vesilesiyle yaptığı açıklamada üst düzey yöneticilerin “kötü davranışlarına” tepki göstererek, gelecekteki hükümetin farklı olmasını istedi. Sistani’nin başka bir temsilcisi Basra’ya giderek, su dağıtım istasyonlarını ve hayatını kaybeden eylemcilerin ailelerini ziyaret etti.

PETROL ZENGİNİ AMA YOKSUL...

Basra, Bağdat’tan sonra Irak’ın ikinci büyük kenti, Basra vilayetinin başkenti. Milyonlarca kişinin yaşadığı bu kent, Fırat ve Dicle nehirlerinin birleştiği Şattülarap üzerinde bulunuyor. Bu konumuyla ülkenin temel limanı olan Basra, zengin petrol yatakları ile de biliniyor. Ama aynı zamanda en dezavantajlı, alt yapısı en kötü olan bölgelerden biri olarak dikkat çekiyor.

Irak genel olarak petrol gelirlerine rağmen ciddi sıkıntılar yaşıyor. Ağustos ayında petrolden 7.7 milyar dolarlık gelir elde edildi. Buna karşın, ülke ağır bir işsizlik, su ve elektrik sıkıntısı ile karşı karşıya.

TEMMUZ’DAN BERİ 24 ÖLÜ

8 Temmuz günü siyasi sınıfın kayıtsızlığı, yolsuzluklar, işsizlik, elektrik ve su sıkıntıları nedeniyle Basra’da toplumsal tepkiler patlak verdi. Günlerce sürdü. Bu kez kirli suyun yol açtığı zehirlenme sonucu 30 bini aşkın kişi hastanelik olunca, yeni bir kriz başladı. Temmuz ayı başından bu yana toplumsal olaylarda en az 24 kişi hayatını kaybetti. İnsan hakları örgütleri, güvenlik güçlerini bu ölümlerden sorumlu tuttu. Uluslararası Af Örgütü de, güvenlik güçlerinin aşırı güç kullanımına tepki gösterdi.