Avrupa’da geçen yıl bir milyonu aşkın kişi iltica talebi

Avrupa iltica kurumuna göre 2023 yılında başta Suriyeliler ve Afganlar olmak üzere Avrupa Birliği'ne bir milyondan fazla iltica başvurusu yapıldı. Bu sayı, son yedi yılın en yüksek seviyesini ifade ediyor.

Avrupa Birliği İltica Kurumu (EUAA) çarşamba günü yayınladığı bir raporda, AB'nin 27 ülkesinin yanı sıra Schengen bölgesine bağlı Norveç ve İsviçre'de koruma için yapılan başvuruların sayısının 2022 yılına kıyasla yüzde 18 artarak 1.14 milyona ulaştığını açıkladı.

Bu eğilim, AB'nin seyahatin kısıtlandığı koronavirüs salgınının çıktığı 2020'den bu yana gözlemlenen artışı teyit ediyor. Ayrıca, çoğu savaştan kaçan Suriyeliler olmak üzere 1.3 milyon kişinin sığınma talebinde bulunduğu 2015-2016 yıllarındaki seviyeye de yaklaştı.

2023'teki başvurular 334 bin sığınma başvurusu ile ilk sırada Almanya geliyor. Almanya’daki başvurular toplam iltica başvurularının yüzde 29’una denk geliyor. İkinci sırada 167 bin başvuru ile Fransa geliyor.

İspanya 162 bin başvuru ile üçüncü sırada yer alırken, bu ülkeyi 136 bin başvuru ile İtalya takip ediyor.

Almanya neredeyse her üç sığınma başvurusundan birini alırken, nüfuslarına oranla en yüksek başvuru oranı sırasıyla Kıbrıs, Avusturya ve Yunanistan kaydedildi.

AB genelinde Suriyeliler 181 bin başvuruda bulundu, onları 114 bin başvuru ile Afganlar takip etti. Türkiye’den gelenler ise bir önceki yıla göre yüzde 82'lik bir artışla 101 bin başvuruyu temsil ediyor.

Kuşkusuz AB'de yapılan tüm başvurular onaylanmadı. İlticacıların uyruklarına bağlı olarak çoğunlukla alınan kararlarda, 2023’teki iltica kabulü yüzde 43 ile 2016’dan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

Suriyelilere başvuruların yüzde 80'inde, Afganlara ise yüzde 61'inde farklı statülerde koruma sağlandı.

Çoğu durumda, Suriyelilere ülkede kalmalarına izin veren ikincil koruma satüsü erilirken, ancak vatandaşlığa geçme veya daimi ikamet izni alma konusunda daha fazla engelle karşılaştılar.  

Afganlar ise Ağustos 2021'den bu yana iktidarda olan Taliban'ın uyguladığı zulüm nedeniyle genellikle mülteci statüsü elde ettiler.